Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '15

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Nogadid Yaylası

Nogadid Yaylası
 

Nogadid Yaylası


Artvin Potocur köyüyle ilgili gözlemlerimi daha önce bu yazıdan okumuştunuz. Köyün insanları tarafından sevildi beğenildi nede güzel tepkiler aldı. Şimdide sizlere bu sevimli kentin bambaşka bir cennet yerini tanıtacağım. Yaylacılık hakkında benim gibi lise yıllarında kitaplardan okuduklarınızsa sadece bildikleriniz, ne biliyorsanız hepsini unutun lütfen!  Temmuz sıcağında yorgana sarılmak diye bir olgu var bu yazıda! :)

Nogadid yaylası yaklaşık 3200 rakımda yer alıyor. Köyden yaylaya doğru çıkılan yolda yaklaşık 2 saat oldukça zorlu bir yolculuk yapıyorsunuz. Yollar çok bozuk ve araziler oldukça engebeli. Engebe ama ne engebe! Bu yüzdende yolculuk boyunca bol bol kafamı, kolumu sağa sola vurmayı da ihmal etmedim tabii:) Yayla yollarında arazi arabaları dışında ulaşım da pek mümkün değil gibi. Yolculuğu detaylarına kadar anlatmak istiyorum çünkü bu 2 saatlik zaman dilimi boyunca birden fazla iklim sizi karşılıyor. Yarım kollularla çıktığınız yolculuğunuza yer geliyor ceketler yer geliyor kışın giydiğiniz o kalın kalın polarlar eşlik ediyor. Ama bu güzel manzaraya da değiyor tabii…

 

14

 

O kocaman kocaman tepelere bu çiçekler nasıl yetişiyor anlamakta ve inanmakta baya bir zorlandım!

1

 

Bu güzel memlekette çektiğim fotoğraflar bu işe yeni başlayan birine göre oldukça profesyoneller. Ama bunda malzemenin etkisi büyük tabii :)

2

 

Arazi yolları aynen bu şekilde. Yaylaya çıkanlar birbirlerine eşlik ediyor bu yolda. Resimden de belli olacağı gibi her yer uçurum, her yer taş. Eğer benim gibi acemi bir şoför falansanız kendinizi direksiyon koltuğunda sakın düşünmeyin! :)

3

 

Yaylaya insanlar eskiden hayvanları için çıkarlarmış. Tabii arabayla gelinen bu 2 saatlik yol yaya olarak yürüneceğini düşünürsek sanırım tüm günü buluyordur. Ama son zamanlarda turistik olarak ilgi daha büyük. İnsanlar havaların bunaltıcı etkisinden kaçıyorlar geliyorlar buralara. Dedim ya 4 mevsim yaşatıyor size bu doğa. Sabahları bir ilkbahar gününe uyanıyorsunuz hava hafif esiyor ama güneş tepede. Öğle vakti yaz sıcağını iliklerinize kadar hissettiriyor güneş. Öğleden sonra hava hafif kapamaya başlıyor ve biraz yağmur çiseliyor. Akşam ise üzerinize kalın kalın giysiler giyip ayağınıza patiklerinizi taktıktan sonra geçiyorsunuz sobanın karşısına ve közlenen patateslerin pişmesini sabırsızlıkla bekliyorsunuz!

4

 

Daha öncede bahsetmiştim. Lazlar oldukça neşeli insanlar. Doğanın çetin şartlarına karşın bunu koruyabiliyor olmaları saygı duyulası. Eğlenceleri, horonları hiç bitmiyor! Bazen, birkaçı biraraya geldiklerinde durmadan horon teptiklerini düşünmekten kendimi alamıyorum :)

Yayla geceleri elektrik olmadığı için ateşler yakılıyor, tulumlar çalınıyor ve horon ekipleri sahnede! Elektiriğin olmayışı biraz can sıkıcı tabii. Yeni nesil kuşak üyeleri olarak televizyon, bilgisayar hatta ve hatta telefondan uzak kalmak benim için oldukça zorlu bir süreçti..

5

 

Nogadid yaylası üzerinde irili ufaklı çok sayıda göl var.  Rivayetleride var tabii bu göllerin. Efendim aşağıda gördüğünüz göl mesela, fazla derine gittiğinizde içine çekermiş adamı. Kaybolur gidermişsiniz bu buz gibi suda. Tabi bu savların gerçekliği hakkında bir bir bilgim yok. Çünkü bunların hepsi sevgili eşim Ali’nin ifadeleri. Kendisi beni böyle konularda korkutmaya ba-yı-lır !

6

 

O kocaman kocaman tepelere küçücük cüsseleriyle çıkan bu hayvancıklar nasıl sevimlilerdi bir görseniz.. O aşağıda gördünüz de efendim Temmuz ayındaki karın ta kendisi !

7

 

Tepelere tepeler çıkınca aşağıdaki yayla evleri bu şekilde noktalar halinde görünüyor gözünüze. 3 saatlik bir yürüyüşün eser resimleri bunlar :)

9

 

Tabbi bu zorlu yolculuk sonunda kendisini eşsiz doğanın kucağına bırakanlarda oluyor. :)

10

 

 

11

 

 

12

 

 

13

 
Toplam blog
: 7
: 114
Kayıt tarihi
: 03.12.14
 
 

1990 Üsküdar doğumlu,  Gemlikte öğretmen bir anne ve babanın çocuğu olarak her daim öğretmenlerin..