Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Niye sinirleniriz?

Niye sinirleniriz?
 

Çoğu kişi duygularının kurbanı olduklarını düşünürler ya da duygularının yanlış işlere sebep olduğunu sanırlar. Çevremizdekilerinin çoğunun "sinirlerime hakim olamıyorum " ya da "ne yapayım, elimde değil, kızmayayım diyorum ama dayanamıyorum " "beni sinirden deli ediyor " dediklerini duymuşsunuzdur.

Bu genel eğilim duygusal sorumsuzluğu gösterir, bu da çok kaba davranış sebeplerinin en önemlilerindendir.

3 S'yi asla unutmamak gerekiyor. Kendine saygı, başkalarına saygı, bütün davranışlarda sorumluluk.

Diğer bütün duygular gibi, kızgınlık da , bizim kontrolümüzde olmalıdır. Diyelim ki bir yakınınızla ağız dalaşı yaparak birbirinize bağırıyorsunuz ve çok kızgınsınız. O sırada patronunuz telefon ediyor. Patronunuza da bağırır mısınız? Zannetmem, hemen sakinleşilir o anda.

Öfke" başkalarına istediklerinizi yaptırmak için , içinizde duyduğunuz hareket gücüdür" ve şu amaçlara hizmet eder

-Kazanmak
-Kontrol etmek
-Öç almak
-Haklarınızı korumak

Eğer karşı taraf haklarınızı çiğnerse, yaklaşımlardan birisi öfkedir. Fakat alacağınız karşılığın sonuçlarını iyi tartmalısınız. Karşınızdaki insan sizin istediğiniz gibi mi davranacak? Yoksa öfke işleri daha mı kötüleştirecek?

Esasında laf dönüp dolaşıyor çocuk çağına geliyor, anne...tüm hayatımızdan annemiz sorumlu daha önce düşünmüş olabilirsiniz, ama idrak ettiniz mi?

Anne kişiye öğretiyor olaylara nasıl tepki verilmesi gerektiğini, bağırıyorsa, dövüyorsa, aşağılıyorsa, azarlıyorsa gelecek de , aynı role yetişkinler bürünüyor...

Bu bağlamda bireysel ve toplumsal eğitim, farkındalık şart...

Önce anne eğitimi, anne farkındalığına vardığında bir insan yetiştirmekle, bir karakter oluşturmanın bir kişilik yaratmanın sağlıklı toplumla, eş değer olduğunu...Sanırım o zaman daha medeni nesiller oluşacaktır...

Saygı olan yerde korku olur, AMA KORKU OLAN YERDE HER ZAMAN SAYGI OLMAZ...

Başkalarının yaptığı hatalardan dolayı öfkelenirsek, onları değil kendimizi cezalandırmış oluruz...

Bir insan söylediği sözlerden çok, söylemedikleriylede insanlaşır...

Saygının olduğu yerde öfke zaten medeni ölçülerin dışına taşmıyor. En öfkeli olduğumuz anlarda dahi öfkemizin şahsa değil, davranışa olduğunun altını çizmek çok önemlidir diye düşünüyorum. Sevgi sözleriyle patlamalarınızı sonlandırabiliyor musunuz?

-yeter artık hep bunu yapıyorsun, bıktım bu sorunlardan.
-bitanem!!! yeter artık hep bunu yapıyorsun , bıktım bu sorunlardan
aynı iki cümle tek farkı BİTANEM... ses tonunuz, bakışlarınız ne olursa olsun...o BİTANEM kelimesi olaya, ana, kişiye, çok etkilidir..

Özellikle çocuklarda mutlaka bu tarz iletişim olmalıdır, onları bu kalıpla eğitmek, öfke duygusunu kontrol altına almak hayati önem taşımaktadır gelecek nesiller adına...

Geçmişte öfkem, çok çirkin tepkilerle dışa yansırdı. Çirkin sözler, zaman zaman şiddete eğilimek kadar uzanırdı (karşı tarafa birşey fırlatmak gibi) kişisel eğitimin yararları bu devrede kendini gösteriyor ....Şu an bilmekteyim ki kullanılar o kötü sözler, yada agresif tutumlar sadece kişiyi çirkinleştirip, bayağılaştırıyormuş...

Hadi lütfen itiraf edin, çok öfkelendiğinizde mimikleriniz, ses tonunuz, kelimeleriniz nelerdir, paylaşmak ister misiniz? Bakayım bana da kendinize de ne kadar dürüst olabileceksiniz?

 
Toplam blog
: 86
: 8215
Kayıt tarihi
: 07.10.07
 
 

Çocuk yetiştiriyorum dünyanın en zor, en güzel, en önemli işi değil mi? İşim bu. Vizyonum, Eğ..