Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '14

 
Kategori
Deneme
 

Ninenin mektupları 2

Ninenin mektupları 2
 

Özay Gönlüm ve Mehmet Yılmaz hocama saygılarımla


Amanın yavrım, gıymet bilenim, datlı dillim, güle yüzlüm. Nişlebdurun baken, eyimin, uzakladasın deye sene buradan habar ediyon gari nedcen. Geçen çıkdım evden, cumey bazarına doğru yaveş yaveş giddim. Abooo bizim bazarı bi göcen, kimi ordan bağırıyo “ domat beşyüz” deye kimi debba “gel abla gel, ne alısen bi milyon deye” bi curcuna bi gıyamet sanırsın dünya yıkıldı da maşerdeyiz. Neyise gari ben bübe alen deye bazacılan olduğu yere gidibbadım, bizim goca ırzanın gücük oğlan Serkan, bek cana yakındır bek ıscak ganlıdır, accık da muzurluk vadır ya ben geçeken tezgâhının yanından “Nine allı verelim, morlu verelim istesen sarılıverelim” demesin mi, alıvedim hemen bi don atıvedin gari ona “Nahanda yanı garıla çıkasıca, annımeyon mu sanıbban sen bene, sen benim gibi gocu garıyı nedcen baksene bıldırcın gibi göze gızla va dut birinin elinden de sarılıve” dedim. Alıvedi bi gülmek gari, “Ninen işimiz şaka şuka ihtiyacın varısa veren gışlık donla geldi” dedi. Ondan keri gari, bazarın çaycısı Abdullah va onu ünnedi “Bene bak bene bi çay yap bi de ninene yap davşan ganı gibi oluvesin çabık getir ” dedi. Allah ırazı olsun bidene de oturak vedi gari, tezgâhın yanına oturuvedim, çayımı da işdim, duala edivedim.

Sona vadım bizim bazacı Abdullahdan iki üç kilo bübe, domutes, badılcan deken bi baktıydım, dolmuş galmış, nasıl götürcen gari ben buna deeken. Bizim oğlanın gocuman gelini Nilgün geldi de imdadıma yetişivedi. “Nine neyi o, kukumav guşları gibi bek düşünübban ya yükün ağır yalım, ben götürüverem” dedi. Allah ırazı olsun eve gada getirivedi. “Nilgün gel gızım içeriye, bi çay bişirelim de oturuverelim” dedim. Benim gücük ocağın üsdüne bi çay govedim, godum emme bek hamarattır bizim goca gelin, her bişeyi derdi çattı, bene halan gomadı gari, çay bardaklana getirdi, çayları doldurdu. Başlevedik gari bi muhabbede, ondan duydum, Bizim yokarı mahallenin mıhtar Ali’nin gızı Songül’ü aşşa köylenden bi imam isdebbarımış, isdebbarımış emme gızın gönlü yoğumuş, bubası da illa vecen deyorumuş, bi hafdadır evde anası danası gavga edibduruyolarımış. Bunlanda evleri dibdibe ya, duvala kerpiç zaten ne dediklese bunlan oreye geçiyomuş. Ee, hindi düşünüyodur zarı goca gız duruken gücük gız mı everili heç, bizim Alinin de heç aklı yok. Belikim va bi sevdiği, yavıklısı… Bek üzülüvedim gari, neyisem, sizin oğlan Bilent nelede görünmeyo dedim. Bilent emmin ormancı olmuş, dağlada keyfi yerindeymiş, eyi dedim tam onun arepde bulumadığı iş, valla dağı bayırı bek severidi o çocuklundan beri türkü söleye söleye çalışsın gari dedim. Eve bi köye bi kaymıkam gelcemiş, neyisem davıllala zurnulala garşılamışla, benim gibi bi gocugarının birini yanına vamış, gocugarı sormuş sen necisin olum deye “Ana ben kaymıkamın” demiş, gocugarı ne bilsin hep zabitlen başında olduğuna “Ah yavrım demiş bu gada okumuşsun accıkda okusende ormancı olseydin ya demiş. Onun gaydası eyi gari bizim bilent, işi bulmuş.

