- Kategori
- Şiir
NİŞANELER
NİŞANELER
( eski rüzgârla )
Rûyinde senin meleklerden nişâneler var,
Belli ki Mevlâ hüsnüne hüsn-i aşk katmış,
Didelerinde nur âlâ nur meş’aleler var,
Yaratan özenmiş, aliyyûl âlâ yaratmış.
Övmekte seni ifadeler sığmaz cihana,
Zikrinle duan, lûtf u ihsana kavuşmuş.
Karışmış enhâr-ı ilmin deryayı irfana,
Güneş ve yıdızlar hep o deryada yıkanmış.
Yapılmaz mukayesen olmayan emsalinle,
Nice emsalsiz huriler Cennete ulaşmış
Gönüller çırpınır hevâyı vasl-ı yâr ile
Şevk-i ru’yin görenler sûret-i melek sanmış
Doğan der Her halin müftehîr kılmış yaratan
Parlayan şevk-i ruhun, hüsn-i hurileri aşmış.
Ru’ = nRuy =yüz
Hüsn = güzellik
Dide = göz
Aliyyülâla = en üstün – daha üstünü olmayan
Enhar = nehirler
Mukayese = kıyaslama
Heva-ı vasl-ı yar = Yar’a kavuşmanın hevesiyle
Şevk = heves – neşe
Müftehir = övünülen – iftihar edilen
Huri = Cennette yaşayan genç kızlar(Cennete girmeye layık olanlara hizmet eden bir kısım melekler