Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '13

 
Kategori
Güncel
 

Nihat Özdemir çok yaşa emi?

Nihat Özdemir çok yaşa emi?
 

Nihat ÖZDEMİR (1950) Doğu'da doğup Batı'da büyüyen bir patron


Türkiye'nin en büyükleri arasında sayılması gereken Limak Holding patronu Diyarbakır doğumlu Nihat Özdemir, 'Bu sistemde para kazanamıyoruz' demiş Siirt Sanayi ve Ticaret Odası'ndaki sohbet sırasında. Onun, 'bu sistem' dediği 2002'den bu yana AKP İktidarının tez elden kendi zenginini yaratmak ve kendisine bağlı milyonerler sayısını arttırabilmek için bir kaç kez değiştirdiği İhale Kanunu ile ona bağlı pek çok yasa ve yönetmelik olsa gerek.

Onur Onur, ‘Kapitalistler doymak bilmez’

Sayın Özdemir’in bu çıkışına bağlı olarak ilgili haberi okuyan ve olası bir Cadı Avı ile anlı şanlı Teknik Takip'ten korktuğundan bazı yorumcularda da görüldüğü gibi gerçek adı yerine takma ad kullanan Onur Onur adlı gazete yorumcularından bir yurttaşımız:

‘Kendisini ve firmasını iyi bilirim. Kapitalistler böyledir. Memleketi verseniz, dünyayı isterler. Dünyayı verseniz, ayı, güneşi isterler. Bir türlü doymak bilmezler. 47 milyar dolar da alsa, 47 trilyon dolar da alsa hep daha fazlasını isterler' (07/28/2013 19:43) içerikli bir yorumda bulunmuş.

Onur Onur adlı okuyucuyu bu yoruma yönlendiren haberde yer alan,’Türkiye'nin önde gelen holdingleri arasında yer alan Limak Holding'in patronu Nihat Özdemir'den çarpıcı açıklamalar geldi. Aralarında 3. Havalimanı, Yusufeli Barajı gibi 47 milyar doları bulan dev projeleri ortakları ile üstlenen Özdemir, 'Bu sistemden para kazanamıyoruz. Herkes zannediyor ki, iş aldığımda zengin oluyoruz. Hal bu ki zarar ediyoruz' açıklaması karşısında gülmedim desem yeridir. Çünkü bunu duyan bazı iktidar yetkilileri ile pek çok dar gelirli de 'bu nasıl iştir' diyerek umarım olayın ayrıntılarını okumak isteyeceklerdir. Bence herkes kendisine göre bir değil bir kaç ders çıkartacaktır.

Bence Limak Holding deyip geçmemek gerekiyor. Adını duymuş ve birkaç yerde de o günlerde bana göre pek özenli olmayan ‘Limak Holding’ levhasını da görmüştüm. 1976'da Makine Yüksek Mühendisi ve Endüstri Yüksek Lisans sahibi Nihat Özdemir tarafından kurulan o ünlü Limak Holding, ilgili haberden öğrendiğime göre, ‘bünyesindeki 70 şirkette 20 bin kişinin çalıştığı’ dev bir şirket. Sayın Özdemir’in patronu olduğu Holding’e bağlı  ‘Limak Çimento, 496 milyon lira cirosu ile Türkiye'nin en büyük 155. şirketi konumunda’ bulunuyormuş. Bu durumlar hiç de yabana atılabilecek bir konum değil. İş var, kazanç var, işsizlere iş var. Her bakımdan büyük mutluluklar içeren bir durum bu.

Sayın Özdemir’in söz konusu uzun mu uzun açıklamasında yer alan, 'Yol, baraj, sulama ve bina işinde büyük imkânlarla çalışmamıza rağmen para kazanamıyoruz. Nerede o eski birim fiyatı sistemi, sistem değişti, şimdi yeni sisteme tepki gösteriyoruz' yorumu ise sanırım yürekli bazı hesap uzmanları ile soruna orta yerinden girerek dünü bugünü karşılaştırabilecek ve kamuoyunu aydınlatabilecek bir kaç yazar yorumcu bekliyor.

Bir ihale almak çok da kolay değil (miş)

Bu konuda yalnızca bir tek Yer Holding kurucusu Yılmaz Bey 1980’lerin başında olsa gerek Ankara'daki bir 'çok özel bir ihale' için arkadaşlarının, ‘Patron sen girme ihaleye. Biz girelim. Bu ihaleyi kazanırız. Ne de olsa sen eski mevzuatı biliyorsun. Son üç beş yılda çok şey değişti’ demelerine karşılık ihale görüşmelerine iyice hazırlandıktan sonra kendisi girer.  Birkaç gün sonra ihaleyi kazandıklarını öğrenince Yılmaz Bey mutluluktan uçacak gibidir. Ne yazık ki yetkililer ile yeniden bir araya geldiklerinde aralarında geçen çok çarpıcı açıklamaları bilsem de konuyu 'ihaleyi almak' için bazı 's ı r' ipuçları verebilmesi dışında hiç bir önemi olduğunu düşündüğümden yazmak istemiyorum.