Sona gari çay bardaklana halan yıkadı Nilgün, “Nine ben Safiyenin yanına gidibbbarın ekmek bişircez, sen nedcen burada gel hadi barabar gidelim” dedi. “Olu olu, gidelim aşama gada nedcen zaten namazımı halan orda siz ekmek edeken gılıverin accık gıdıldanen” dedim. Vadık gari, Safiye hamırı yoğurmuş, ondan keri ocağı yakmış, her bişeyleri hazırlamış, varıvedik. Üsdonunu geyivedile de oturuvedile, biri hamırı yüveleyo açıyo, öteki ceviriyo deeken bi yük ekmek edivedile. Acık onla ekmek edeken deriden depiden gonuşuvedik bizde. Amet dayının tayini çıkmış Istanbola, eskisi gibi gine yazıb ciziyomuş, keyfi halan bek yerindeymiş, neyi o nedeyola hani biri soruyo biri deveyo ya bu meşurlala ediliyo, ürüportaj mı deyo öle bişe deyola, ondan ediyomuş, kendi işinide bakıyomuş, çocukla zaten böyümüş boyu gada olmuş. Memet dayın, bi dene şeir kitabı çıkacemiş, her yere satcemiş. Bek sözü geçiyomuş bunlar her birinin olduğu yelerde. Neyisem gari, bizim Baki üç beş gün sona izine gelcemiş, Cemile yerinde durumebba gari, hindiden başladı ne edivesem ne bişirsem demeye. Işın mıhtar yerinde heç durmeyo, geçen dağın birinden su bulmuş, köye gada getirceklerimiş hemde bi göösen bilek daga çıkıyomuş su, herkes hayran galmış, bi da gene bu mıhtar olu deyola. Meyrem halını taksidini ödedi, benim admış beş aylığına halan galmadı, bi cumeyertesi, toto mu loto mu oynamış, bi yük para çıkmış, bi dene bene alıvemiş gari halıdan. Bek sevindim emme nedcedin a gızım dedim. Nine benim gönlümden goptu valla, ninemi öle eski halılan üsdünde oturtman ben dedi. A yavrım dedim hinden keri otursam ne oturmasam ne dedim. Ekmek bişirmileri bitti gari, bene de biç oval ekmek gatıvedile. Dedim gız ben nasıl yecen ökü ekmeğe, evde ıslısam hindi küflenip galıyo desemde dinlimedile. Gattıla bi sofrubezinin içine bağlevedile, tam o an Songül geldi. Gari gızılanda accık gonuşen debduruydum, tam üstüne gelivedi, goca ırabbım biliyo işine, ne ziman alcek ne ziman yollecek biliyo valla. Songül aldı gari ekmeklere de goluna girdim bende yaveş yaveş eve giddik. Bi kenıra govedi gari, “Gel gızım baken dedim” içeri girdik. “Neyi o bek solgun durubban ya gelinlik gızla gibi” dedim, “Nine ökü gibi deme zaten başımda bi iş va, bubam eşidi başımıda sene imama vecen debduru bende istimeyon”. Gız dedim sende deseydin ya bubene,

“Ay doğar arıklıya,
Ben vaman sarıklıya,
Allah nasip eylesin,
Boynu gıravatlıya” deye.

Hem gız dedim, fena mı onna da gıravet dakıyo, hem herkesden fazla mayış olıyola, bire günde tadilleri va. Olsun vasın, ne olcek köyde olsun, ille şeherdemi olcek bu, gocuman apardımanlada oturmeve fena mı dedim. “Nine ondan deyil, benim gönlümün akdığı bi yavıklım va , hem önümde abam va canım ondan önce olumu sıra onun, millet naf etmemi, bak gödün mü Mıhtar Ali, gocuman gız duruken gücük gızı everivedi deye” dedi. Güldüm. O zuman sende geç buben karşısına,

“Ay doğar sini gibi,
Sallanı selvi gibi,
Öyle bi yarim va ki,
Bursanın gülü gibi” deve dediydim.

“Hıııı, eyi gari ondan keri bubamda beni öldürüvesin.” Demesin mi? Yarıldım gülmekden, Allah gari sene dedim. Gız hayırlısı olsun olu gide, heç sıkma canını. Accık ağır yanından asılıveren dediydim gözleri dolu doluvedi, epeydir gömemiş yavıklısını.

“Sade gayfe bişdi mi,
Soğudu yarim işdi mi,
Sormak ayıp olmasın,
Yarim buradan geçdi mi” deveren dedim.

Bi güldü. “Nine amada modirensin sen ha, gücük bi köyde oturdumuzu unuttun yalım, o zuman bi sürü naf edele ya” dedi. Hakketten hak vedim gıza. Ne bilen ben benim algım yarımıldı gari, insan yaşlenince aklı yarımılıyo böle. Accıkda oturdu da gidivedi gari Songül. Eee, bende namazımı halan gıldım. Gine duala eddim cemiicümle için.
“Goca ırabbım, ellemizi açıyoz sene yalveriyoz, ellemizi boş çevirme, nice gullan va kimi ekmek debba, kimi dışarıda yatıbba, onları halan sen goru yarabbim, açları doyur, evsizlere evlendir, evlendir dediysem evlencek olan gençlere de hepsini gönlünün vadığına ve ya rabbim. Devlitimizi, milletimizi goru, ekserde vatanı, bizi bekleyen onca ana guzu evlatlarımızı sen goru yarabbim. Bene de biç oval altın ve, hamalını ben dutarın yarabbim.” Deye duala edivedim. Nine nedcen biç oval altını halan deme, arkı tarafta benim kuzula va onlara yer edivecen, Baki çavış gelince, çocun elinden dutan heç kimse olmadı böyüne gada ona vecen, kitap mı ne çıkarcemiş, kimsenin hevesi gursanda gamlasın a yavrım. Ule sende gel de accını sene ayırırın oğlum, seni de everirin. Ondan kerisi belli gari, üç gün yatak dördüncüsü gün toprak. Hadi ben nafı burada kesen gari. Orula da, seni seven, sevmeyen herkesi selam eder gözlenden hasiretle öperin.

BAKİ EVKARALI- 15/09/2008

 

 
Toplam blog
: 121
: 758
Kayıt tarihi
: 13.03.14
 
 

1979 yılında Denizli'de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Serinhisar ilçesinde tamamladıktan son..