Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '18

 
Kategori
Eğitim
 

Nimetlerin Farkında mıyız?

Eskiden hayat çok zordu. Belki şimdi imkanların getirdiği açmazlar var.eskinin imkansızlıklarıyla boğuşmak insanı acıtıyordu.

Kurşun kalemimiz olurdu. Kalem açacağımız olmazdı. Kalemi bıçakla, çakıyla açardık. Onunda ayarını yapamazdık.

Kitap kaplanması icap ederdi. Kitapları kaplamak için çimento ambalajlarını kullanan olurdu. Duvarlara asılan takvimler çok gözdeydi.

Gazetelerle kaplanırdı. Gazeteyle kaplananlar dayanır mıydı? Mecburen korumak zorundaydı çünkü hesap sorulurdu.

Gazeteyle kaplı ne olacak dayanacağı bu kadar denmezdi. Onu canı gibi korurdu okul çocukları. Mutlaka kaplanırdı ders araçları.

Dahası bugün poşet olarak kullanılan eşya geçmişin kitap kaplama ürünüydü. Demem o ki, geçmişi hatırlatsan ne olur, hatırlatmasan ne olur diyenler çıkabilir?

Bugünün gençlerin imkanın içinde yüzdüklerinden nimet nedir? Eşya nedir? Fırsatlar nelerdir? Bize sunulan imkanların yokluğunda insanlar neler çekti? Yorumunu duymak isteriz. Lakin yok böyle düşünceler.

Düşünecekler için bir iki hatırlatmam olsun.

Eskiden kitapları okuyanlar, ikinci el ders kitabı okuyanlar kendilerini çok şanslı görürlerdi. En yeni ders kitabı okuyan beşinci el kitabı olanlardı.

Kitaplar değişmezdi dedim. Tarih dersi kitabı, edebiyat kitabı matematik kitabının yazarlarını 1960’ lı yıllarla 1990’lı yıllar arası öğrencileri aynı kitapları okumuşlardır. Yani 1960 yılında ki büyüğümle 40 sene sonra ki nesil aynı kitapları okudular.

Eğer kitap değişmişse pek değişmezdi, bulunmaz ise kırtasiyede sıra beklenirdi. Hababam Sınıfındaki, imtihan durumlarını izlerken güleriz. Onların “”çıkarın kağıtları yazılı yapacağım” cümleleri gerçektir.

Öğretmenlerimiz hazırlıklı geldiyse soruları okurdu, bizler yazardık. Eğer ağır yazıyorsan eksik yazman olurdu.  Eksik yazılmanın sonucuna öğrenci katlanırdı.

Şimdi bir harf eksik olunca öğrenci hemen kelimenin ne olduğunu soruyor. Aslında anlıyor. Fakat mesaj yazdıklarında bir harfle bir cümle anlayan çocuk, bir harfi eksik kelimeyi anlayamıyor! Nelerimiz eksik görmek gerekir.

Test diye sınav türünü üniversiteye hazırlık kitaplarında tanıdık. O zaman yapılan imtihanlara klasik imtihan deniyordu.

Gençlerin özellikle cep telefonuna ağırlık vermelerini çoğu insan garipsiyor. Öğrencinin cep telefonuyla ilgisi ne olabilir diyor? Ama kendi evladının da cep telefonu olduğuna şahit olursunuz.

Kalemler dersek çeşitlerinin sayısı yok. Kalemleri tercih öğrenciye kalmış. İmtihanlara hazırlanmak kolaylaştı. Çalışmak isteyenlere çeşitli alternatifler var.

Nimetin içinde olunca bu defa farkına varılmıyor. Beynin gıdasının ne olduğunu bilmeyen yok. Çünkü beynin gıdası bilgidir. Bilgi edinmek için de kitap okumalı gençler.

Gençlerin düştükleri hali en güzel anlatacak acıklı ama gerçek olan şu misal anlatacaktır. İlçede ki tüm eğlence yerlerini bilip, kütüphanenin var olduğunu bilmeyen gençlerin bulunduğu yıllardayız.

İlçenin kütüphanesini çiftçiler bilmeyebilir,  ustalar bilmeyebilir fakat öğrencinin bilmemesi gariptir.

Dersini düşünen öğrenciler imkanları, imkansızlıkları mesele yapmaz.

 

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..