Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '12

 
Kategori
Dünya
 

Nükleer strateji: beraberinde gelen riskler ve sakıncalı bağlantılar

Nükleer strateji: beraberinde gelen riskler ve sakıncalı bağlantılar
 

Nükleer iyidir demeden önce gerçekleri, yani yaşananları bilmekte fayda var!


Savaş potansiyeli, afet potansiyeli, ihanet potansiyeli yok edilemeyeceğine göre, nükleer yatırımlara karar verirken göz önünde tutulması gereken en önemli konu: ‘strateji’ olmalıdır. Savaşlar, afetler ve ihanetler tarih boyunca insanlığın yazılı kaynaklarındaki en önemli olaylar olmuştur. İnsanlık tarihinin bilinen en eski bilgileri de hep bu üçlü üzerinedir: Savaşlar, afetler, ihanetler! 

1- SAVAŞ HALİ:

Nükleer tesise sahip bir ülkenin; düşmanlarında nükleer silah olup olmadığını tartışmasına gerek yoktur! Çünkü savaş durumunda, düşmanın konvansiyonel (yani klasik harpte kullanılan) silahları, kurulu nükleer tesisleri sebebiyle, yaşanacak bir saldırının nükleer silahla yapılmış gibi etki etmesine sebep olur!

Füze çağının insansız savaşları, uzay gemileri, Yıldız Savaşları gibi teknoloji fantezilerinden korkmaya hiç gerek yok! Eğer bir nükleer tesisiniz varsa: Çok daha basit sistemler bile korkunç etkilere sebep olacaktır! Mesela, Fatih Sultan Mehmet’in 559 sene önce İstanbul’un surları için kullandığı toplarla savaşan bir düşman bile NÜKLEER BOMBA etkisi yapacak toplara sahipmiş gibi zarar verecektir!

Su dolu lastik bir balon düşünün… Dikenli bir bahçede dolaşması ne kadar güvenli olabilir?

2- İLK ATIKLARIN ORTAYA ÇIKMASI HALİ:

Nükleer tesis sahibi ülkeler, nükleer yakıtın ekonomik ömrü tükenmiş posalarını ve benzeri kirliliğe maruz ekipmanları barındırmak için birer çöplük oluşturma durumunda kalacaklardır.

Enerji tesisi kurulduktan sonra NÜKLEER ATIK DEPOSU kurulması da bir zorunluluktur. Nükleer çöplük de bir nükleer işletmedir.

Bu nükleer işletme kâr etmeyi gözeten hırslı ellerde rahatça dünyanın en büyük çöplüğü olma vizyonunu üstlenebilir. Yani diğer ülkelerin enerji tesislerinden çıkan nükleer atıkları kendi depolarına doldurmayı KÂR olarak görebilir!

Hemen, “olmaz” demeyin! Konvansiyonel (yani evsel ve endüstriyel) çöpler için böyle bir sapkınlığa girişen nükleer için niye girişmesin ki? Konvansiyonel çöpün dünya çapında en büyük çöplüklerinden biri olmak ile nükleer çöpün dünya çapında en büyüğü olmak arasında; para hırsı ile beyni buharlaşmış bir tüccar için ne fark olabilir ki?

3- DOĞAL AFET HALİ:

Nükleer tesislerin yakınında yaşayanlar için doğal afetler nükleer etkiler gösterebilir. Fukuşima Felaketinde olduğu gibi Tsunami’nin getirdiği bir sel bile en iyi güvenlik şartlarına sahip olduğu iddiasındaki nükleer tesisi yok edebilmektedir. Bu durumda; “nükleer depremler”, “nükleer fırtınalar”, “nükleer seller” ile karşılaşmak, doğal afet mağdurlarının doğal beklentilerinden birisi olarak ortaya çıkacaktır. 

4- İHANET HALİ:

Hemen, paranoya demeyin! Bu ihanet doğrudan bir ihanet değil. Bir görevlinin görevini yapmaması, beceriksizliği, yetersizliği ve bunu bile-bile o işe, o koltuğa sarılmaya devam etmesi de bir ihanettir!

