Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '07

 
Kategori
Siyaset
 

Niye AB'ye 'hayır' ve Türk halkının durumu

Niye AB'ye 'hayır' ve Türk halkının durumu
 

Son zamanlarda yapılan anketlerde Türk halkının AB karşıtlığı açıkça görülmektedir. Yayın kuruluşlarının ellerindeki rakamlar farklıdır ama hepsinde de AB karşıtları çoğunluktadır. Kimileri bu rakamları azaltmaya kimileri de çoğaltmaya çalışıyor. Bana göre rakamlar önemli değildir. Evet, açıkçası bir AB karşıtlığı vardır ve bu çok iyidir ama bu karşıtlık samimi değildir.

Açıklamaya çalışayım. 3 sene önce çoğunluk AB yanlısıyken şimdi oranlar tersine dönmüştür. Niye?

1- AB yetkilileri "Birliğe girseniz bile serbest dolaşım hakkınız belirsiz bir süreye kadar kısıtlanacak" dedi. Dolayısıyla AB’ye girince ilk uçağa atlayıp Berlin’e, Paris’e, Brüksel’e gidip ve hemen iş bulup çalışacağını sanan insanlarımız şoke oldular.

2- Sürekli soysuz davranışlarıyla AB, Türkiye’ye kafa tutmakta ve aşağılamaktadır. Daha düne kadar tuvalette su kullanma alışkanlığı olmayan, milyonlarca kişiyi katleden ve hala bile zayıf halkların kanını emen Avrupa yığınları, kendilerine medeni!, insan haklarına saygılı! imajı vererek sürekli bir "öteki" yani kendi dışındaki bir düşmanı yaratmaya çalışmaktadır. Bu "öteki" Türkiye’dir ve doğudur.

Tüm bu aşağılanmalar karşısında Türk insanı "Bırak! Beni istemeyeni ben de istemem." mantığıyla AB karşıtı oluyor. Misal olarak, oğlan bir kızı sever ama kızdan yüz bulamaz ve "ben de istemiyorum o zaman" der. Halbuki kız "tamam gel seni kabul ettim"dese koşarak gidecektir.

İşte maalesef durum budur. Türk insanı, AB bizi istemiyor diye AB’ye karşıdır. Bu yüzden durumumuzun Norveç ve İsviçre’yle hiçbir benzerliği yoktur. AB, Norveç ve İsviçre’ye birliğe katıl demiş ama bu iki ülkenin halkları karşı çıkmıştır. Gerçek AB karşıtlığı, Norveç ve İsviçre’de olandır.

Bu iki sebep, ilk etapta akla gelen ve en geçerli olanlardır.

Peki niye AB karşıtlığı gerçekçi olmalıdır? Niye AB'ye hayır?

Biz Türkler tarih boyunca Avrupa’nın zıt kutbunda yer almışızdır. Dinimiz İslam’dır. Haçlı seferleri düzenleyen batıyla defalarca savaşmış ve bu yığınları çoğunlukla darmadağın edip yenilgiye uğratmışızdır. Osmanlı, bilimle uğraşırken batının papazları bilime karşı çıkıyorlar ama buna rağmen Osmanlı’ya yani biz Türkler’e barbar demekten geri kalmıyorlardı. Barış zamanlarında bile o kadar iğrenç ve yalan bilgilerle halklarının kafalarını dolduruyorlardı ki, bu pis saptırmalara inanan Avrupalı halklar, Türk düşmanı olarak yetişiyordu. Bütün bu haksız suçlamalar ve yalanlar hala devam etmektedir. Zaten cahil olan Avrupalı bunlara inanmaktadır.(eğitim sistemlerinin iyi olduklarını ve herşeyi bildiklerini söylerler ama haritada ülkelerinin yerlerini bile gösteremeyecek çok batılı vardır. Türkiye’yi çölün ortasında, insanların deveyle gezdiği bir ülke olarak düşünmeleri de cabası). Bunların ders kitaplarında Türkler sürekli yanlış tanıtılmakta ve bu durum Avrupalı yöneticilerin işine gelmektedir. 50 milyon kişinin öldüğü 2. Dünya Savaşı’nı başlatan Almanlar’ı hala adam yerine koyup Avrupa’da söz sahibi yapıyorlar. Çünkü Almanlar, "onlar"dandır.Ama ne yaparsanız yapın Avrupa için Türkiye, her zaman "öteki"dir.

Avrupa’nın kültürü(aslında kültürsüzlüğü) ve yaşayışı biz Türkler’e hiçbir zaman uymaz. Avrupa’da ahlaki değerler ve aile yapısı çok zayıftır. Avrupalı için çekirdek aile en temel unsurken(babası belirsiz çocuklar çok olduğu için artık Avrupa’da çekirdek aile de yok olmaktadır), biz de aile yapısı çok geniştir. Çoğu Avrupalı teyzesini, amcasını hatta babasını bile tanımazken bizim yaşayışımızda bunlar çok önemli kavramlardır. Bu durumumuz, çocuğun gelişimine etki eder ve insani değerlerini yükseltir, yardımlaşma olgusunu geliştirir. Ahlaki değerlerimiz ise her açıdan Avrupa’dan üstündür. Avrupa’da kimin eli kimin cebinde belli değildir. Son zamanlarda bazı unsurların etkisiyle ülkemizde de bazı ahlaki çöküntüler yaşanmaktadır ama Avrupa ile kıyaslandığında bunlar devede kulaktır. Ama tabi ki bu ahlaki çöküntülerin önüne geçilmezse tehlike çanları maalesef ülkemiz için çalacaktır.

Diğer bir sebep ve bence en önemlisi, biz Türkler’in anti-emperyalist olmasıdır. Yüce Önder Atatürk komutasında verilen Kurtuluş Savaşı, emperyalizme karşı verilen ilk ve en büyük savaştır.

Bunun yanında Osmanlı, hiçbir zaman sömürgeci olmamıştır. Fethettiği yerleri bırakın sömürmeyi aksine merkezden yani hazineden oralara kaynak aktarmıştır. Oysa batılılar tam tersini yapmış, işgal ettiği ülkelerin kanlarını bir sülük gibi emmiş ve oraların halklarını insan yerine koymamıştır. Mesela Tunus, Osmanlı’nın da Fransa’nın da hakimiyeti altında kalmıştır. Ama bugün Tunus halkı, Fransızlardan nefret ederken, Türkler’e büyük bir saygı ve hayranlık duymaktadır.

Günümüzde batının emperyalist emelleri artarak devam etmektedir.

Sonuç olarak bu üç madde AB karşıtı olmamız için en büyük sebeplerdir.

AB, bizi istemediği için değil yukarıdaki sebeplerden dolayı AB karşıtı olduğumuz zaman "işte gerçek AB karşıtlığı budur" diyebiliriz.

 
Toplam blog
: 6
: 1017
Kayıt tarihi
: 05.10.06
 
 

Üniversite mezunuyum. Basın sektöründe çalışıyorum. Bilgisayar, kitaplar ilgi alanlarım. politika ko..