Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Nişan…

Nişan…
 

Yeri göğü karıştırdım bu aralar bastığım yerde toprak mı yok,yoksa ben mi hep bulutlardayım hala anlayabilmiş değilim.
Nişanlanmak falan insan için elbette mutluluk verici olduğunu tahmin ediyordum ama böylesine bir mutluluk olduğunu ne tahmin ediyordum ne de hayal edebiliyordum.
Hayatın her alanındaki ufak tefek aksiliklerin var olduğu gerçeği atlanmazken nişanımızdaki yok denecek kadar az olan aksilikleri de saymazsak muhteşem bir gece,baş döndürücü bir aşkla böyle semada salınıyor hissetmem hiç de garip olmamalı doğrusu…
Evet çok mutluyum ama o kadar belli ediyorum ki insanlar bende bir değişimin olduğunu çok uzağımda olmalarına rağmen görebildiklerini söylüyorlar.
İşte böylesine bir mutluluk aşamasına gelene kadar ki sürecide paylaşayım sizinle istedim.
Kuzumların ilk geliş günlerini,babamın beni isteyene kadar ki geçirdiği hiç bitmeyecek sandığımız o anın heyecanını yazmıştım ama birde nişan günü vardı ki bambaşka bir atmosfere sahipti o gün.
Öncelikle çok gergin oluyor insan ister istemez,sadece bayanlar gergin oluyor gibi gözükse de her iki tarafta inanılmaz bir gerginlik içinde.Evin içinde bardağı bulamıyorsun mesela her zaman rafta duran o bardak o gün gözükmüyor göze bu da patlamak için bir sebep,sonra vakit geçmiyor sinirleniyorsun,ojen bozuluyor sinirleniyorsun,her şeye hem de en ufak şeylere bile bir bahane bulup koparabiliyor insan yaygarayı… Çok şükür ki nişanlı ne kadar sinirli ise çevresindekiler o kadar sakin oluyorlar da gerginlik kıyamete dönüşmüyor,çünkü insan sadece çatacak bir şeyler arıyor hiç sebepsiz.Ev hali böyle iken kuaföre gitme zamanı gelince de başka bir telaş,nasıl olacağım acaba beğenirler mi,güzel yapabilecek mi kuaför gibi acayip bir telaş…Oda bitip artık zaman yaklaştığında ise bu sefer iki insan birbirinden çıkarmaya çalışıyor o heyecanın yaşattıklarını…Ters davranmalar,gıcıklık etmek derken akşam geliyor…
Bilmiyorum belki herkes böyle değildir ama ben abimlerde de bunu gözlemlemiştim kendi nişanımda da aynen böyle oldu.Dedim ya bayan erkek fark etmez inanılmaz bir heyecan ve manyak bir psikoloji var sadece insanın üzerinde…
Her şeyi unutup normale dönme zamanı ise müstakbel nişanlının gözlerinin içine baktığın zaman,avuçlarının arasına yüreğini bıraktığın zaman oluveriyor.
Kimselere fark ettirmeden ‘’ne kadar güzel olmuşsun sen’’ diye fısıldadı mı kulağına sabahtan beri çektiğin stres,gerginlik,o saçmalıkların hepsi bitiveriyor ve işte buna değer diye düşünüyorsun içinden.
Sadece ne kadar güzel olmuşsun,seni çok seviyorum demek bile bütün her şeye bedel gibi geliyor.Dünya duruyor,sadece ikiniz hem de herkesin gözleri üzerinizde iken utanmadan sıkılmadan gülümsüyorsunuz birbirinize…
Dedim ya ben bu hissi hiç böyle güzel tahmin etmemiştim,tahmini bırakın hayalimde bile böyle güzel hissedeceğimi canlandıramamışım…
Birkaç gündür hiç gitmiyor yüzümdeki o gülümseme,parmağımdaki yüzükle oynuyorum durmadan,arada bir inanılmaz kaynıyor içimdeki volkanlar sevdiğime karşı…
Bana bu olanları hayal edemezdim ama bu kadar güzel olduğu için şimdi çok şükür ediyorum…

 
Toplam blog
: 205
: 4593
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

86nın bir kış günü doğmuşum, belki de ondadır kışı çok sevişim .Hayatın gerçeklerini görüp nefret..