Nükleer santral

SİNOP’TA NÜKLEER SANTRALE TEPKİ

Güney Kore ile imzalanan mutabakat zaptıyla gündeme gelen Sinop’ta nükleer santral kurulması girişimine, Sinop Çevre Platformu tepki gösterdi.

Güney Kore ile Türkiye arasında Sinop'ta nükleer santral kurulması konusunda imzalanan mutabakat zaptına, Sinop Çevre Platformu tepki gösterdi. "Nükleer sicili temiz" diye tanıtılan Güney Kore'nin, nükleer enerjiyi yüksek randımanla ve "kazasız belasız" kullanmayı başardığı iddia edilirken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Güney Koreli şirket KEPCO ile nükleer santral yapımına ilişkin anlaşmanın dört ay içinde olgunlaştırılacağını ifade etmişti.

Sinop Çevre Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Metin Gürbüz, konuyla ilgili olarak soL’a yaptığı açıklamada, Sinop’ta, Karadeniz’de termik santrallerle mücadele ederken böyle bir mutabakatın imzalandığını, imzanın hukuksal bir bağlayıcılığı olmasa da kamuoyunun nükleer santrallere hazırlanmaya çalışıldığını söyledi. AKP hükümetinin hukuksal bir anlaşmayla değil böyle bir mutabakatla Mersin Akkuyu’da yaşanan duruma düşmemek istediğine, hukukun arkasından dolanmaya çalıştığına dikkat çeken Gürbüz, imzalanan mutabakatla Türkiye kamuoyunun nükleere ısındırıldığını, AKP iktidarının seçimlere hazırlanırken “nükleer güç olacağız” imajı yaymaya uğraştığını ifade etti.

“ABD yüzde 2’yi elinde tutuyor”

Gürbüz, imzalanan bu mutabakatla, hükümetin Batılı devletlere de nükleer santral kurma çağrısı yaptığını, bu mutabakatın diğer devletlere de “önerilerinize açığız” mesajı verdiğini söyledi. Nükleer santrallere ilişkin ucuz enerji iddialarının da gerçeği yansıtmadığını kaydeden Gürbüz, “Maliyeti şu anda tüketiciye ulaşan enerjiye göre daha fazla. Ki bu dağıtım şirketinin payı da eklendiğinde çok daha fazla olacak” dedi. Gürbüz şunları söyledi: “Ülkemizin enerji üretim kurulu gücü 43 bin megavat civarında, bu kurulu gücün 28-30 bin megavatını kullanıyoruz. Belki yaşanan ekonomik kriz enerji tüketimini etkiledi ama yine de kurulu gücümüz tüketimimizin çok üzerinde. ‘Enerjisiz kalırız, karanlığa gömülürüz’ söylemleri, halkı yanıltmaya yönelik politikalar. Şu an kamu santralleri susturulmuş durumda, çalışanlar da çok düşük kapasite ile çalışıyor. Ucuz enerji üretilen kamu santralleri çalıştırılmazken, özel sektöre ait doğalgaz çevrim santrallerinden enerji alınıyor. Bu santraller, kamuya ait santrallerden 5-6 misli daha pahalı enerji üretip devlete satıyorlar.”

Nükleer enerjiyi meşrulaştırmak için “teknoloji üreteceğiz” gibi bir söyleme de başvurulduğunu ifade eden Gürbüz, “Bu, gerçeği yansıtmıyor. Nükleer enerji üretimi yakıtıyla, teknolojisiyle dışa bağımlı” dedi. “Şirket Güney Kore şirketi ama bu şirkette nükleer enerji kurmak için gerekli teknolojinin yüzde 2’si ABD’den alınıyor. Bu yüzde 2’lik bölüm teknolojinin en can alıcı kısmı. Yani bunun anlamı, ABD’nin onay vermemesi halinde bu teknoloji hiçbir şekilde uygulanamaz.”

Gürbüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Güney Kore şirketine, ‘gel, halkı ikna et’ diyorlar. Boeing 750’yi çarptır, halk ikna olsun diyorlar. Bunlar ciddi söylemler, uzun süredir karşılaşmadığımız şeyler. Böyle bir test yapacaklar, insanların bir kısmını maalesef ikna edecekler.” Sinop Çevre Platformu olarak yılgınlığa düşmeyeceklerini, santrali önlemek için ellerinden geleni yapacaklarını ifade eden Gürbüz, “Sinoplular, Karadenizliler nükleer santralin yaratacağı bir felaketin ne demek olduğunu iyi biliyor. Çernobil felaketinin yansımalarını görüyoruz. Karadeniz’de ölümlerin ikisinden birinin kanserden olduğunu görüyoruz, son yıllarda bu çok arttı” dedi.

“Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı yalan söylüyor”

Metin Gürbüz, Sinop Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ali Fevzi Tütüncü'nün, basında yer alan “Ülkemizin geleceği açısından bizi güçlü kılacaksa bizim de tabii ki bu nükleer santrale karşı olmamız mümkün gözükmüyor. Eğer bir başka yere yapılıp da bunun kaymağını oralar yiyecekse, en azından bütün tehditlerden biz de nasibimizi alacaksak, bizim ilimize yapılsın. Bizim yaptığımız anketler neticesinde üyelerimizin yüzde 50-60’ı olumlu görüş bildirdi. Bunun için biz de olaya olumlu bakıyoruz” sözlerine de değindi. Gürbüz, daha önce aynı ismin nükleer santrale karşı tavır aldığını ifade ederek, “Anket yaptık diyorlar. Tamamen yalan. Bizzat meclis üyelerini aradık, var mı böyle bir şey diye. ‘Yok, anket yapmadık’ diyorlar. Tütüncü kendi söylemini meşrulaştırmak için böyle bir açıklama yapıyor” dedi.

Gürbüz son yıllarda krizin etkisi ve aldatıcı söylemler nedeniyle nükleer santrallere karşıtlığın eskisi kadar güçlü olmadığını, ancak gene de çok sayıda insanın buna karşı mücadele vereceğini dile getirerek, “Nükleerin zararını biz biliyoruz, bu bölgenin insanı bunu yaşayarak gördü. Bizim amacımız mücadelemizi büyük bir platforma dönüştürerek öyle sürdürmek. Karadeniz’de birçok örgüt var bu sorunlara karşı mücadele veren. Biz bir araya gelip mücadelemizi sürdürmemiz gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

“Kamusal anlayışla enerji planlaması yapılmalı”

Gürbüz, Çarşamba günü kentte CHP Sinop Milletvekili Engin Altay'ın da katılımıyla bir toplantı yapılacağını, önümüzdeki günlerde bir eylem takvimi oluşturacaklarını kaydetti. Çernobil felaketinin yıldönümü olan 26 Nisan’ın bu yıl daha da kritik hale geldiğini ifade eden Gürbüz, sözlerini bir çağrıyla tamamladı: “Sinop halkı, nükleer santrali şehrimizde ve ülkemizde görmek istemediğini, Türkiye’nin en büyük çevre mitingi ile Çernobil felaketinin yıldönümünde, 29 Nisan 2006 tarihinde ve daha sonraki eylem ve etkinliklerde göstermiştir. Bu hayır cevabını iyi alamayanlara bir kez daha Sinop ve Mersin Meydanları’ndan bunu tekrarlayacak kararlılıkta ve güçteyiz. Siyasal iktidarı bu pahalı, dışa bağımlı ve kirli enerji üretimi kararlarından vazgeçmeye, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeye, kamusal bir anlayış ile enerji planlaması yapmaya çağırıyoruz.”