Niye dayak yerler?

Toplum önünde iş yapan bu popüler kadınlar neden dayak yerler ve hatta yedikleri dayağa katlanırlar? Son kurban Ece Erken adlı sunucu. Güzelce ve güler yüzlü bir kız, evlenip ekranlardan da ayrıldı, bir sene geçmeden dayak yediği ortaya çıktı. Kocası şiddet uyguluyormuş. Bu çocuklar ki çocuk diyorum, çünkü bunların topluma verdikleri zarar erişkin bir kişiye yakışmayan zararlar. Hangi zararlardan söz ediyorum? Bakalım.

Ekonomik özgürlüğün kadının bireyselleşerek haklarını korumasına katkısı olmadığı izlenimini veriyorlar. Bu kadınlar bol para kazanan kadınlar, ama kocalarından, sevgililerinden yedikleri dayağa katlandıklarında, çaresiz kadınların çaresizliklerinin devam etmesi için sebep oluyorlar. O da dayak yiyorsa benimki normal diyen kaç kadın vardır?

Dayak konusunda “hak etmişse yemiştir” gibi abuk yorumlara sebep oluyorlar. Bir insanın bir insana dayak atmasında bir hakkedilmişlik olduğunu düşünen bir toplum yaratıyoruz ve nedense hep kadınlar hak ediyor bu dayağı.

Karısını döven erkeğin duygularını da merak ederim. Onlar cahil, görgüsüz falan demek mümkün değil, doktor, mühendis, akademisyen o kadar çok insan var ki karısını döven. Evrimin bir yerinde takılıp kalmış bu insanların yaşadığı duygusal durum nedir acaba?

Sosyalleşme eksikliği mi?

Aşağılık duygusu mu?

Cinsellikle mi ilgili?

Yanıtlar için uzman gerekiyor. Çünkü böylesine bir hastalıklı durum için kafadan atmak olası değil. Atmamak da gerekir.

Çoğu yerde insanların zaaflarında söz ettim, bu zaaflar nedeniyle sözlerle davranışların üst üste oturmasında güçlük çekildiğini anlattım. Tüm bunlara bağlı olarak insana biat etmek veya onun hakkında kefil olmanın çok riskli olacağını ifade ettim. Sonuçta her şey aynı şekilde yaşanıyor, çünkü insanlar analiz etmiyor, değerlendirmiyor ve sorgulamıyor. Hatta toplum “evlilikte keramet vardır” diye sonunun kötü olacağı ayan beyan belli durumlarda kızları ateşe atabiliyorlar.

Yazıktır hem insanlara hem de topluma....