Nokta nokta...

Yazılmasında veya söylenmesinde sakınca olan bazı kelimeleri "nokta nokta" diyerek geçiştirenlere zaman zaman rastlarsınız. Benim yazmak istediğim konunun bununla uzaktan yakından bir ilgisi yok.

Fotoğrafların, bazı dergilerde ve reklam afişlerinde, nasıl da canlı gibi durduğunu, en ince ayrıntıların bile net şekilde nasıl belli olduğunu görmüşsünüzdür. Bu güzelliği sağlayan, sarı, kırmızı (magenta), mavi ve siyah 4 renkten oluşan noktaların birbiriyle dengeli şekilde buluşmasıdır.

Baskı tekniği ile ilgilenenlerin çok iyi bildiği gibi, kıpkırmızı bir gelincik tarlasının, masmavi bir gökyüzünün, yemyeşil bir bahçenin, sapsarı bir papatyanın, mosmor bir patlıcanın, bembeyaz karların, simsiyah bulutların, kısacası yeryüzünde gördüğünüz bütün renklerin baskıya uygulanmasında, bir milimetrekareye düşen nokta sayısı önemli bir yer tutar.

Bu noktaların düzenli, birbiriyle uyumlu, özellikle de kenarlarının -iğne ucu kadar küçük de olsalar- net ve pürüzsüz olması şarttır. Ayrıca kağıt da ne kadar kaliteli olursa baskı o kadar güzel ve canlı olur. Üstüste çakışmayan veya kağıdın, boyanın etkisiyle yayılan noktalar, sonucu öylesine olumsuz etkiler ki, çamur gibi bir baskıyla karşılaşırsınız.

Kağıt üzerindeki güzellikleri işte bu düzgün, minik noktalara borçluyuz.

Ya hayatımızdaki güzellikler?

Onlar da küçücük küçücük noktalardan oluşmuşlardır aslında. Hiç umulmadık zamanlarda, beklenmedik şekilde karşımıza çıkan büyük mutluluklar, bizde daha çok şaşkınlık yaratır. Bazan bununla da kalmaz, bir travma etkisiyle hayatımızı altüst eder. Altından kalkamayacağımız şoklar da böyle zamanlara denk gelir.

Oysa hayatımızdaki mutluluk dediğimiz olay, pek çok açıdan bizi memnun eden küçücük küçücük güzelliklerin bir araya gelmesiyle zihnimizde oluşan güven duygusudur, sevinç duygusudur.

Aynı şekilde bunun tersi de geçerlidir. Bardağı dolduran sulardan çok, onu taşıran son "damla" önemlidir çünkü...

Kanaat sahibi oluşumuzu da yine bu noktacıklar sağlar. Hayat boyu binlerce bilgiyle karşılaşırız, binlerce insanla konuşuruz, görüşürüz, binlerce fikir dinleriz ve sonuçta bir kanaate varırız.

Sevgimiz, nefretimiz de nokta nokta oluşur; bilgimiz, tecrübemiz de nokta nokta gelişir.

Harfin adını değiştiren bir noktadır, kelimenin, hatta cümlenin anlamını bozan da...

Hayatımızın belli dönüm noktaları vardır. Şu kadar yıllık ömrümüzde olumlu veya olumsuz, her şeyi altüst eden bir güce sahip, kısacık bir an...

Öyleyse hayatımızın her şeyini oluşturan noktalara dikkat... Çünkü onlar çok önemliler...