Nü mü mülk mü Peride-Proudhon?

Başını önüne eğmene gerek yok aşık olunca; Hakan Akdoğan haydi Peride'ye!...
Proudhon'a göre mülkiyet, bir insanın bir şeyden yararlanmak hakkından çok başkalarını bu şeyden yararlanmaktan menetmek hakkıdır.
Mülkiyete hayır mı?..
Nü'ye evet mi?..
Peride'ye herdaim evet evet evet!...
İçindeki adamın mağarasına kaçtığı günlerden geliyordun, Peride'yle ateşte yana yana.
O büyük yalnızlığın o yüzlerce resimden bize hücum ediyordu, bir Peride hariç mi?
Kitapların sayfalarını yavaş yavaş çevir, yetişemiyorum.
Adalet, hakkaniyet, özgürlük, boş mu bütün bunlar Proudhon, anlamını dünyada anlayamadığımız karanlık mı?
.....rahiplerin yılan, avukatların bilgisiz, filozofların ikiyüzlü ve yalancı kişiler oldukları.....
Dur Proudhon dur, sakin sakin yol alalım mülkiyette.
Yüreğinde taşıdığın duvar senin duvarın, istersen, Peride yardımcı olur, yıkabilirsin; yıkamaz mısın!?
Kadın bedenine dokunmadan kadın bedenini çizmek, boyamak....
Gerçek Peride olunca, hayal, çiz boya, çiz boya, ama sakına dokunma, dokunma!...
Ten rengini tutturamadım diye korkma, gördük Peride'nin nü'sünü, ten rengi tutmuş.
Haklısın Proudhon, en ileri demokraside bile insanın özgür olmadığını görüyoruz ve kanıtları dünyamızda, dünyada.
Başkasının hakkını çiğnemiyecek kadar kendi hakkından yararlanmak; hani nerede, kim, nasıl!?
Aslında en akılılardır deliler mi mi mi?
Kitabın sayfalarında, o tarihlerde, kahramanlarda, yazarın düşünde, düş dünyasında kayboldun; kimse kimseyi bulmak istemiyor mu?
Peki Hakan Akdoğan, peki, havalar ısınmadan, kardan adamlar ölmeden gelecekler, geldik.

Özgürlük mutlak bir haktır, eşitlik mutlak bir haktır, güvenlik mutlak bir haktır; Proudhon önde, bizler yanında ve ardında yürüyoruz hak için hakta!


Nü mü mülk mü
Peride
Nü'ye evet
mülke hayır mı
Peride
aşka evet evet evet
mülke kesin hayır
defalarca hayır hayır
hayır mı Peride
ten rengini
tutturduk
Peride
mülksüz sevdik
sevildik
sevgiyle yaşadık
Peride!...