NÖBETTEYİM BU GECE

Seninle birlikte nöbetteyim bu gece. Çilekleri ayıkladım, şekerledim yarın sabah kahvaltıdan sonra reçel kaynatmak için. Kıymayı kavuruyorum yarın bir şeyler pişiririm diye. Hava sıcak ve nemli, rüzgar var halbuki ama yetmiyor temmuzun son gecelerin besbelli. Dua ediyorum hem sana hem de herkes adına. Yaşlılık bu mu acaba? Dualara dökmek isteklerini, dillendirmek her iş yaptığında ya da düşündüğünde...

Hep derim ya söylenmemiş cümleler yakar her zaman insanın canını bazen söylenmemeleri gereken durumlarda bile. Bir gözü kör bir demirci tanımıştım Safranbolu'da. Karanlık-siyah ama insana ferahlık veren bir hali vardı dükkanının. Karısı çay demlemişti. Bir bardak çay içiminde öğrendim hayat hikayelerini. Çok iyi adamdır benim adam diyordu kadın adamın duymasından hoşnutluk duyarak. Filmlerdekine benzemeyen bir bağ vardı aralarında. Gördüklerimi daha sonra kaleme alacağım heniüz net dökülmüyorlar kelimeler sayfalarıma. Şık sevgi sözcükleri kullanmadan sevdim sizi ben. Öyle çırılçıplak öyle yalın öyle olduğu gibiydi ki eksik göründü gözlerinize kimi zaman, kimi zaman da...

Aynı saflık ve yalınlıkla nöbet tutuyorum senin için sen nöbettesin diye. Bu yüzden rüzgarlara karışıyor dualarım. Bu yüzden sessizce iş yapmaya çalışıyorum korkarak. Evet hala korkuyorum gecelerden belkide bu yüzden bu kadar net anlıyorum nöbetteki telaşını. Gönül kırıklıklarımı hiç araya katmadan dökülüyor cümlelerim yüreğimden umarım değerler yüreğine de ferahlar için yalnızlığında. Ben severim oysa yalnızlıkları ama insan yakıştıramıyor sevdiklerine hele de...

Rüzgar iyice hızlandı burada, İstanbul'da havan nasıl hiç fikrim yok. Saatler nasıl geçer kimsesiz bir binada? Burada nasıl tamamlanır benimkiler? Sabah olup da herşeyin normal olduğunu duyabildiğimde hissedeceğim ferahlığı duyumsamaya çalışıyorum. Turuncu renk ne güzel değil mi? Bilmem aklıma geldi birden, turuncular mutluluk günlerinde giyilirlermiş gibi hissettim birden. Kırmızıdan daha güzel ve dikkat çekici. Üst kattan uyuma sesleri geliyor ben nöbetteyim seninle birlikte. Telefonda daha iyi anlaşıyoruz sanki, sevgi dolu sözcükler daha rahat dökülüyor mesaj sayfalarımıza. Bir gözü kör demircinin karısı gibi rahatça konuşmak istiyorum bu gece, seni merak ediyorum ve endişeleniyorum yüreğimin küçük çekirdeği. Uykularım bu yüzden mola vermiş.

Nöbetteyim sen nöbettesin belki bir faydası olur uykusuzluğumun diye...