Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Norman Mailer

Norman Mailer
 

Modern Amerikan Edebiyatı'nın aykırı, agresif yazarı , Amerikan Yeni Solu'nun önde gelen isimlerinden Norman Mailer, yaşamını yitirdi. Seksendört yaşında ve 60 yıldır sürdürdüğü toplumsal ve yazınsal çalışmalarına devam ederken, sona eren bir yaşam...Edebi yazarlıktan, gazete yazarlığına, senaristlikten, yönetmenliğe uzanan bir yaşam...

New Jersey'de doğup, Brooklyn'de büyüyen, Harvard Üniversitesini bitiren Mailer, II.Dünya Savaşın'da Amerikan Ordusu'ndaydı.Bu savaş, onun yazın yaşamında ve sosyal yaşamında derin etkiler yarattı.Savaş sonrası, Sorbonne
Üniversitesine devam ederken, onu üne kavuşturan, '' Çıplak ve Ölü''adlı yapıtını üretti(1948).Roman; Pasifikte,
önemsiz bir adayı, ele geçirmeye çalışan bir eylem içinde, onüç askerin yaşadığı acı ve korkuların, hazin bir öyküsüydü.Roman, güçlü bir kurgu, etkileyici bir söylemle, savaşın boşu boşuna yapılan, toplu bir intihar olduğu gerçeğini vurgulayan, Modern Amerikan Edebiyatı'nın, başyapıtlarından biriydi...

Barbarlığın Kıyısında, o günkü , kendi deyişiyle, ''en önemli kitabında''; Leon Toçki'nin öldürülmesini ve bu olaya karışan bir ''eski tüfek''in, bir muhbirle yaşadığı, gergin ve sürükleyici öyküsünü anlatır.Amerikan edebiyatı'nın başyapıtlarından biridir...

Kırkı aşkın çalışması olan, anti feminist olup, ''Kadınlar bir gün dünyayı ele geçirecek''diyen ve çalışmalarıyla feministlerin tepkisini üstüne çeken, yaşamında altı kez evlilik olan, agresif ve çoğu kez saldırgan söylemiyle dikkatleri üzerine çeken, işini titiz ve ciddi yapan, üçüncü partinin sosyalist adaylarına oy veren, savaşı ve Amerikan
toplumunun değerlerini, sarsan, sorgulayan, yönlendiren, yüksek bir vizyona sahip, cinselliği politik göndermelerde
bile rahatça, doğal olarak kullanabilen ciddi bir yazar, ciddi bir Amerikan yurttaşı...Batı Uygarlığının, 2000 yıldır tarihine ve geleceğine damgasını vurmuş , İsa'nın ve Hristiyanlığın, sorgulayıcı ve düşündürücü bir analizini yapma başarısı...Edebiyatta Pulitzer Ödülleri, Jack Chirac döneminde alınan, ''Legion d'Honneur'' (Lejyon Denör) ödülü, 2002'de ''Orange Word Season'' kapsamında alınan, ''Londra Ödülü 2002''...Vietnam savaşını ve CIA'yı anlatan romanları, denemeleri...

Romanla ilgili, Mailer şunları söylüyordu: '' Bir roman yarattığınızda, gerçek yaşamda, sanatsal bir manifestoyu arıyorsunuz, izliyorsunuz.Ancak, yaşam böyle der, geçebilirsiniz.Ancak konu, romanın en büyük düşmanıdır.Çözümü imkansız konular da, benim çok ilgimi çeker.Yaşam böyledir işte...''

1968'te Pulitzer Ulusal Kitap Ödülünü aldığı, ''Gecenin Orduları'' yapıtında, Amerikan Savunma Bakanlığının üstüne yürüyen bir insan kitlesini anlatıyordu...1979'da Pulitzer Roman Ödülünü aldığı, ''Celladın Şarkısında ise, toplumun kalbine adrenalin enjekte etmek isteği kitaplardan biri olarak tanımladığı bu yapıtında; idam gününde, bu mutlu anını, dostlarına göndermek istediği bir bir davetiye ile paylaşmak isteyen, katil ''Gary Gilmor'un yaşamını anlatıyordu...

Vietnam Savaşı'na karşı çıktığı için, CIA'nın ipliğini pazara çıkardığı için, Amerikan cezaevlerini yakından tanıyan Mailer; Amerikan Ordusu'nu, uçsuz bucaksız bir manyetik alandaki metal parçacıklarına benzetiyor; ''Soğuk Savaş döneminde, bu metal parçacıkları tek bir yöne, ortak düşman; ''Komünizm'e'' yönelmişler, üşüşmüşler...Soğuk Savaş'tan sonra ise, oraya buraya konan metal parçacıklarının şimdi nerede oldukları malum...'' diyordu.

Amerikan toplumu'nu ve politik yaşamını çok iyi tanıyan, vizyon sahibi bir Amerikan aydını olduğunu, aşağıdaki örnek çok iyi tanımlıyor:
Başkan Cilnton'un, ''Uçkurgate Skandalı''nın patlamasından sonra, 1998'li yıllarda, kendisine sorulan, '' Hillary kendisini milyonlarca kez aldatan kocasına neden katlanıyor? '' sorusuna, çok bilgece bir cevap veriyor:
'' ABD'nin ilk kadın başkanı olmak için''...Ve Hillary'nin 2004-2008 arasında zor bir politik süreçten geçeceğini,
2008 yılında ise, A.B.D. Başkanı seçilmeyi hedeflediğini belirtiyordu...

11Eylül trajedisi nin ardından, ertesi gün bayraklarla kaplanan New York'da, dikkat çeken milliyetçilik dalgasına karşı da; '' 11Eylül'de olanlar korkunçtu.Ama bu milliyetçilik dalgası da fazla ileri gidiyor doğrusu.Amerikalıların
yeni dini, A.B.D. ''diyecek kadar da cesurdu...A.B.D.'deki , şahin, muhafazakar kanadın, 11Eylül'ü en fazla kullanan, ondan yararlanan kesim olduğunu belirterek; ''Eskisi gibi komplo teorileri üretme eğiliminde olsaydım, herşeyin onların başının altından çıktığına inanabilirdim.'' diyor....Ve sonra devam ediyordu:
''A.B.D. herhangi birinin olduğu kadar, benim de ülkem.Sizin, sizden küçük zayıf olan insanları itip kakmanız yada durmaksızın, küçük bir Amerikan bayrağı sallamanız, gerekmiyor.Bu ülkeyi gerçekten seviyorsanız, onu eleştirmeniz,
bir görevdir... Anısına, saygıyla.
 
Toplam blog
: 392
: 4592
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

İstanbul doğumluyum. Sağlıklı beslenme, yüzme, doğada yürüyüş ve çevre özel ilgi alanlarım. Şiiri ve..