Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '09

 
Kategori
Anılar
 

Nine'nin radyo macerası

Nine'nin radyo macerası
 

Yine aklıma geldin, oturuken sevgili ninem. Yıllar önce , köylerde elektirik yok ona bağlı olarakda , kitle iletişim araçlarının hiç biri yok. Akşam güneş tüm kızıllığını dağların arkasına aldığında, karanlıkla birlikte örtülerin altından gaz lambaları çıkar, kendine özgü kokusu ile yakılmaya başlar. Her tek katlı evde, kedi gözü gibi dışarı küçük aydınlık veren pencereler sulietleri görünmeye başlar. Yanmaları çok fazla sürmez , gaz pahalıdır, fazla harcanmaz hemen söndürülüp yatılır. Ama köyün şansı bir gün takım elbiseli adamlar gelir köye, verin oylarınızı bize , size elektirik icadını getireceğiz dderler. Bizim nine koşup takım elbiseli kara gözlüklü adama, hele oğlum hele anlat bu getireceğin şey yinirmi, yutulurmu ne yapılır, anlat bir hele. Kara gözlüklü adam, onun anlayacağı lisanda nine ne yenir ne yutulur, ama sen artık bu gaz lambasını kullanmayacaksın. Düğmeye bir bas her yer aydınlık olacak, gün gibi. Bizim nine vayyyy amanin oğlum getir o icadı , ben sana hemen oyumu vereyim. Derken , böylece bizim ninenin köyüne elektirik , davul zurha eşliğinde duhul eder.

Lambalar, ERİCSON MARKA bizimkiler anlamaz, bu ampulun altımı takılır üstümü, ama Türk insanın gayreti bu işinde hallettikten sonra , her şey mükemmel.

Ninem derki ay gız şu elektirik icadından sonra, kızanlar artık az bir doğurmaya başladılar. Ben bilirim bu elektirik yüzündendir. Babam, kendisini çok sevdiği için, artık elektirikde var diye İstanbul'dan ona bizim kullanmadığımız radyoyu götürmeye karar verir. Hep birlikte cümbürcemaat radyo sarılır, kurdele fiyonk yapılır hazırdır arık köye gitmeye.

Nine, bekler bizi kapının önünde bir telaş, bir telaş. Eh , çok önemli bir aygıt hemen babam kurdu radyoyu, nineyi çağırdık gel bak , artık bu senin arkadaşın, canın sıkıldığında bu düğmeyi çevir bu kutuınun içinden , sesler gelecek seni oyalayacak. Artık sıkılmayacaksın. Otur kapının önüne ağanla dinle. Bazende türki dinlersin. Ninenin suratında, anlamamasından kaynaklanan saf bir aptallıkla bakmaya başladı radyoya. Agam hele sende gel bir bak hele.
Babam, hadi çevir düğmeyi başlasın dedi, bizimki şalvarı şöyle bir topladı, başının yemenisini bir sıkıca düzeltikten sonra, bir besmele çekip, çevirdi radyonun düğmesini, tamda haberlerin olduğu saat , güzel tok bir erkek sesi , rahmetlik ZAFER CELESUN 'un. Bizimki şöyle bir anlık durdu ve bağırarak evden kendini dışarı attı. Amanın gızlar, gelin hele gelin, bu aletin içine adam gomuşlar, kendi yok göremiyom, aman gonu komşu gelin. Bu bağırtıya , konu komşu , çoluk çocuk doldular eve, nohut kadar odaya, onların sesinden tabi bizim radyonun sesini duyabilene aşkolsun. Neyse, babamın gür sesi ile ortalık süt liman, şimdi ses yükselmeye başladı , haberler devam ediyor.şimdi sayın dinleyiciler son aldığımız , ANADOLU AJANSI haberine göre, sayın başbakanımız bir anadolu gezisine çıkacak. Bunu duyan, bizim nine hemen sandıktan çıkardığı güzel kokulu işlemeli örtüyü, örttü radyonun üstüne, bakarsın bizede başbakan geliverir kendi adının geçtiği bu aleti süsüleyeveremki , bize bir şey demesin sözü ağzından çıkmıştıki, yanık bir türkü başladı , YURTTAN SESLER KOROSU . Nine feleği şaşmış bir halde aldı bastonu eline, açtı düğmeyi sonuna kadar onlarla bir ağladı, bir söyledi. Belki onun o anda duyduyu haz, bizim için çok yabancı olabilir, ama o zamanda böyle can yoldaşı bir alete, sahip olduğu içinde çok mutluydu.
 
Toplam blog
: 106
: 461
Kayıt tarihi
: 18.06.09
 
 

 Hayata daima pozitiv bir bakış açısı ile bakan, insanları incitmekten, üzmekten korkan ama hay..