Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '14

 
Kategori
Deneme
 

Niyet doğal davranıştır; aslında niyetlere göre yaşamalıyız

Niyet doğal davranıştır; aslında niyetlere göre yaşamalıyız
 

İsteğimiz, niyetimiz başka; yaptıklarımız daha bir başka… Neden? Nedeni sormayın; öyle diyorlar… Ya hakikaten bizim içimizde sakladığımız niyetlerimiz o kadar kötü mü? Bir kere niyet akıldan duygudan önce dürtülerin ürünü. Beynimizi kalbimizi dürtü dediğimiz vücudun doğal istekleri harekete geçiriyor. Harekete geçiriyor geçiriyor ya arzular, istekler, gizli planlar vs bıyık altı tebessümlerin donduğu dudaklarımızda kalıyor.

Bizler gerçekte yapmak istediklerimizi içimizde saklıyoruz. Yani niyet başka, eylem başka… Şimdi ben kendimden pay biçiyorum; gerçekte yaşamak istediklerim (hani imkânım olsa bile) yaşadıklarımla hiç uymuyor. Niyetim başka ama ben başka şey yapmak zorunda kalıyorum.  Herkes niyetini yaşamak istese dünyada yaşam olmazdı belki de. Ben denize gitmek istiyorum, üç kişi olmaz sinemaya gideceğiz diyor. Sevmediğim adama selam vermek zorunda kalıyorum; bayram falan olsa bir de sarılıp öpüşeceğiz. Aklım kadının kalçasında, abla nasılsın diyorum.

Yani diyorum ki hani mecbur kaldığımız bu davranışları değil, mecbur kalsak bile içimizdekini yapsak. Siz üçünüz sinemaya gidin ben denize gidiyorum mesela. Kusura bakma ben seni sevmiyorum, bayram da olsa sarılıp öpüşemeyiz. Ve abla mabla yok, aklım kalçanda.

Böyle her bir şeyi ayıpmış, günahmış, küfürmüş, çirkinmiş, kızarlarmış demeden hayatın gereklerine göre belli bir ahlaksal davranış formatı içinde değil de içimizden geldiği ve içimizin istediği gibi yaşasak ortaya nasıl bir hayat çıkar acaba. Kan gövdeyi götürür belki de. Kızıyorsun söyleyeceksin. Yanlış yapıyor söyleyeceksin. Çirkin söyleyeceksin. İktidarsız söyleyeceksin… Hem kendinin hem başkasının. O da sana söyleyecek. Varsa öyle bir şey karını seviyorum bile diyecek!

Evet, kan gövdeyi götürür belki de… Alışmak ve insanları da alıştırmak lazım… Hiç kimse hiçbir şeyi saklayamayacak. Rahatlarız diye düşünüyorum. İçimizdeki bütün sıkıntılar gider. Çünkü bizi hasta eden bu sahte hayat.

Bence yalancılık da ortadan kalkar, yalan söylemeye gerek kalmaz; çünkü artık seninle yatmak istiyorum diyebileceksin! Dedikodu olmaz; çünkü zaten kendisinden duyuyoruz. Herkes her şeyini aleni ve gerçek olarak ortaya koyuyor. Yatak odasına neden ayna koyduğunu bile! Etrafa ayıp olmasın diye oruç tutuyorum diyecek. Uçaktan korktuğunu söyleyecek. Toplumda uçaktan korkanların oranı %10’muş. Ben benden başka kimseyi görmedim. Nerede lan bu %9 bilmem kaç?

Bazı şeylerin saklanması gerekir. Hiçbir şeyin saklanması gerekmez; sende olan bende de var. Hepimiz neyin ne olduğunu biliyoruz hemşerim neyi kimden saklıyorsun! Ölecek adama bile öleceğini söyle, ne olacak yani! Gerçek düşüncelerimiz niyetlerimizdir. Biz onları çeşitli nedenlerle açığa vurmayıp toplumun/etrafın istediği gibi konuşuyoruz/davranıyoruz. Bütün rahatsızlıklarımızın nedeni bu!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..