Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '10

 
Kategori
Magazin
 

Nurgül ile Özcan

Nurgül ile Özcan
 

Yıl 1999, hatıramda çok nettir Nurgül'ü ilk gördüğüm sahne. Türkan Şoray'ın kızıydı. Beyenmiştim daha o zamanlar. 90-60-90'ı hatırlamıyorum. Ancak Asmalı Konak'ın hayatıma nasıl girdiğini asla unutamam.

Lise yıllarım , 2002 senesi. Deli gibi ders çalışıyorum , bir yandan televizyonda bir hareketlenme. Müthiş bir jenerik müziği duyuluyor. Asmalı Konak diye bir dizi dönmeye başlamış. Bir yerlerden tanıdık bir kız, gözleri fena, hemen vuruyor sizi, içine çekiyor girdap misali. Dolgun ama masum dudaklar, çıtı pıtı bir genç kız var. Özcan Deniz o zamanlar sempatik geliyor bana. Şimdiki gibi değil. Herşey o kadar güzel gidiyor ki, çok geçmiyor Türkiye'de kapılıyor bu masala. Hatırlarım, ATV her pazartesi rekor kırıyor, sokaklar bomboş. Asmalı Konak fırtına misali.

Gürültülü diniyor bu fırtına. Finali çekilmiyor dizinin, sinema oluyor. Çağan Irmak çekiliyor sahneden ve zorla Abdullah Oğuz geliyor, sinema üstadı (!) olarak. Final sahnesini sinemada bize sunanlar dizi kadar etki yaratmıyor halk üzerinde. Böylece Asmalı Konak'ta televizyon dünyasının başyapıtları arasında arşivlerdeki yerini alıyor.

Geçen zaman içinde Nurgül'ün popülaritesi hep artıyor. Melekler Adası ve Belalı Baldız'ı saymazsak diziler içinde rüştünü Ezo Gelin ile Aşk ve Ceza'da ispatlıyor. Melekler Adası tam bir yıkım. Zira Türkiye'nin pekte sempatik bulmadığı biriyle evleniyor. Aşık olmuş birine laf geçirilmez misali, o kimseye kulak vermiyor bir de üstüne çoçuk yapıyor. O zamanlar herşey yolunda.

Ve sinema...Nurgül'ün yeteneğini yavaş yavaş görüyor insanlar. Eğreti Gelin popüler olduğu dönemin ilk ses getiren filmi. Atıf Yılmaz şaheseri. Nurgül yine olağanüstü yine muhteşem. Anlat İstanbul ayrı , Adem'in Trenleri ayrı fırtına koparıyor. Yaşamın Kıyısında ve Vicdan kopup gittiği filmler oluyor artık. Nurgül ödül üstüne ödül alıyor. Yeri geliyor ''portakalı yiyor'' yeri geliyor ''Cannes'ta kırmızı halılarda arz-ı endam'' ediyor. Kim ne derse desin, Nurgül genç neslin tartışmasız en başarılı aktrisi oluyor.

Yazının ortasında da dedik ya, Melekler Adası adlı dizi Nurgül için bir dönüm noktası. Cem Özer ile yaptığı evlilik hayranlarını şoka uğratıyor. Bir Nurgül hayranı olarak biliyorum, insanların söyledikleri, yorumları o gün neyse bugün de aynı. Zaten bunu yakın zamanda birkaç defa ispatlıyor olaylar. Şafak Sezer'in ardından şimdide Özcan Deniz. O zamanların fenomen ikilisi şimdilerde demediğini bırakmıyorlar birbirlerine. Hürriyet Kelebek ekinin magazin yazarı Cengiz Semercioğlu arada, bir Nurgül'den haberler veriyor bir Özcan'dan. Şafak Sezer zamanında ne dediyse aynısını Özcan'da söylüyor. Şaşırmıyor insanlar.

İşin Özcan Deniz tarafını anlatmaya pek hacet yok. Asmalı Konak ardından epey bir süre 'Seğmen Ağa' edasıyla Türk basınında önce yer alıyor sonra yer edinmeye çalışıyor. Müziği değişiyor önce, giyimi değişiyor, entel dünyaya girme çabaları ve ardından sinema. Mahsun Kırmızıgül ekolü devam ediyor bir nevi. İlk deneyiminde bu şekilde basında yer alması Mahsun Kırmızıgül'e karşı 1 - 0 yenik başlamasına neden oluyor. Çünkü Mahsun böyle polemiklerle hiçbir zaman yer almıyor.

Sonuç olarak ne Nurgül bizi özel hayatıyla şaşırtıyor ne de Özcan bu ilk 'kendin pişir kendin ye' sinema projesinde doğru bir başlangıç yapıyor.

 
Toplam blog
: 42
: 2022
Kayıt tarihi
: 05.08.10
 
 

1983 İzmir doğumluyum. Doğduğumdan beride bu şehirde yaşıyorum. İlk, orta, lise ve üniversite hay..