Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Nikah

Nikah
 

Altındağ belediyesi nikah salonu.


Asıllar seyrediyor vekil 'Nikah' kıyıyor. Bu durum dini açıdan uygulanan imam nikahında da resmi kurum yetkilisi belediye yetkilisi tarafından da aynı uygulama. Biraz gülünç ve yapmacık oluyor.

Evlenecek iki aday kişi kendileri konuşamıyormuş, sanki aralarında engel var gibi ikiside yan yana oldukları halde kendilerinin birbirlerine söylemeleri gerekenleri vekalet verdikleri nikah görevlisi kendi kendine söylemekte. İki kişiyi kendinde empati yaparak monolog ile söylenmekte. Evlenecek adaylara ve şahitlere de birer "evet" kelimesi ile onaylatmaktadır.

Aslında ne kadar gülünç bir uygulama. Oysa eş adayları resmi yetkili veya dini temsilci huzuruna şahitleri ile gelip kendileri huzurda karşılıklı konuşmalı, görevli ise sadece imza attırarak durumu tescillemelidir.

Nikah'ın en önemli özelliği karşılıklı özgür irade ile kabul edilmesidir. Bu durumun doğrulanması için şahitler bulunması gerekir ve aleni (Halka-kamuya açık) olması gerekir. Evlilik akti "nikah" hukuki sonuçlar doğurur.

Nikah, medeni - insani bir davranış olarak hukuki anlamda medeni hukuk ve medeni kanundaki hükümlerle düzenlenir. İnsan varolduğunun manevi anlamı ile din üzeri yaşar. İnansın ya da inanmasın yaşamın özündeki tüm edimler birdir. Nikah'da medeni bir davranış olarak tekdir. Ama resmi kurumların nezdinde veya sivil ortamda olsun. Ancak modern yaşamın hukuksal sonuçlar doğurması açısından resmi kayda işlenmesi zaruridir.

Bu durumda aleni olarak kıyılan nikahların yeniden başka adlar altında kıyılması, hiçbir açıdan gerekli bir davranış değildir.

Fakat insan sosyal bir varlık olarak her zaman resmi hukuk kurallarının olacağı ortamlarda bulunmadan da karşılıklı rızayla - gönüllülükle evlenme iradesinde olabilirler. Bu durumu tescil için tıpkı mes etmenin suyu görünce bozulması ve abdest almak zorunluluğu olduğu gibi. Resmi nikahında derhal yerine getirilmesi gerekmektedir. Resmi nikah yapılmışsa imam nikahı diye bir şey abestir. Ancak bu durum nikahın duasının yapılmasından ibaret olabilir.

Dualarda illa başkası veya dini görevli tarafından yapılacağı diye bir kaynak ve zorunluluk yoktur. Nikahın temel şartı tarafların gönüllü olması ve reşitliğe ulaşmış olması gerekir. Taraflar veya birisi özgür iradesi ile evet dememişse bu nikah manen ve maddeten geçersizdir. Belki resmi kurum önünde kabullenmiş (evet demiş) olabilir, ama bu vicdanen ve ruhsal olarak sakattır. Yine böyle bir olumsuzluk durumunda nikahı hangi dini kisbe içinde olursa olsun kim kıyarsa yine manevi olarak geçersizdir.

Dini nikah adı altında kıyılan bir çok evlendirme işlerinde taraflar dışında vekillerince ve özellikle kadın vekilince nikah kıyıldığı dahi vakidir. Bu vekilliği rızaen mi kadın kabullenmiştir, kendisi huzurda olmayınca, bu da vahim bir durumdur. Savunulan fikir şu olabilir "ebeveynler kendi çocuklarının hayrına düşünür". Bu iddianın ne kadar geçerli olabileceğini, töre cinayetleri ve intiharlar, başlık parası karşılığı evlendirmeler, berdel yapmalar iyi göstermektedir.

Yine dağbaşında yolu kaybetmemişken, ısız bir adada batıktan kurtulmamışken, bir felaketten tek başlarına kalmamışken, tarafların kimseye haber vermeksizin nikah yapmaları, her ne ad altında olursa olsun sakattır ve meşru sayılamaz.



Dini kaynak: http://www.kuranikerim.com/emanet_ehliyet/nikah.htm
 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..