Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '06

 
Kategori
Kültürler
 

Noel Bayramı

Noel Bayramı
 

Hristiyanların Noel Babası


Oglumun dogumundan üc yasina kadar yani krese gitmeden önce kendisiyle türkce konusmaya karar verdik. Yasina göre cok düzgün cümleler kurarak konusmayi ögrendi. Üc yasinda krese gitmeye basladi. Baslayali henüz iki-ay olmamisti.

Birgün kendisini kresten aldım ve eve geldik. Biraz mahcup bir tarzla "anne bana falanca bunu dedi" anlami nedir? diye sordu. Yanitladim. Daha sonralari belki bir-iki kez daha bu tür sorular sordu. Bende yanitliyordum her defasında.

Iki ay kadar sonra bir gün eve geldiginde, kreste neler yaptiklarini almanca anlatmaya basladi. Cok cabuk almanca ögrendigi icin sevinmistim. Biz ona türkce söylüyorken o bize almanca yanit veriyordu. Ögrenmesine destek olsun diye bir süre böyle devam etti. Dil sorunu cözülünce evde türkce konusalim istiyordum.

Bize almanca karsilik vermesi hala devam ediyordu. Bundan böyle caresiz kaldim ve almanca konusur olduk evde, Okulda dil sorunu yasamasin diye. Bir kac yil icindede türkceyi bayagi unuttu. Konusmak istemiyordu.

9-10 yaslarindayken haftada bir kez, türkce dersi almasi icin ikna ettim ve okula basladi. Ögretmenini ve ortami sevmedi. Yarim sene ancak gitti. Sizin anlayacaginiz hicbir yarari olmadi.

On yasindaydi rahmetli babasiyla Türkiye'ye gittiginde ve 2-3 hafta kaldilar. Bizimle burada evde türkce konusmayan cocugumuz döndügünde, halasinin esinin anlattigi Nasrettin Hoca fikralarini bana anlatiyordu. Bildigim Nasrettin Hoca fikralarini tekrar cocugumdan duymak cocuklugumu hatirlatiyor o keyifle gülüyordum. Hemde cok nefis özgün anlatis özelligini inceliyorken ohh! nihayet dil sorunuda cözülmüs olmustu böylece iyi ki Türkiye'ye gitmis, diye geciriyordum icimden. Ve de oglumla gurur duyuyordum.

Bu kadar mi cabuk ögrenilir bir dil diye seviniyorken bir kac hafta sonra yine eski tas eski hamam. Türkce konusmamakta direniyordu. Neyse bende vaz gectim artık kendi secimine karsı olmadım. Almancada kaldik.

Ilk ve tek cocuklarin egitiminde anne ve babalar genelde cok yoruluyorlar. Önce tecrübesizligin etkisi rol oynuyor. Kim nederse desin tek cocugun egitimi 5 cocuk egitmekten cok daha zordur. Tek cocuklar genelde (istisnalar kaideyi bozmaz) egoist, simarik ve bencil olabiliyorlar. Hamile kaldigim ilk aydan itibaren cocuk egitimi ve bakimiyla ilgili dergi ve mecmulari muntazaman aliyor okuyor bilgileniyor, tv de ilgili yayinlari kacirmiyordum. Teorik bilgilerimi tecrübelerimle yasamis oldum. Fakat yinede tek cocuk egitiminde hatalarimizin olduguna inaniyorum. Cünkü anne ve baba farkli egitim uygulamak istediginde sorunlar artiyor.

Kreste yumurta bayrami, noel bayrami, fasing eglence kutlamalari icin haftalar önce elisi calismalari, eglenceleri baslardi. Hepsine katilmistir. Ama evimize cam agaci almamizi istemesine karsi koydum fakat istegi üzerine odasinin penceresini isikli zincirlerle süslenmesine itiraz etmedim. Noel baba hikayeleri okudum ve bunlarla yetindi. Noel baba figürleri, cikolatalarindan markette görünce o istemeden ben aldim hediye ettim. Ve kendisine neden cam agaci almak istemedigimi de anlattim. Ve konu kapandi. Yasadigi ülkenin kültürünü, bayramlarini, kurallarini tanimasi en az o ülkenin dilini konusabilmesi kadar önemlidir yabancilik cekmemesi icin. Bunlar yasandi.

Simdi düsünüyorum bizim ülkemizdede noel bayrami kutlaniyor mus blog yazar arkadaslarimizin yazilarindan ögrendigim kadariyla. Ben 3,5 senedir Türkiye'ye gitmedim. Gittigimde yilbasi ve bayramlara denk gelmedi.

Insanlarin dogasinda vardir merak. Yeni seyler duymak, degisik farkli seyler tanimak ögrenme istegi gibi. Buna dürtü demek dogru olurmu bilmiyorum.

 

Hepimizin bildigi üzere üc büyük din ve üc büyük kitap vardir. Tevrat, yahudilerin kitabi. Incil, hiristiyanlarin ve kurani-kerim müslümanlarin rehberi olan kitaptir. Bu üc büyük dinin iceriginde cesitli farkliliklar olmus olsa da sonucta hepsinin amaci insan iliskileri sosyal yasamda sevgi ve dostluk baglarinin gelistirilip korunmasi icindir. Ahlak normlariyla yasam felsefesini ögretir dinler. Dinler, dünya insanlarinin baris ve sulh icinde yasamasini ister. Üzerinde yasadigimiz ülke topraklarinin icinde yasadigimiz evreni ve diger canlilari korumak yatar ana maddesinde.

Evrensel kosullar geregi ülkeler arasi kültür alis verisi, dostlugu ve barisi pekistirecegine inansam da var olan din ve kültürümüzün dejenere edilmemesinin dogru olmadigina inanirim. Kendimize ve ülkemize yarari olacak yeni kültürler taninmalidir fakat, bir müslümanin evine cam agaci alip süsleyerek hiristiyanlarin bayram ritüellerini uygulamasina anlam veremiyorum. Bu özenti niye? Herhangi bir moda gibi gelip gececektir diye düsünmekte sanirim fazla iyimserlik olur.

Dinlerin ortak yanlari olsa da bizim dinimizin iceriginde daha üstün-farklar vardir. Renkli kültürümüzle akilli zeki ve caliskanligimizla ülkemiz adina diger ülke insanlarina örnek olabilmeliyiz. Onlar gücleriyle bizi etkileri altina almayi cok daha iyi beceriyorlar. Onlari kutlamak gerekir. Her zaman güclü olan kazaniyor.

Türkiye nüfusunun tahminen yüzde 95 i müslüman. Hiristiyanlarin dini bayramlari arasinda en büyügü sayilan noel bayramini müslüman insanlar kendi topraklarinda kutluyorlar. Ve her gecen gün sayilari artiyor. Eski yillarda yilbasi kutlamasi yadirganirdi. Simdi kültürümüzün bir parcasi oldu, simdi de cam agaci süslemeleriyle ufaktan ufaktan noelyortusu kutlamalarina kucak aciliyor.

Müslümanlarin es degerde kutlayacaklari bayramlari varken hiristiyanlarin bayram senliklerini kutlamanin mantigi bana anlamsiz ve cok komik geliyor. Ilericilik, modernlik yada küresellesmenin geregi -icabi ile alakasi yoktur. Avrupali olmak icin de gerekmiyor hiristiyanlarin bayramlarini müslüman bayrami olarak kabullendirmeye.

Sevgiler-saygilar

Mine

 
Toplam blog
: 139
: 4264
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

Yurt dışında yaşıyorum. Spor, yürüyüş vb. bedensel aktiviteleri düzenli uyguluyor - vegan tarzı besl..