Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Normalleşmek istiyorum..

Normalleşmek istiyorum..
 

"Normalleşmek istiyorum.."

Böyle bir slogan icat edilseydi, en çok bize uyardı..

Hani, bir zamanlar "Radyomu istiyorum.." sloganı gibi..

Türkiye toplumu neden normalleşemiyor..?

Soruya yanıt arayacaksak, önce "normalleşmek" nedir, ona bir bakalım:

Rejimi "Cumhuriyet", sistemi "Demokrasi" olan, diğer ülkelerde, işler nasıl yürüyorsa, normal olan odur..

Almanya'da, Hollanda'da, İngiltere'de, Amerika'da... işler nasıl yürüyor..

Bu ülkeler de, geçmişin "monarşi" lerinden geldiler. Bu ülkeler de, "dünya savaşları" yaşadılar; işgal ettiler, i şgal edildiler...

Ama bugün, demokratik hayatın gerektirdiği, "normal" bir yaşam tarzı sürdürüyorlar..

Oysa biz, aynı süreçleri yaşadığımız halde, bir türlü normalleşemiyoruz...

Devlet ve siyaset hayatımızın ortalama on yılına bir darbe, muhtıra ya da bildiri düşüyor..

Her on yılda bir "darbe yiyen", "muhtıra gören" ya da "balans ayarı" ndan geçen bir ülkeyiz..

Dış "tehditler", iç "ihanet" ler hiç bitmiyor.. Sürekli bir "savunma" halindeyiz..

Birilerimiz, birilerimiz için "tehdit ve tehlike" oluşturuyor.. Yeri gelince, "birlik ve beraberlik" edebiyatı yapmayı da çok seviyoruz üstelik..

28 Şubat sürecinden sonra, ekonomik anlamda "inkiraza" uğradık.. Sonunda demokrasi kendi yolunda ilerleyip "demokraside çarelerin tükenmeyeceğini" bir kere daha isbat etti.

Meşru seçimler oldu... İstikrar vaadeden bir iktidar başa geldi..

Enflasyonist ortamın dizginlenmesinde, ihraçatın artmasında, milli gelirin yükselmesinde hatırı sayılır ilerlemler oldu.. Türkiye dış dünya ile, AB ile ilişkilerinde geçmişe oranla kıyaslanamayacak ilerlemeler kaydetti..

Ama yine normalleşemedik...

Bu ülkede, "normalleşmek" ten korkan bir anlayış var sanki.. Her şeyin doğal akışında gitmesi, birilerini rahatsız ediyor.. Belki bu yüzden tam "normalleşiyoruz" diyecekken, yeni bir "anarmol durum" ihdas ediliveriyor..

Her işe tersinden bakmayı adet edinmişiz.. Bardağımızın yarısı daima boş...

Ama böyle bir "yaşamak" yoruyor hepimizi.. Ben elli yaşında bir adamım ve bu ülkede yaşadığım bu yarım asır boyunca "normal" bir hayatım olmadı..

Sürekli siyasi çekişmeler, sürekli "gerilim"... Ta üniversite öğrenciliğemizden başlayarak, "ötekileşme, ötekileştirme"...

Çok yakın arkadaşlar olup, hayatı paylaşacağımız insanlarla "mücadele.."

Kavga ve gerilim...!

Bahaneler hazır; Türkiyenin hiç düzelmeyen "özel durumu"...

Nasıl olursak olalım, neye inanırsak inanalım, bir Avrupa ülkesi gibi herkesin "kendi hayatını" yaşadığı, başkalarının hayatına karışmadığı "normal" bir toplumsal hayatımız ne zaman olacak..?

İşte geldik, gidiyoruz...

Bize bu "kötülüğü" kim ve neden yapıyor...!?

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..