Çernobil felaketinin üzerinden 26 yıl geçti ama etkileri bu gün bile insanlarımızı öldürmeye devam ediyor. Hiroşima ve Nagazaki şehirlerinde patlayan bombaların, Sibirya, Gobi Çölü, Nevada Çölü, Pasifik Okyanusunun derinliklerinde yapılan on binlerce bomba denemesi insanlığın bıçağın keskin kenarını yalaması kadar riskliydi ama sözde bilim adamları bu riskleri göremeyecek kadar parasal bir ihmalin içine gömüldüler. Milyonlarca insanın ölümüne etki yapan, yaşam kalitesini düşüren patlamalar 19 yıldır yapılmıyor. Bu gün teknoloji devi denilen ülkelerin birer ihmal ve boş vermişlik devi olduğunun bir numaralı ispatı bu denemelerdir! Radyasyonlu çayları içen cahil siyasetçiler öldü gitti ama yaptıkları şovlar tarihin çöplüğünde nükleer birer leke olarak duruyor!

Bu gün, Çernobil felaketinin oluşması ile ilgili bilgiler analiz edildiğinde bunun bir ihmal silsilesi sonucu oluştuğunu anlıyoruz. Görevini aksatan personelin, denetimleri ihmal eden yöneticilerin boş vermişliği milyonlarca insanı etkiledi!

İhmal ve boş vermişlik konusunda sabıkalı insanların çok olduğu ülkelerde bu tip dikkat gerektiren meseleleri öne çıkarmak tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

Ek olarak: Periyodik bakımlar, ekipmanların yenilenmesi, güvenlik testleri gibi bazı işletme süreçleri ekonomiye önem verilen ülkelerde tasarruf edilebilir. (Genelde gereksiz işlere, gereksiz paraların verildiği ülkelerde gerekli yerlere, gerekli paralar harcanmayarak bütçeler dengelenir! Dengenin korunması adına yapılan bu çarpıklığa kamu adına tasarruf bile denilebilir…) Bu tasarruf, iş nükleer olduğunda, sonrasında, hiç istenmeyen şekilde bir yerlerimize kaçabilir! 

5- YÖNETEMEME HALİ:

Yöneticiler, yönettikleri sistemin yönetimine hâkim olamaya bilir.

Uzay modası çıkınca astronot siparişi veren ülkeler gurubunda tek başımıza olduğumuz için birinci olmanın gururunu yaşamaktan sıkıldık… Bu arada, yeni oyuncaklar arayan yöneticileri sevindirmek için ülkemize 3-4 tane nükleer santral kurulacak. Her şeyi anahtar teslim olacak, ithal olacak ama her nasılsa; sistemlerin ürettiği enerji bizim olacak! Biz de ASTRONOT mu, KOZMONOT mu, TAYKONOT mu sipariş edelim demek yerine bir süre daha KAZMANOT ile idare edeceğiz… Nasıl mı? Ruslar gelip, ilk kazmayı Mersin Akkuyu’ya vuracak! (Sinop’ta ne durumda görmedim ama Trakya’da İğneada bölgesinde ilginç hareketlenmeler yaşanıyor! Limanlar, yollar; boyut olarak, küçük bir kasabanın ihtiyaçlarının çok üzerinde…)

Bu tip sistemler tümüyle otomasyon sistemleri ile yönetildikleri için stabil (durağan) bir çalışma performansına göre planlanırlar. Yöneticinin yönetmeyi bilmesi gereken anlar; durağanlığın değiştiği anlardır. Böyle durumlarda yönetici “acil” ve “doğru” karar vermek zorundadır.

Yönetme özürlü ülkelerde; yöneticiler bir üstüne sormadan, yönetimi altındaki sistemler ile ilgili karar vermekte gevşek davranabilirler. (Silsile diye bir şey var, kardeşim!)

Bir üst bir sütüne; bir üst bir üstüne, bir üst bir üstüne derken bir de bakmışsınız sistemin akıbeti Allah’a kalmış!

Hep sevgi ile kalın.

Murat SEVGİ
http://twitter.com/muratsevgi

Mirrors___:
http://www.devrimgazetesi.com.tr/haberdetay.asp?ID=12182
http://www.naberler.com/Blog.aspx?Web=muratsevgi&CID=10952

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..