Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '09

 
Kategori
Dünya
 

Nükleer silahlar üzerine

Nükleer silahlar üzerine
 

Kuzey Kore Nükleer denemeler yapmış ve dünya ayağa kakmış. BM toplanacakmış. Haklıdırlar. Enerji üretimi için dahi nükleer tesislere hiç mi hiç güvenmediğimden, BM'nin ayağa kalkmasına sevindim. Sevindim de birden yıllar yıllar önce televizyonlar yokken, radyo haber bültenlerinde duyduğum haberler geliverdi aklıma. İşte bazen cam aralığındaki, bir lavanta torbası geçmişe sürer insanı bazen de duyduğu bir havadis. Eski sözcük değil mi. İşte radyoda özellikle- yaz günleri miydi diye düşündüm hep - Fransa'nın Pasifik'te yaptığı nükleer denemeleri verir ve şu kadar megaton güçte patlama diye duyunca çocuk ruhumu bir sıkıntı saradı. O zaman tonu duyardım da mega'sından, kilo'sundan anlamazdım.

Sahi hazır Google elimizdeyken- yani fısıltı'da yazdım neler olabileceğini de kimseler okumadı - bi arayalım dedim ve doğruymuş hatırladıklarım Fransa 1964 ile 1996 yılları arasında sadece Pasifik'te değil, Cezayir'de de pek çok nükleer deneme yapmış.

26.11.2008 tarihli haberin başlığı "Fransa nükleer tarihiyle yüzleşiyor." Fransa 1960-1996 yılları arasında Cezayir ve Polinezya'da gerçekleştiği nükleer denemelerden zarar görenlere tazminat ödemeye hazırlanıyor.
İşte bu noktadan sonra başlıyor samimiyetsizlik. Kimin zarar görmediğini nereden bileceksin. Üstelik 60, 70 lerde zarar gördüğü için cennetlik olanları ara ki bulasın.

Fransa Savunma bakanı Herve Morin, hükümetinin bu konuda Ocak ayında meclise bir yasa tasarısı sunacağını ve belirlenen kriterlere uyan zarar görmüş şahısların tazmin edilmesinin sağlanacağını duyurmuş.

İlginçmiş konu bayağı. AB'nin her konuda kriterleri var ya sanırım nükleer kazalar konusunda da kriterleri varmış. Bu haber 2008' in kasım ayından. 2009 Ocak ayında Fransa meclislerinden böyle bir yasa tasarısı geçti mi? Şu anda aramaya zamanım yok. Biz kriterler üzerinden devam edelim.

Radyoaktivitenin neden olduğu hastalıklarla ilgili bir liste hazırlanmış ve sadece bu hastalıklara yakalananlar tazminat için başvurabileceklermiş, kriterler bu listede anlaşılan. Ancak denemeler için hukuksal bir soruşturma açılabilirmiş ama bunun açılabilmesi için de savunma sırrı olmaktan kaldırılması gerekiyormuş.

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Cezayir'e düzenlediği son resmi ziyarette konuyu Cezayirli meslektaşı A. Buteflika'yla görüşmüş ve kendisinden nükleer denemeler dosyası ile sivil nükleer dosyasını birbirinden ayırmasını istemiş.


İşte komedi burada. Neden derseniz:

Çünkü, Fransa Cezayir'e nükleer tesis pazarlamak istiyormuş.

Cezayir de , Fransa'dan, nükleer denemelerle ilgili gizli tutulan askeri arşivlerini açmasını istiyor. Adeta karşılıklı restleşme. Fransa, Cezayir topraklarına sadece birkaç santimetre derinliğe gömdüğü söylenen nükleer atıklarla ilgili olarak henüz Cezayir devletine resmi bir belge sunmamış.

Yeni dünyanın vahşi kapitalizmine bakar mısınız nasıl işliyor. Kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeyeceksin.

Gerçekten merak ettim Fransa - Cezayir pazarlığı nasıl sonuçlandı. Fransa uzattığı havuçla nükleer tesisleri pazarlayabildi mi Cezayir'e?

Cezayir gibi bir güneş ülkesinin kakıp da enerjisini nükleer yollardan karşılaması da ise büyük bir vurdumduymazlık örneği. Belki de bir yüzyıla kalmaz dünyadaki kaynakları bu şekilde sorumsuz ve serbest pazar ekonomilerinin acımasız ve açgözlü yönlendirmesiyle pazarlayan veya talep edenler hakında da davalar açılır.

Kuzey Kore'nin nükleer denemeleriyle başlamıştık. Bence hiç bir ülke ya da şirket artık yeryüzünde ya da atmosfer içinde nükleer deneme yapmamalıdır. Kim olursa olsun. Kore'nin gerekçesi de saçma. Sosyalizmi koruyacaklarmış. Sosyalizm böyle mi korunur. Sosyalistler de Nükleer enerji santrallerine karşıdır ve haklıdırlar. Bakalım Kuzey Köre'nin nükleer denemesi için nasıl bir yorum getirecekler sosyalistler.

Wikipedya'da "Nükleer silahlanmanın kronolojisi" verilmiş. Aslında yapılan anlaşmalara ve sonra da rastlantı ile ortaya çıkan etkinliklere bakılınca dünyada ulusların birbirlerine ve dünya haklarına karşı sürekli yalan rüzgarları estirdiklerini görmek hem ironik hem de insanlık adına gerçekten umutsuz bir durum. Yasaklanıyor silahlar bi bakıyorsun İspaya'da düşen ABD uçağından bombalar saçılıyor etrafa ya da Hindistan deneme yapıp bomba patlatınca hemen Pakistan da gardını alıyor. Şükür ki Yunanistan ile bildiğim kadarı ile arada bir it dalaşı yapıyoruz o kadar.

Bir de İran var elbette.

Yani bi ülkeye kızıp onu yağmalamaya niyeti olanlar hemen nükleer denemeleri filan öne sürünce, acaba diyor insan, acaba doğru mu.

Yoksa diyorum hep bilim kurgu filmlerde artık izleye izleye çok olağan gelen şey olacak ve dünyanın sonunu teknoloji mi getirecek...

http://www.dw-world.de/dw/article/0,,3823505,00.html

http://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCkleer_silahlanman%C4%B1n_kronolojisi

http://www.dw-world.de/popups/popup_lupe/0,,3823505_ind_2,00.html

 
Toplam blog
: 566
: 1338
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Edebiyatla ilgileniyorum. Ayrıca amatörce belgesel film çalışmaları yapıyorum ve kültürel etkinlikle..