Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '15

 
Kategori
Blog
 

Nihayet çeyrek yazar olabildim!

Nihayet çeyrek yazar olabildim!
 

Bir şeyler söyleyip duruyorum evrene. İnşallah birilerine oluyordur faydası.


 Bir araştırmada okudum. Bir işin profesyoneli olabilmek için, o meslekte en az 10.000 saat mesai yapmak gerekirmiş. Bu hesabı gözeterek kendi yazı yolculuğuma bakınca, manzara şu: İlk blogumun yayınlandığı 8 Şubat 2011'den bugüne geçen 56 ayda, altın makasla sevişen 22 çalışmam hariç!, 1250 yazım yayınlandı. Demek ki aylık yazı ortalamam: 22,7. Bu sayıyı 25'e ulaştırdığımda, yazı üretme hedefimin sayısal hedeflerinden birine ulaşmış olacağım en azından... Gerisine Allah kerim!

Yine aynı mantıkla düşünelim. Yazı başına ortalama 2 saatim gidiyor. Demek ki şu ana dek yazmakla geçen sürem, 2500 saatin üzerinde. Öyleyse, 15 yıla kalmaz,  profesyonel yazar olmayı başarabilirim!

Elbette yazı, yalnızca sayılardan ibaret bir uğraş değil. Tabii ki öncelik, kaliteli eserler üretmek. Ancak, yazma istikrarı yakalayıp ölçmenin tek yolu, rakamsal analizleri iyi yapabilmekten geçer. Ne kadar iyi bir yazar olduğum, okurumun takdiri... Ama hiç değilse, şimdiye kadar uğraştığım her dalda olduğu gibi, çalışkan, üretken, yaratıcı bir çalışan olma gayretindeyim. Vardığım yeri, yolun sonu gösterecek.

Milliyet Blog'un verdiği şans sayesinde, sanki günlük bir gazetenin yazarıymış gibi, haftada 6 yazı yazıyorum. E, tabii, 1 günde izinliyim! Kimin umurundaysa artık!

Yazarak geçirdiğim günler, Kişiliğimi olgunlaştırdı. Bakış açımı geliştirdi. Empati yapabilme gücüm, farkındalık becerim, olayları her yönüyle kavrayabilme, sağlıklı şekilde analiz edebilme yetim; dünden iyi artık. Daha derli toplu, daha sistemli düşünüyorum. Fikirlerim, geçmişten sağlıklı. Gelişme, değişme hızımı ölçmek tek başıma yapabileceğim bir şey değilse de; davranışlarımdaki, anlayış ve sezgi kapasitemdeki farklılıklar, yeni yazı yöntemleri, üslup zenginleştirme arayışlarım; tam değilse de, belli bir düzeyde analize izin veriyor. Henüz istediğim yer ve düzeyde olmasam da, gelecekten ümitliyim. Hak edene evren yardımcı. Hiçbir emek boşa değil. Yaradan şahit. İnsanı ancak idealleri bir yere taşır.

Başkasını bilemem. Ancak benim amacım, sağlam bir düşünce mirası bırakmaktır geleceğe. Para, pul, zenginlik ayrı hikaye. Ama vaktim bana bağlı. Çok uzun bir süredir zerresini boşa geçirmek istemediğim zamanım, okumakla, yazmakla, düşünmekle geçmişten çok daha keyifli. Dilerim herkes bu mutluluğu tadar. İsterim ki, ömrümün son anına dek yazabileyim. Lakin her şey bizim elimizde değil. Biraz da hayat şansı lazım kişiye.

Yazı yolculuğumun şu anına kadar bana emeği geçen, yollarda yarenlik eden, fikir, öneri ve uyarılarıyla daha doğru, daha inançlı, daha özgün adımlar atmamı sağlayan herkese en içten teşekkür ve şükranlarımı sunarım. Sürç-ü lisan ettiysek, affola. Kişi niyetinden sorulur. Kalbimi hep doğru tutmaya, her zaman dürüstçe davranmaya çalıştım, çalışıyorum. Elimden gelen bu. Ben bilmem gerisini. İnşallah bir yerlerde birileri yararlanıyordur sözlerimden. Yazarlıktan muradım budur çünkü.

 

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..