Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '12

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Notçuların tavşanı Türkiye

İMKB iki yıl aradan sonra dün tarihinin en yüksek kapanışını gerçekleştirdi. Günü yüzde 1,43’lük yükselişle 71.717 puandan tamamlayan endeks en son 2010 yılı Kasım ayında 71,543 puandan kapanmıştı. İMKB’nin önünde şuanda TL bazında kırılmadık sadece tarihi zirvesi kaldı ki dünkü kapanış seviyesi daha önce 2010 Ekim ayı zirvesi olan 71.777 seviyesinin sadece 60 puan altında gerçekleşti. Hacim ise son dönem ortalamalarının altında kaldı.

Yükselişin temelin FİTCH’ten gelecek not artışı beklentileri oluşturmakta.

Ancak Fitch’den önce dün 18 yıl önce Türkiye’nin kredi notunu düşürerek ekonomide büyük bir krizin başlamasına neden olan Moody’s Türkiye’nin kredi görünümüne ilişkin bir not yayımladı.

Üslup ve ifadeler her zamanki gibi;

İşte bir örnek;

27 Nisan 2009 - Moody’s politik kargaşanın sağlam bir şekilde kötüleştirmesi halinde, Türkiye’nin kredi notunun baskı altına girebileceğini vurguladı.

30 Ekim 2012 - Türkiye’de laik ve dindar kesim arasındaki politik kargaşa Türkiye’nin kredi zorlukları arasında.

Arada sadece tarih farkı var. İfadeler aynı.

Dış kırılganlıklar, cari açık, politik riskler, döviz rezervlerinin arttırılması ve özel sektör dış borçlanmalarının azaltılması bla… bla… bla...

Bunların sağlanması halinde Türkiye’nin kredi notunun arttırılması düşünülebilir(miş).

Notlara baktığımızda bir taraftan aba altında sopa gösterirken diğer taraftan havuç uzatıyorlar. Beceriksiz bunlar, beceriksiz olmasalar kendilerini var eden sistemin çöküşünü görürlerdi.

Şimdi Fransız kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu arttırması bekleniyor. Bir hafta içerisinde bu beklentide cevaplanmış olacak. Fitch de yine daha önceki açıklamalarına benzer bir taraftan aba altında sopa gösterirken diğer taraftan havucu gösterecek. Yaratılan bunca beklentiye karşılık ise geçen yıl yine Kasım ayında pozitiften negatife düşürdükleri not görünümünü bir kez daha pozitife çevirecekler. İşte bu da uzattıkları havuç olacak.

Aba altında sopa kısmı ise büyüme, cari açık, enflasyon, Suriye…

İşte bunları halledebilirsek notumuzun da çok kısa bir süre içerisinde artabileceğini söyleyecekler. Kesin değil.!

Aradan aylar geçecek Babacan’ın bayram öncesi açıkladığı OVP’da ki enflasyon, büyüme ve cari açık birde o zamana kadar daha şiddetlenmesi beklenen Suriye meselesi bahane edilerek not görünümü yeniden negatife düşürülecek.

Not artımı ne zaman?

Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkması ise kendilerinden olan ülkelerin ekonomilerinde işlerin düzelmesine yani en iyi ihtimal 2014 ortalarında olabilir.

Bu arada hasbelkader kredi notumuz yatırım yapılabilir seviyeye çıkartırlarsa da arka planda pazarlık yapıldığını ve Türkiye’nin büyük ihtimal Suriye ile savaşa gireceğini düşüneceğim.

Ülke yatırım yapılabilir notu hak etmiyor mu?

Elbette Türkiye 18 yıl önce notumuzu indirerek ekonomide büyük bir krizin başlamasına neden olan Moody’s’in o gün bıraktığı noktadan kat be kat daha ileride. Ancak bunların niyeti üzüm yemek değil bağcıyı döve döve üzümünü gasp etmek olduğu için not artırım hikayeleri beklentinin ötesine geçemiyor.

Bakın geçen yıl not artırımı için yapılan bahanelere, ekonominin aşırı ısınması, cari açık vs. diyorlardı.

İşte ekonomi soğutuldu, soğutulurken de yeni vergilerle bütçede oluşan açık giderildi. İhracatın ithalatı karşılama oranında iyileşme söz konusu, cari açık azalıyor…
Hadi diyorsun, işte dünkü Moody’s’in ve daha önce S&P’nin Türkiye’ye ilişkin notları.
Bahane kalmayınca Türkiye’de laik ve dindar kesim arasındaki politik kargaşa, PKK, Suriye meselesi… bunlar olmazsa yine olmaz.

İyide neden olmaz ?

Olmaz çünkü bu ülkeden yüksek faiz ile beslenen faiz lobisi buna izin vermez.

Olmaz çünkü, not arttırılırsa ülkeye onlarca milyar dolar doğrudan yatırım yapılır,

Olmaz çünkü Türkiye’nin çekeceği bu sermayeler kendilerinden olan ülkelere lazım.

Ben sorunlarımızın olduğunu kabul etmekle birlikte Türkiye’nin şuan ki ekonomik göstergelerinin notu yatırım yapılabilir seviyede olan bir çok ülkeden daha iyi olduğunu biliyorum. Notumuz bu gün değil yıllar önce artmalıydı ama işte bahaneler bahaneler…

Aslan ile tavşanın hikayesiyle yazıyı tamamlıyorum.

Ağacın altında miskin miskin yatan iki aslanın canları fena halde sıkılmış. Ne yapsak ne etsek diye düşünürken bir tavşan görürler. Biri tavşana seslenir:

- Gel bakalım buraya tavşan.

- Buyur abi.

- Senin niye şapkan yok lan? deyip patır kütür döverler tavşanı.

Ağız burun kan içinde kalan tavşan, sesini çıkartmadan bu kadarla kurtulduğuna dua edip olay yerinden uzaklaşır. Bir kaç gün sonra aslanlar sigaralarını yakmış sıkıntıdan patlarlarken yine tavşanı görürler. Aha yine bize eğlence çıktı diye tavşanı yanlarına çağırırlar ve *nerde senin şapkan* deyip yine pata küte girişirler. Bu olay bir kaç gün boyunca tekrar eder.

Ertesi gün aslanlar kendi aralarında konuşurlarken

Aslanlardan biri -yav biz bu tavşanı hep niye şapkan yok diye dövüyoruz ? Ben sıkıldım. başka bir bahane bulalım öyle dövelim şunu der.

Napalım, napalım derken

Çağıralım bu tavşanı, para verelim buna, git bize bakkaldan sigara al gel diyelim. Kısa alırsa niye uzun almadın, uzun alırsa niye kısa almadın der öyle döveriz

Zavallı tavşan sürüne sürüne önlerinden geçerken aslanlar tavşanı çağırırlar.

-Gel lan buraya, git bize şurdan bi paket marlbora al gel.

-Tamam abi kısa mı olsun uzun mu ?

Yeni bahanelerinin suya düştüğünü gören aslanlar bakışıp bir an sessiz kaldıktan sonra ağız birliği ile ezberledikleri tek nakarata döner.

-ŞAPKAN NERDE LAN SENİN ?

(Notumuz arttırılırsa yada not görünümümüz pozitife çevrilirse endeksin seyri ne olur senaryolarını içeren bir yazıyı bugün içerisinde yazmaya çalışacağım.)

Sevgi ve Saygılarımla

Esra YILMAZ

 
Toplam blog
: 194
: 1098
Kayıt tarihi
: 24.10.11
 
 

Ekonomist, stratejist, teknik analist ..