Noel, yılbaşı yasak!

Bartın İl Milli eğitim Müdürü Yaşar Demir, ildeki tüm okulların müdürlerinin cep telefonlarına yılbaşı kutlamalarıyla ilgili  bir ileti göndererek Noel ve Yılbaşı gibi kutlamaların, eğelencelerin yasaklanmasını istedi.

 

Haber şöyle :

 

“Kıymetli yönetici arkadaşlarım; yaklaşan yılbaşı nedeniyle yüzde 99’u Müslüman olan bu güzel Anadolu’muzun anasınıfı, anaokulu ve tüm okullarımızda çocuklarımıza Anadolu insanının gelenek ve görenekleri ile bağdaşmayan, Hıristiyanlık propagandası olan Noel-yılbaşı kutlamalarının çocuklarımızın bilinçaltını işgal etmesine fırsat vermeyerek, milli bir hassasiyet sergileyeceğiniz için şimdiden teşekkür ederim. Yaşar Demir. Milli Eğitim Müdürü.”(Milliyet. 24.12.14)

 

Böylece bütün yöneticiler ve vatandaşlar “Milli Hassasiyet” sergileyeceklermiş.

 

Yani bütün dünya  geleneksel ve simgesel olan bir kutlama günü olan Yılbaşı’nda evlerinde oturacaklar; hiçbir şey yapmayacaklar, eğlenmeyecekler. Yiyip içmeyecekler.

 

Tabii, bu mesaj bütün Müslüman vatandaşlara giderken, Müslüman olmayan vatandaşların ne yapacakları söylenmiyor.

 

Asıl mesele ne biliyor musunuz? Bu ülkeye evlerine tıkıp sürekli yas tutturmak…

 

Yani insanlar, ne bayramda ne seyranda eğlenmeyecekler, gülmeyecekler… Öyle hep ciddi, hep yas tutan yüzleriyle Kuzey Kore insanlarının tavırlarıyla hep ciddi, hep matemde olacaklar. 

 

Böyle ciddi bir millet, Müslüman millet hiç eğlenebilir mi? Buna izin verilebilir mi? Buna imkan var mı?

 

Bu ülkenin insanlarının yüzünün gülmesini istemiyorlar.

 

İstiyorlar ki, milletin acınacak haline bakıp , sadece kendileri içinden , kıkır kıkır gülsünler…

 

Bu kadar zalimler…

 

Artık Milli Bayramlar da yok… Öyle davul, mızıka, borazan filan… Bunlar hep gavur işi… Tümü de yasaklanmalı… Yasaklandı. 

 

Öyle milletin neşelenmesine, gülümsemesine izin yok… Beyler ciddi olalım. Ne o öyle…

 

Oysa Yılbaşını gavuru, müslümanı bütün dünya kutluyor be… Herkes kendine göre şenlikler düzenliyor, eğleniyorlar…

 

Japonya’nın, Hindistanın ve istisnasız bütün dünyanın , Brahmanlar, Budistler dahil bütün dünya kutluyor Yılbaşını… Gönüllerince gülüp eğleniyorlar…

 

Ne Hristiyan adeti ! Artık Yılbaşı’nı bütün dünya ülkeleri bir neşelenme, eğlenme, bir kutlama günü olarak kabul etmişler. Bunu bizim kabul etmemize izin yok. Çünkü biz Müslümanız… Müslümanlar gülüp eğlenemezler… buna sureti katiyede izin verilemez.

 

Herkes o gün, o gece poposunun üzerine büzülsün otursun ve dua etsin… Neymiş o, eğlenmek, felekten bir gün çalmak..! Akıllı olun akıllı… Siz gavur musunuz?

 

Kısaca , bu milletin yüzünün gülmesini istemiyorlar. Herkes her zaman ciddi olacak.. Öyle eğlence filan yook… Bayram filan yok… Herkes haddini bilsin…

 

Çoğu Müslümanlığı yobazlıkla filan karıştırıyorlar. İllaki milletin boğazına basacaklar. Onu yaşadığına pişman edecekler.

 

En iyisi hep beraber toplanalım . Rahmetli Abdullah Yüce’nin şarkısının sözlerini , bu günlerde hep beraber söyleyelim…

 

“Hiç mi gülmeyecek benim de yüzüm 

Yaş bitti, kan doldu her iki gözüm 

Dilimde kurudu son bir çift sözüm 

Hem yetim, hem aşık, hem de öksüzüm.”

 

Ondan sonra hep beraber oturup, hüngür hüngür ağlayalım… Bunu istiyorlar…

Yılbaşında bu şarkı, bayramlarda bu şarkı… Ve gözyaşları …

 

En iyisi , Bertolt Brecht'in başyapıtlarından biri olan "Sezuan'ın İyi İnsanı”nı hatırlayalım;  kapitalist sömürü düzeninde iyi kötü, ezen ezilen çelişkilerinin nasıl varolduğunu düşünelim. Ve uyutulan, uyutulmak istenilen insanlığı…

 

Şimdi de şu habere bakın:

 

“Suudi Arabistan’da “din polisi” El Cuf bölgesinde bir eve “yılbaşı kutlaması hazırlığı yapıldığı” gerekçesiyle baskın düzenledi. Çoğunluğu Hıristiyanlardan oluşan 43 kişi tutuklandı.” (haber.sol.org.tr)

 

Gördünüz mü işler nereye doğru gidiyor? 

 

Konuşmayacaksın, hep susacaksın, itiraz etmeyeceksin, ciddi olacaksın ve hep ezileceksin. İstenilen budur.

 

Var mı bir itirazınız ! Varsa Yılbaşını kutlayabilirsiniz. Yoksa… Hadi işiniz, gücünüz rastgelsin. Uyumaya ve yas tutmaya devam.