Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '07

 
Kategori
Sosyoloji
 

Ninni

Ninni
 

Teknoloji denen canavar ne çok şeyimizi aldı götürdü? Teknolojinin bu kadar ileri olmadığı dönemlerde insanlar arasındaki iletişim daha sıkıydı. Aileler arası gidip gelmeler, komşular arası selamlaşmalar daha bir hoştu daha bir içtendi.

Evlerimize televizyon denen alet girince gidip gelmeler azaldı. Misafir odasının başköşesine konan bu alet insan ilişkilerini koparırken, dilimizi de değiştirir olmuştu. Yazlık ya da kışlık sinemalarda izlediğimiz filmler, çok değerli seslendirme sanatçılarının elinden çıkmış tertemiz Türkçe, artık yerini Amerikan lehçesiyle TV'deki Amerikan dizilerine bırakıyordu.

Ya sonra? Her eve telefon girince, bu kez ilişkiler iyice koptu. Bayramda, kandilde görebildiğimiz dostlarla, bu kutlamaları da telefon aracılığı ile yapar olduk. Teknoloji bize konuşmayı, görüşmeyi yani görüntüyü yitirtmişti. Bilgisayar zamanında ise, telefonda sesini duyduğumuz dostların sesini de yitirdik. Artık, parmak uçlarıyla e-posta dönemi başladı. Görüntüyü ve sesi yitirdik.

Yalnız bunlar mı? Bakınız, TV dizilerindeki ve reklamlarındaki yozlaşmalar, bizim kültürümüzü de olumsuz yönde etkiliyor. Annesi, yeni doğmuş bebeğini, ancak bir pop sanatçısının şarkısıyla uyutabiliyor.

Öyle sanıyorum ki genç anneler "ninni" nedir bilmiyordur. Oysa, anneciklerimizin basit ama içten türküleriydi ninniler. Beyaz sabunlarla yıkanmış, pırıl pırıl beyaz, misler gibi kokan kundaklarda duyduğumuz ilk besteli sözler.

Bunları basite almayın. İnsanın hamurunu yoğuran sevgidir. Bu sevginin anne karnında başladığı artık bilimsel bir gerçek. Doğumdan sonraki yaşamda da sevgi insanın biçimlenmesinde çok büyük ve olumlu bir unsur. Sevgisiz ortamlarda büyümüş çocukların, bugün başımıza nasıl dertler açtığını da "tinerci" dediğimiz gençlerimizden öğreniyoruz.

Ninnilerde bu sevgi vardı. Hem de en içteni, en sıcağı. Ninnilerle birlikte sıcacık anne kucağı ve anne kokusu bizi gülücüklerle dolu uykulara götürürdü. O zamanlar folklorumuzun bir parçasıydı ninniler. Halk sanatçıları, türkü derler gibi, Türkiye'nin her yerini dolaşır ninni derlemeleri bile yaparlardı. Şimdi, ne yakın çevremde ne de her hangi bir folklor programında ninnilerimizle ilgili bir söz duyamıyorum. Ve onun için diyorum ki, anne ile çocuk arasındaki sıcak bir bağ daha kopmuş durumda.

Genç anneler belki ilgi duyar da yavrularıyla bu sıcak bağı koparmak istemezler. Benden birkaç ninni sözü, besteleri büyükannelerinde vardır. Çocuklarınızı bu sevgiden eksik bırakmayın.

Ninni ninni iğci baba/ Arkasında yamalı aba/ Benim yavrum uyuyacak/ Gelme bize bekçi baba.

Hu hu derim bir Allah/ Sen uykular ver Allah/ Oğlum-kızım büyür inşallah/ Herkes desin maşallah.

Uyusun da yavrum büyüsün/ Eteğini sürüsün/ Yüzünü güller bürüsün/ Ninni benim yavruma ninni.

Dandini dandini danalı bebek/ Parmakları kınalı bebek/ Babası yavrum uyuyor/ Baş ucunda bir melek.

Karga da seni tutarım aman/ Kanadını yolarım aman/ Yelpazeler yaparım aman/ Kışın mangal yakarım aman/ Isıtır yavruma bakarım.

 
Toplam blog
: 278
: 3275
Kayıt tarihi
: 26.05.07
 
 

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde doğdum. Bir daha da Kadıköy'den ayrılmadım. İstanbul Üniversitesi, Ede..