Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '11

 
Kategori
Siyaset
 

Number Two Biden…

Number Two Biden…
 

United States of America…

Tercümesi; Amerika Birleşik devletleri… Orada Numer One, Barack Huseyin Obama, yani Başkan…
Number Two ise Joe Biden, yani Başkan yardımcısı oluyor kendileri.

Numer One Barack Huseyin Obama ile Number Two Joe Biden “Gel gardaş, bidene oturak da gonuşak” demişler, “Söbe odada” kafa kafaya çatmışlar, gonuşmuşlar.

Numer One Barack Huseyin Obama, Number Two Joe Biden’ “Bidene Türkiye’ye gitsen” demiş. Number Two Joe Biden şaşırmış “Hayrola Üsüyün gardaşım, niye ki?” diye sormuş.

Numer One Barack Üsüyün “Seçimler yaklaşıyo ya… Geçenlerde Yahudilere yalakalık yapmak için ‘Benim en gıymatlı müttefikim İsrail’ dedim ya…”

“Eeeee…” demiş Number Two Joe Biden…

Devam etmiş Numer One Barack Üsüyün, “Git bi gör bakalım, hava nassı…”

Yalnız Number Two Joe Biden sormuş “Kiminen gonuşayım ağam…” demiş. O da “Yav işte Numer One ve Number Two ile gonuş, gel” demiş…

Number Two Joe Biden düşünmeye başlamış. Bunu gören Numer One Barack Üsüyün “Hayrola gardaş ne düşünüyon ki” diye sormuş. O da demiş ki “Tamam gideyim… Number One, o tamam da Number Two ile ne görüşeyim” demiş.

Bu sefer Number One Üsüyün şaşırmış, “Niye ki” demiş, “İkisiynen gonuşacan…”

“İyi de ağam, onların Number One’si tamam, lakin number Two, CemilÇiçek, ben onuna ne görüşem ki?...”

“Olur mu” demiş Üsüyün Ağa, “Bizim Recep Ağa Two deeeel mi ki?…”

Joe Biden “Yoooo.” Demiş, Bizim Recep Ağa Number Three oluyo…”

“Yapma ya…” demiş Üsüyün Ağa, “Peki bu number Two kim ola ki?...”

“O” demiş Joe Biden “Bizim Kongre Başkanı gibi bi şey işte…”

Almış mı bunları bi düşünce,  “N’öörsek  acaba” diye. “Şimdi bi de gidip Türkiye’de pot gırmayak” diye…
Sonunda Number One çareyi bulmuş, “Sen git” demiş Joe Biden’e “Bidene Number One ile görüş, bidene de Number Two ile yemek ye, gönlünü al, soona da Number Three ile de hem görüş, hem de bi sağlık operasyon geçirmiş, geçmiş olsun de, olsun bitsin. Haaaa… havayı da iyi hohla ha…” demiş…

Malum… Bizde “Birinci adam” Cumhurbaşkanı, ikici sırada TBMM Başkanı var. Üçüncü sıra Başbakan, dördüncü sırada da Genelkurmay Başkanı…  United States of America’da böyle değil… Daha doğrusu “Herhalde” değil…

Neyse…

Geldi Number Two Joe Biden… “Bir numara”mız ile görüştü, iki numaramız ile yemek yedi, üç numaramızı “Terlikli diplomasi” ile hem ziyaret etti, geçmiş olsun dedi, hem de görüştü… United States of America’daki proğram uygulanmış oldu böylece…

Uzun görüşmelerde, Irak, Suriye ve İran konuları yanında PKK ile olan mücadele faaliyetleri de masaya yatırıldı.

Peki, İsrail konusuna girildi mi? Girildi ise n’oldu?

İşin o tarafında Türkiye tarafından yapılan bir açıklamayı ben duymadım, olduysa affola…

Ama United States of America’nın Number One’sinin  “Benim en gıymatlı müttefikim İsrail” sözüne ne tepki verdik? İşte burası açık değil…

Açık olan, Amerikalının dediği: “Türkiye ve İsrail, ABD’nin en büyük müttefikleri olan ülkeler de kendi aralarındaki ilişkileri düzeltme ve kuvvetlendirme imkânına sahip olacaklardır diye umut ediyoruz.”

Yani?...

Üsüyün Ağa’nın dediği… “Benim en gıymatlı müttefikim İsrail, ayağını denk al, ilişkileri düzelt. Sen “Three” numarasın, öyle ikide bir çıkıp “One” ile başlayan cümleler kurma” dediği yer…

Peki, Number Two Joe Biden, Türkiye’de havayı hohlamış mı?

Elbette… Samatya’da o işi de yapmış… Gaziantep mutfağının lezzetleri ve kokularını çok beğenmiş, alışveriş edip ekonomiye katkı sağlamaya çalışmış ama bizim esnaf “Ekonomimiz iyi, küresel kriz bizi teğet bile geçmedi. Senin ‘Marşal yardımına’ ihtiyaç yok” tavrı koymuşlar. Şaşırmış adamcağız elbette. Ama memnuniyetini de açıkça izhar etmekten de kendini alamamış.

İşte böyle iken böyle…

Number Two Joe Biden “Bidene” Türkiye’ye geldi ve gitti. Bakalım ağası Huseyin barack Obama’ya ne rapor verecek…

Number Two Joe Biden geldi "Bidene"den fazla konuştu. Ben de "Bidene" konuştum gari...

05 ARALIK 2011
İBRAHİM PEKBAY 

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..