Ancak şunu diyebilirim ki bir işin ihalesini alabilmek başlı başına bir mühendislik ve ilgili mevzuat olsa bile olayın içerisinde siyasi eğilimden istihdama, güvenlikten işin can alıcı özelliklerinin saklanmasına kadar değişik durumların var olduğunu da düşünmek gerekiyor.

Nihat Özdemir, ‘Zarar ediyoruz. KDV oranları indirilsin’

Yeniden Limak Holding patronu Nihat Özdemir'e dönelim. Çünkü onun bu sohbetinde yer alan, 'Herkes zannediyor ki, iş aldığımda zengin oluyoruz. Hal bu ki zarar ediyoruz' açıklamasına göre, 'Artık bu işi bırakarak araba alım satımı yapacağım' ya da 'Beyaz eşya alanı çok daha kârlı Zorlu Holding gibi zor da olsa üretim ve pazarlama işleri yapacağım' diyebileceğini beklerken bakınız yeni işler alabilmek için sanırım çok yerinde bazı önerileri var.

Doğu ve Güneydoğu'daki KDV oranlarının aşağı çekilmesini gerektiğine işaret eden Nihat Özdemir, 'Devlet bu konuda sistem ve model geliştirilmelidir, bu bölgede faizlerin çok düşün tutulması gerekir. Güneydoğu ve Anadolu'ya teşvik vereceksen, benim maliyetlerimi düşürecek teşvikler vermen gerekir' diyerek gözünü çok yakında, çok daha güvenli olabileceği için kalkındırılma seferberliği başlatılacağı anlaşılan Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya dikmiş olduğunu açıklıyor.

İlâhi Nihat Özdemir atalarına rahmet emi?
Bunları niçin bize anlatıyorsunuz ki anlayamadım inanın?

Sayın Özdemir’in kısaca ‘Amerika’da KDV’ler gelişmiş eyaletlerden New York’ta KDV yüzde 13 iken yanı başında New Jersey eyaletinde ise yüzde sıfırdır. Bu amaçla KDV’ler az gelişmiş il ve eyaletlerde çok daha düşük tutuyor’ açıklaması bence KDV uygulamaları ile faizler konusunda yeni bir gündem doğmuş bulunuyor. Onun bu çıkışı, gereksiz bazı ihalelerin durdurularak; umarım emekliler, asgari ücretliler, işsizler ve bütün dar gelirliler için yeni bir KDV uygulaması getirecektir. Çünkü hayatın günden güne nasıl pahalandığını ancak onlar biliyor.

Bu yüzden benim gibi Fenerbahçeli olan Sayın Özdemir’e, ‘Efendim ne olur muhatabı olduğunuz bakanlık yetkilileri yanında bire bir görüşebildiğiniz AKP bakanlarla görüşünüz ki siz de sizin gibi nice kapitalistler gibi biz dar gelirliler de tez elden daha rahat nefes almaya başlayalım. Neden olmasın? Hazine çökmez ya. Özellikle Diyarbakır, Şanlıurfa ile Mardin'deki bazı şirketlerin 1990'lardaki yüksek faiz yükü ile zorlandığını ve bir süre sonra da bir bir battıklarını bildiğimden önerilerinize ben de destek veriyorum’ diye seslenmek istiyorum.

Nihat Özdemir ‘Karun kadar zengin’ sayılmaz mı?

Sayın Özdemir, bana göre bugüne kadar AKP İktidarı süresi içerisinde olduğunu sandığım işleriniz nedeni ile h i ç de kâr elde edemeyecek bir durumda değilsiniz. Başta sizin şirketiniz Limak olmak üzere Kolin ve Cengiz şirketleri olarak, ' 4 elektrik dağıtım bölgesini, Yusufeli Barajı işi' ile 'Yine Türkiye'nin önemli projelerinden Ankara - Sivas Yüksek Hızlı Tren projesinin 3 bölümünden ikisini birlikte almışsınız. İlgili habere göre, üç büyük şirket olarak 'Asıl büyük oraklıklarınız bir başka altyapı projesinde, 3. Havaalanı işini de gerçekleştirmiş' olduğuna göre 'Karun kadar zengin' sayılırsınız bence.

Büyük bir alçak gönüllülük içersisinde yapmış olduğunuz açıklamalarınıza göre bugüne bugün, üç ortağınızla birlikte üstlendiğiniz bana göre büyük mü büyük ihale işlerin değeri 47 milyar dolar hiç de az para değildir. Yıllık cironuzun ‘İki (2) milyar dolar’ olması da kıskanılacak bir durum bence. Türkiye’nin 155. Büyük şirketi olduğunuza göre en tepedeki şirketlerin kasalarında dönen paraları bırakınız, almış oldukları işler toplamının Yunanistan dâhil Balkanlar’daki eski Osmanlı Vilâyetlerinin bütçelerini bile aşmakta olduğunu söylemeye kalkışsam çok mu uçmuş olurum?

Sayın Özdemir, sözünüzün başında belirtmiş olduğunuz gibi, ‘Para kazanmıyoruz. Zarar ediyoruz’ demeniz bir anlamda k â r elde etmemeniz hiç de 'akıl kârı' değil desem umarım beni olan biteni anlamamakla suçlamazsınız değil mi?

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..