- Kategori
- Satranç
Notasyon
Ercan Ersoylu, genç sporcularla açılış hamlesini yapıyor.
Keşan Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen 12. Uluslararası Kültür ve Turizm
Festivali Satranç Turnuvası (23 Ağustos 2014) ödül töreni ile sessiz sedasız sona erdi. Törene
Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı ve FIDE Asbaşkanı Gülkız Tulay, Keşan Belediye
Başkanı Mehmet Özcan ve belediye yetkilileri ile az sayıda Keşanlı satranç sever katıldı.
Turnuvada Türkiye’den 223, Gürcistan’dan 5, Azerbaycan’dan 2, Suriye’den 2, İran’dan 1,
Irak’tan 1, Ürdün’den 1, Türkmenistan’dan 1, ABD’den de 1 yarışmacı yer aldı. Turnuvanın
şampiyonu 6 puana sahip averaj üstünlüğünü de elinde bulunduran Türkmenistan'dan
GM Handszar Odeev olurken, Gürcistanlı sporcular IM Iveri Chighladze ikinci, IM Giga
Quparadze üçüncü oldu.
Turnuvanın açış konuşmasında Keşan Belediye Başkan Vekili Ercan Ersoylu'nun tespitleri
dikkat çekti:
Satrancı, kişinin sabrı ve zekâsıyla yönlendirilen bir spor olarak tanımlayan Ersoylu,
turnuvaya ilginin her geçen yıl arttığını söyledi.
Ersoylu, yarışmacılardan Keşan’da hoşça vakit geçirmelerini ve Keşan'ı yakından tanımalarını
istedi.
Keşan Belediyesi olarak bu yıl uluslararası çaptaki turnuvanın 12.sini gerçekleştirdiklerini
bu nedenle hem mutlu hem de gururlu olduklarını, yarışmacıların sabır ve zekâlarının en üst
seviyelerinde yarışmalarını temenni ettiklerini, ayrıca hakemlere ve turnuvada emeği geçen
herkese şükran duygularını ifade etti.
Turnuva Başhakemi Fatma Yılmaz, turnuvaya katılan en küçük satranççı 7 yaşında olan
Mekan Geldymuradov, en yaşlı satranççı da 65 yaşındaki Nail Odabaşı olduğunu açıkladı.
Düşünme süresi 90' + 30" / Hamle ve 9 Tur üzerinden yapıldığı, turnuvada FIDE ve TSF
Satranç Yarışmaları Yarışma Prosedürü hükümleri geçerli olduğu, Türk sporcularda 2013-
2014 sezonu vizeli lisans şartı arandığı, yarışmanın, geçerli bir pasaporta sahip FIDE ID’si
olan yabancı sporcuların katılımına açık olduğu. Başvuruların http://kesanopen.tsf.org.tr
adresindeki çevrim içi başvuru şekli ile kabul edildiği, katkı payları, kayıt-kontrol masasında,
kayıt-kontrol işlemleri sırasında ödendiği, her yaştaki; unvanlı sporculardan, engelli
sporculardan ve lisans ili Edirne olan sporculardan turnuva katkı payı alınmadığı. 1998
ve sonrasında doğan genç ve küçük sporculardan katkı payının yarısı alındığı. Turnuva
katkı payının 50 TL olduğu, yani turnuvanın bütün kurum ve kurallarıyla objektif olarak
uygulandığı görüldü.
*
Hakem değerlendirmelerine kısaca baktığımızda; daha çook yolumuzun olduğunu! Ne yazık
ki ödüllerin neredeyse tamamını yabancıların aldığını, Türk sporcularıyla ilgili olarak geçmiş
senelerde yaşanan durumun maalesef ki pek değişmediğini söyleyebiliriz.
Bunun sebeplerinden birincisi eğitici faktörü ya da eğitim faktörü olduğunu görmek zor değil!
Turnuvanın yanı başımızda düzenlenmesinin bir kazanımı olarak; yabancıları izlediğimizde
farkı çok net bir şekilde anlayabiliyoruz.
Yabancılar, gece gündüz demeden günün her uygun anında satranç çalışıyorlar.
Daha maç biter bitmez "Başım çok ağrıdı" demeden hemen maçın analizini yapmaya
gidiyorlar.
Sudan sebeplerle kaçmıyorlar.
Öğrendik ki satranç turnuvalarına katılan bir oyuncu bunu gönülsüz de olsa yapmak zorunda.
Bir diğer sebep "Disiplin" faktörü:
Birçok sporcumuzun disiplinli olduğunu söyleyebilir miyiz?
Ne yazık ki hayır!
Turnuva hakemlerinin gözlemi çok ilginç:
"Maç başladı. Türk oyuncunun rakibi Gürcü, daha maç başlamadan gelip masasına oturdu.
Bizim Türk sporcu ortalarda yok! Bekleme süresi 30 dakika. Bizim sporcumuz bu sürenin
20 dakikasını kullandı. 1 saat 10 dakikadan az bir süre kalmıştı ki masasına geldi. Sonra
ne mi oldu? Zaman sıkışması yaşadı hızlı hamleler yaptı ve kaybetti. Yenebilir miydi?
Yenemese bile berabere kalabilirdi ama olmadı. Olması da beklenemezdi. En azından ben
beklemiyordum."
*
Turnuvada hep kötü müydük? Hayır!
Gelecek için umut veren olaylar da gözlemlendi:
Satranç oynamak güzeldir ama zevk alabilmek için satranç hamlelerini yazmayı ve okumayı
öğrenmek gereklidir, buna "notasyon" deniliyor.
Minik sporcuların özellikle notasyon yazmada birbirlerine içtenlikle yardım etmeleri,
görülmeye değer iyi bir olay olarak hakem kayıtlarına geçti.
Turnuvada sergilenen ve önemli usta oyuncuların hamlelerinin kaydedildiği maçlar oldu.
Eğitimli velilerin özellikle genç sporculara büyük yararı dokunmaktadır. Çocuğuna aşırı
baskı yapmayan, ne pahasına olursa olsun kazanmak uğruna çeşitli hilelerin yanlış olduğunu
öğütleyen, “Maçı kazan da nasıl olursa olsun!” demeyen velilere rastlamak güzeldi.
* * *
Umudu gerçeğe çevirmek için tatil dönüşü ne yapmalı da ülkemizde çok daha üst düzeyde
satranççı ve disiplinli nesil yetiştirmeyi başarmalı?
Sorunun cevabını satranç antrenörü Sevgili Derya Özkan veriyor:
"Bir turnuva daha geride kaldı. Yeni dostluklar kurduk. Yeri geldi çalıştık, yeri geldi
eğlendik... Turnuva sonunda normlarımızı aldık... Yeni ufuklara yelken açmak için artık her
şey tamam. Bekle bizi ulusal sınav!"
Demek istediğimiz; başarıda anne baba faktörü önemli, çocukların başarısında en büyük pay,
kuşku yok ki ebeveyndir. Katılımın yeterli sayılara ulaşması, turnuvalara katılımın giderek
artması ve gözlemlenen iyi sonuçlar elbette federasyon, hakemler ve yetkililer kadar veliler
sayesinde olmaktadır.
Yeni ders zilinin çaldığı bu günler daha disiplinli, daha çalışkan bir nesil için yepyeni bir
fırsat değil midir?