Niye kıvırıyorsunuz ki?

Belki bazı yandaşlarınız olabilir; ama

Bu ülkede yaşayan herkesi aptal yerine koymanın ne anlamı var…

Koca koca adamlarsınız; açık açık söyleyin;

“Niye kıvırıyorsunuz ki?”

***

Çıkın bu ülkenin Başbakanı olarak;

“Biz ucuz ve uzun vadeli Doğal Gaz ve Benzin ihtiyacımız için Kuzey Irak Kürdistanı bölgesel yönetimi Başkanı Barzani’yi ülkemize davet ettik,

Aramızda “barış sürecinde” PKK ya verdiğimiz bazı tavizler sonucunda da anlaştık” deyin…

Korkmayın, birkaç cılız ses çıkar ve kaybolur…

Ve bunun gelecek iktidar kaygısını ortadan kaldırmak için değil, yakın gelecekte yapılacak;

“Cumhurbaşkanlığı” yatırımı olduğunu itiraf edin…

***

“Bu ülkede dostça el ele kardeşçe yaşayan Türk Kürt halklarını birbirine düşüren ve gencecik çocuklarını kadınlarını askerlerini katleden, kendilerini Kürtlerin temsilcisi sayan PKK’nın;

Başta Diyarbakır olmak üzere Doğu ve Güneydoğu illerinde bir eli yağda bir eli balda yaşayan milletvekilleri, Belediye başkanları toprak ve köy ağaları,

Derdinizin başınızın “Türkiye de Kürdistan bölgesi” oluşturarak Kuzey Irak ta oluşan “pastadan” pay kapmak olduğunu,

Buralarda yaşayanların refahının, bağımsızlığının, özgürlüğünün geleceğinin ana dilinin eğitimin işinin aşının sizleri asla ilgilendirmediğini,

Hatta Apo’nun sizin umurunuzda olmadığını” açıkça söyleyin…

“Niye kıvırıyorsunuz ki?”

***

90 yıllık Cumhuriyetin başına “türbanı” askerlerin başına da “çuvalları” giydirenlerin yakın gelecekte sebep olacakları felaketleri gören;

Son yıllar da “din sömürünüzün” ayyuka çıktığını fark eden okyanus ötesi eski “hoca efendinizle”

Ters düştünüz ve sizden daha güçlü olmaları işiniz gelmedi…

Dershaneleri kapatma kararınızın eğitime çeki düzen vermek olmadığını,

Fettullah Gülen cemaatinin yoluna taş koymak olduğunu,

Yalnızca size biat eden ve oy verenlerin ailelerinin çocuklarını kucakladığınızı,

Özellikle “laik” ve “alevi” kesimin çocuklarının geleceğiyle hiç ilgilenmediğinizi, umursamadığınızı,

Açıkça söyleyin; sizi tutan mı var?

“Niye kıvırıyorsunuz ki?”

***

Bu ülkenin ekmeğini yiyen suyunu içen sefasını süren milletvekilleri, bakanlar belediye başkanları, gazeteciler, köşe yazarları aydınlar dekanlar rektörler bürokratlar atanmışlar savcılar hakimler;

Güçlünün yanında olduğunuzu, el etek öptüğünüzü, gelecek ve ekonomik kaygılarınız yüzünden kayıtsız şartsız biat ettiğinizi,

İkinci bir daha güçlü gelene kadar sadakat göstereceğinizi; itiraf edin, niye susuyor hiç inanmadıklarınızı kabul ediyor ve alkışlıyorsunuz…

Yüzünüz hiç mi kızarmıyor vicdanınız hiç mi sızlamıyor…

Çıkın açık açık söyleyin, bizim elimizden bir şey gelmez başımız kıldan incedir deyin,

Diyemiyor yazamıyor anlatamıyor çizemiyorsunuz anlıyoruz ama

“Niye kıvırıyorsunuz ki?

***

Dininin sömürüldüğünü, kadınlarının kız çocuklarının kullanıldığını,

Ülkenin karanlığa gömülmeye başladığını, felaketlere doğru sürüklendiğini görmelerine rağmen;

Keza; kendi çıkarlarına, menfaatlerine hizmet ettikleri, vaatleri ve yaptıkları işlerine geldiği için “oy” vermelerine rağmen;

“AKP’ye oy vermedim ama geçmişte CHP’ne de oy vermiştim” diyenler…

“Niye kıvırıyorsunuz ki?”

***

Ekonomimiz çöktü, işsizlik ayyuka çıktı

Satılacak hiçbir şeyimiz kalmadı, sıcak para gelmemeye başladı

Devletin açıkları ve borçları kapanacak gibi değil

Halk “borç batağına” saplanmış vaziyette ve  “gebermek” üzere deyin,

Ekonomisi büyük bilmem kaçıcı ülkeymişiz, krizler teğet geçmiş IMF borcunu ödedik, diye

“Niye kıvırıyorsunuz ki?”

***

Ve bugünün Türkiye’sinin geldiği noktanın müsebbipleri de böylece belli oluyor;

“Yasal hakkı ve görevi olmasına rağmen; OY KULLANMAYANLAR…”

“KIVIRANLAR…”

Birincileri sokaklarda caddelerde iş yerlerinde; ben de adamım hatta insanım diye geziniyorlar,

İkincileri ise ülkenin göz bebeği “Türkiye Büyük Millet Meclisinde”  

Para uğruna hırs uğruna menfaat çıkar ve koltuk uğruna;

Milletin kanını emiyor, ülkenin ve çocuklarımızın geleceğini hayallerini öldürüyorlar…

***  

Ne diyeyim ki ben;

“Deveye diken…” desem sanırım anlamışsınızdır…

Hoşça ama daima sevgiyle kalın…

Erdoğan ÖZGENÇ