Nimet Çubukçu ve Hüseyin Çelik

Bir söz vardır; "Gelen gideni aratır." Belki daha erken ama milli eğitimde herşey için bence çok geç kalınmıştır. Yani yeni bakanımızı eleştirmek erken olabilir fakat milli eğitim çok hassas bir bakanlıktır ve çözülmesi gereken o kadar çok sorun var ki eleştirilerde olacaktır. Şu zamana kadar eski milli eğitim bakanımız belki kendine göre çok güzel şeyler yapmıştır. Onun da hakkını yememek lazım fakat çokça yanlışlara da imza atmıştır. Milli eğitim bilindiği gibi çok hassas bir yerdir. Oraya gelen insanların yanlış yapma gibi bir lüksleri olmaz olamaz. Çünkü ordan çıkacak her karar bizlerin geleceğini, ülkemizin geleceğini derinden etkileyecektir.

Mesela güzel olarak gördüğümüz olaylar nelerdir:

1-Tüm çocuklarımızı okuması için çok fazla çalışma yapılmıştır ve bunlardan da sonuç alınmıştır. Kız öğrencilerimiz bir çok yerde okula gönderilmemekteydi ama bakanlık bunu aştı ve şu anda kız öğrencileri de ülkemize kazandırdı.

2-Tüm öğrencilerimize bedava kitap ve kırtasiye malzemesi vererek aileleri bu konuda rahatlattı.(Keşke bu kitapların işi bittiğinde geri dönüşümü de sağlanabilseydi. Aynı zamanda bu kitaplar keşke tüm yörelerimize yönelik olsaydı. Köydeki çocuklar ile şehirdeki çocuklar arasındaki fark bu kitaplarda göz önünde bulundurulmamış."hepsi değil tabi ki")

3-Öğretmenlere klavuz kitaplar vererek öğretmenleri bir konuda rahatlattı.(Keşke bu klavuz kitaplar daha anlaşılır olsaydı.)

4-Tüm okullara bilgisayar ve interneti getirdi. (Zaten Türkiye büyük bir ülke ve yıl 2009 olması gereken bir olaydı bu, yoksa Pakistandan ne farkımız kalırdı.)

Şimdi de kötü olarak nitelendirdiğim şeyler:

1-Milli eğitim bakanımız her tv konuşmasında güzel şeyler söyledi ama hiçbiri yapılmadı.

2-Öğretmen camiasını parçalara ayırdı. (Kadrolu öğretmen yani üniversite 4 yıllık mezunu olan ve kpss ile atanan öğretmenler "asıl öğretmen", Sözleşmeli öğretmenler üniversite 4 yıllık mezunu ve kpss ile atanan öğretmenler belki kadrolu öğretmenlerin kpss puanından da yüksek alıp sözleşmeli atananlar "figuran öğretmenler", Ücreli öğretmenler üniversite mezunu olsun yeter :)) buna diyecek bişeyim bile yok çünkü onlar heryerdeler. Onlar ziraat mühendisleri, su ürünleri mezunu, yani bölümü de önemli değil.)

3-Öğretmen ataması eğitim-öğretim yılı içinde ne zaman istenirse o zaman yapılır.(Eylül ataması, "boş kalan kadrolar için ekim ataması, Kasım ataması, Şubat ataması, Mart ataması.Komik değil mi çünkü bir öğrenci bir dönemde 5 öğretmen değişebiliyor.)

4-Sözleşmeli öğretmenle Kadrolu arasında hiç fark yok.(Bir kere isimleri farklı bunların. Dahasını saysam sayfalar yetmez, zaten sizler biliyorsunuz. Bir veli geldiğinde bile sorar siz kadrolumusunuz yoksa sözleşmeli mi neden ?Çünkü ona göre sizinle konuşacak. Okul idaresi sözleşmelisiniz diye size her türlü sorunu çıkarabilir çünkü sözleşmelisiniz her an kapı gösterilebilir. İdareci olmak için çalışmaya gerek yok çünkü olamazsınız.)

5-Milli eğitim müdürlükleri sizin sorunlarınızı sallamaz canın istemiyorsa istifa et git zaten sözleşmelisin denir...)

6-Askeriye sizi tanımaz sözleşmelisiniz kadrolu öğretmenle aynı hakka sahip değilsiniz. (Ama aynı sınıftan mezun olan arkadaşım benden bir sene önce benden 5 puan az kpss puanıyla kadrolu atandı. Hayır o daha çok öğretmen...)

7-Evlenemezsiniz çünkü siz evlenseniz bile eşinizin yanına gitme olanağınız çok az.(Milli eğitim bakanlığımız kadrolu öğretmenleri eşlerinin yanına hemen alır ama sözleşmelileri almaz ve der ki siz bunları bilerek atandınız. Evlenmeyin ailede nedir çok da gerekli değil.)

Yani şimdi bir sözleşmeli öğretmenden ne bekleyebilirsiniz sizlere soruyorum. Aklı başında, ezi olmayan, aktif bireyler mi yetiştirebilir. Yoksa ...

Bence arada çooook fark var. Şarkıda da söylendiği gibi fark var seninle benim aramda kocaman bir fark var.

Şimdi yeni gelen milli eğitim bakanımızdan beklentiler ne kadar fazla görüyorsunuz. Allaha şükür yeni gelen bakanımız da her gün gazetelerde ama eğitim ile ilgili bişey söylemiyor habire tartışma içinde. Lütfen bakanım lütfen eğitimi düzeltin, lütfen çocuklarımızın bizlerin ülkemizin geleceklerini kurtarın. İnanın ki en ücra köyden bile bir çocuk çıkıp ilerde ülkemiz için çok güzel şeyler yapabilir. Ama bunun için eğitim sistemimizi düzelmemiz gerekli. Eğitimki ikilikleri kaldırmalıyız. Öğretmenlerimizi hayata küstürmemeliyiz. Onlara hak ettikleri değeri vermeliyiz ki onlar da hak edilen eğitimi verebilsinler. İnşallah gelen gideni aratmaz, yeni bakanımıza çok fazla güveniyorum. Yazımda eğer ki bir insana karşı bir hata yaptıysam çok özür diliyorum ve yorumlarınızı yazarsanız o hatamı kaldırabilirim.