NURLAR İÇİNDE YAT ATAM

Atam; nurlar içinde yat. Hani; Atam, sen kalk ben yatam var ya! Hakikaten sen kalkarsan ben hemen kapatırım gözlerimi hiç tereddüt etmeden. Bu milletin her zaman sana ve fikirlerine ihtiyacı var. "Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır" sözün yüreğime kazındı ama...

Doksan iki yıl önce söylediğin tüm sözlerinin bugün hala geçerliliğini koruduğunu bilmek bile sana olan sevgimin büyümesine ve inançlarımın kuvvetlenmesine rehber. Rahmetli babam, ilkokul mezunu köylü bir adamdı. Kör inançlı, sabit fikirli bir insandı ama ölmeden önce bizi yanına çağırıp "Kızlar, neyi hak ediyorsanız alın beni öbür tarafta dünya malı için uğraştırmayın" demişti. Benim babamı koy bir tarafa -Gözü tok bir adamdı- ama bu memlekette, gün bugün olmuş, doksan iki yıldır Cumhuriyeti yok sayıp hala evladını kız-erkek diye ayıran çoğunluk babalar-abilerle dolu ortalık.

Bana bir kimlik hakkı, seçme ve seçilebilme, okuyup-yazabilme, insan olma hakkı verdiğin için bana hakkını helal et. Bir harfin, bir acı kahvenin hakkı-hatırı göz önüne alındığında ben senin hakkını ASLA ödeyemem. Harf devrimini anladım, kahvenin hatrı ne alaka demeyeceğini biliyorum. Sen, o zamanın yokluk döneminde,  tüm liderlik güçlerinle ve zeki idarenle yaptıkların sayesinde ben bugün kahvemi rahatlıkla içiyorum Atam.

Anıtkabir'de, sadece askerlerin nöbet törenleri sırasında heyecanlanıp ağlamıyorum.  Ben olan biten her şeye, yapılan tüm fedakarlıklara ve bugün onların yok edilme çabalarına ve bu çabalara çanak tutanlara da ağlıyorum. Evimde, yüreğimde ettiğim dualarımla sana saygı duruşunda dururken de kuru değil gözlerim. Haa, bu gün inancımı akıl yoluyla yaşayabiliyorsam bu da senin sayendedir bunun için de helal et hakkını. Yattığın yer nurlarla dolsun sana söz, bir ben kalsam bu inançlarla yine de sevgin azalmadan kapanacak gözlerim.