- Kategori
- Psikoloji
- Okunma Sayısı
- 495
Noktalar ve insan üzerine...

Gece... Bir sürü nokta... Midem bulanıyor sanki... Dışarda yükte hafif pahası gönülde ağır bir yağmur... Uykum da kaçtı birden... Yazmak istekle isteksiz ve gök kızmakta heybetle... Hayret diyorum saat 00.40 ve ben ne ala bir haldeyim... Loş ışık yanmakta odama ve uykum daha bir kaçmakta... Yüzüm solmakta perde perde... Acıkmaktayım susmaktayım... Sis olmaktayım... Uyuyamamak aşikar, alışkın ve bir o kadar sıkıcı karşımda dikiliyor... Git diyorum gir diyorum inine... Gitmiyor... Yarım kalmış uykularıma mı yoksa uyuduğum en tamam zamanlara mı kızayım bilmiyorum... İnsan bu diyorum memnuniyetsiz bir melankolik ve depresif bir mazoşist olabilir...
İnsan... Dış dünyası içinde iç dünyası taa dibinde... Garip yaratıklarız kabul... Hatta garipten de öte programlı sıradışılarız kendimizce... En büyük dert bizimki, en büyük sevinç de öyle... En akıllı biziz yeri gelince... Belki de en aklı başka yerde... Herşeyi bağladığımız insanlık da suçsuz gibi günah keçisi... Eller bize göre asla kadir kıymet bilmez... Dünya daimi yalancıdır... Gözler de bu yüzden hep en dünyadır... İnsanız ya...
Herşey bu yüzden değil mi?
00.43 29.09.2006 Cuma (Perş. gece)
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
