Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '20

 
Kategori
Güncel
 

NİHAYET TAPUMUZU ALDIK

Bundan önceki yazılarımdan da anlaşılacağı üzere 4-5 dönümlük babadan kalma arazi beni 2,5 yıl mahkeme kapılarında süründürdü.

Tek neden tapuda kağıt üzerinde yapılan yanlışlar...Dede adım İbrahim iken İbo yazılmış, neymiş efendim soyadımızla aynı başka ibo varmış falan da filan...

Lafı fazla uzatmayalım Tapu Müdürüyle de takışınca arazi davamız mahkemelik oldu. Müdür beye göre sittin sene ben bu araziye sahip olamayacakmışım...İnat da bi murat deyip 3 yıla yakın hemen hemen her duruşmaya avukatımla birlikte katıldım. Keşif, tecil, şahitler, şahitler tüm celseler lehimize devam edip uzadıkça uzadı. Garibim bir hakime hanım davayı neticelendirmekten korkuyor. Ne de olsa soyadı bizi tutan akrabalar da ahlaksızlık edip mala sahip çıktı.

Son 6 ay boyunca hakim raporlu, yok hakim izinli, yok hakim değişikliği derken yeni bir hakimin "Artık bu davayı bitireceğim" dediğini duydum. Avukata sordum. Peki nasıl bitirecek ? 

O da bana , Abi üç ihtimal var 

1- Ya davayı kabul edip tapuya tescile gönderecek,

2- Ya reddedecek,

3- Ya da takipsizlik kararı verip davayı başka mahkemeye gönderecek !

Haydaa , dedim. Yahu bu kadar keşif, masraf, tebligatlar, şahitler hepsi boşuna mı şimdi ?

Avukatım " Hakimin takdiri abi , bilemeyiz. İnşallah kazanırız. Biz hukuken elimizden gelen her şeyi yaptık." dedi. 

Nihayetinde , hakimin karşısındayız. Hakim, 30 yaşlarında Genç ve cevval bir delikanlı. 

Soracaklarını sordu. cevaplar aynı. Karşı taraf " red" biz "kabul" istiyoruz.

Gereği düşünüldü ! dedi. Ayağa kalktık nefesimizi tutmuştuk. 

Davanın kabulüne ve tapuya tescil için varaka yazılmasına, her iki tarafa da zabıt verilmesine ...deyince dünyalar benim oldu. Çünkü 7 yoksul kardeş adına davayı ben yürütüyordum. 

Aynen şöyle seslendim:

"Hakim Bey, yüz yıllık ata toprağımızı bize geri verdiniz, teşekkür ederim. Adalet yerini buldu. Demek ki Türkiye'de hala hakimler var!" 

Hakim hafifçe gülümsedi. 

Aradan 3-4 ay geçmesine rağmen ben  ise olayı akışına bırakıp avukatın tapuyu almasını , tapu dairesiyle yüz göz olmamayı yeğliyordum. 

Baktım avukat bir gün abi, yine sallıyorlar. Yok efendim Mucavir alan mı değil mi ? Yok İlçe Tarımdan yazı getirin vs.vs...

Ben davayı anladım . Bir gün gittim oradaki memura ki ufak tefek pürüzler kalmış...

Baktım çekişsem neredeyse başladığımız yere geri döneceğiz !

Dedim "kardeşim ben falanca yere cezamızı bıraktım. Sen işi bitir oraya uğra !" Ben uzaktan geliyorum. Rica ederim uzamasın. 

Lafımı duyunca adamın yüzü güldü: "Canın sağ olsun abi, zaten ufak bir imza işin var şu kağıdı ben usulünce yazdım, sen İlçe Tarıma imzalat, getir. Ayarlarız. "dedi.

Hemen atlayıp imza işini tamamladım ve evrakı teslim edip kayda geçirdim. Meğer Tapu için yeni başvurum alınmış ! 

Sevmediğim bir iş lakin ne yazık ki tapu dairelerinde sistem böyle işliyor ! Resmi prosedürleriniz tamam da olsa mutlaka savsaklanıyor ve işler uzadıkça uzuyor ve bıkkınlık veriyor.

Neyse bir öğle yemeğine çıktım daha yemeğimi yerken telefonuma mesaj geldi.

"Gerekli harçları yatırın ve 15.00 civarında tapuyu almak üzere dairemize başvurun !

Son aşamalar her ne kadar içime sinmediyse de 100-150 yıllık arazimizin hatırına katlanmak zorunda kaldık.

Umarım herkes böyle ufak tefek hatalar yüzünden ezilmez ve umarım yapılan hatalar mahkemelerde değil de yerinde kolayca hallolur.

 

 

 
Toplam blog
: 123
: 1874
Kayıt tarihi
: 02.07.12
 
 

68 kuşağındakileri iyi bilirim. Çalışmam ziraat üzerine. İnsanların ana dilleri ile konuşmalarını..