O “bir gün”e dair… Aralık, 2011 ..“Bir gün” herkesin okuması, “şiddetle tavsiye edilir”…

“BİR GÜN” herkesin okuması, “şiddetle tavsiye edilir”…

Dexter ve Emma; tek “Bir Gün” yaşanılan serüvenin kahramanları,

Klasik son; başlamadan söylenen “elveda..!”

İki insanın şahidi sadece “Bir Gün” oluyor..

Birlikte geçirdikleri tek bir gün, sürekli birbirlerini düşünmeye yetiyor..

O “Bir Gün” üzerine kuruluyor; mutluluk ve koca bir gelecek...

Artık ne o "Bir Gün" unutuluyor, ne de "aşk" yeniden ısıtıyor o küçük odayı...

Güneş, sıcaklığıyla perdelerini yakarken o küçük odanın,

Artık yepyeni  başlangıçlar beliriyor..

İki insan.. ve yolun sonunda bir ışık..

Aşkın en büyük taşıyıcısı oluyor, yaşanmışlıkları..

"Aşk”ın adı “Umut” oluyor..

Ama hiçbir şey, o yaşanmış “Bir Gün" gibi olmuyor..

İki insan değişiyor, hayatları değişiyor, başka başka “aşk”lar yaşanıyor,

Aşklarının ruhu değil…… Hayatları değişiyor bu iki insanın.. ,  

Yani, romanda bir "aşk" nefes alıyor..

Fakat, ritmi bozuk bir aşk bu..

Yaşıyor, hayatta yani.. Bilin isterim..

O, küçücük oda da,  büyük bir dünyası var, bu aşkın..

....... "Umut" ve "güneş" eşlik ediyor…(1988/2007)……… yıllarca..

Ve okuyunca anlıyoruz ki aşk, aslında sandığımızdan da yakınmış..

Romanı alınca her ne kadar abartıldığını düşünsem de…Söyledikleri kadar varmış;

Doğru ve yanlış yaşanan iki hayat arasındaki, iki ince çizgi beliriyor gözünüzde..

Kural yok bu aşkta..

Koca bir damla göz yaşını hak ediyormuş meğer o “Bir Gün"..

Sayfalar gözyaşını emerken, ….ıslaklık, güneşin sıcaklığıyla iz bırakıyormuş.. o “Bir Gün”de

………….ve O “Bir Gün”ü yaşayan okuyucu da…

David Nicholls’un kalemine sağlık…

Bu kitabı sevmeyecek “tek bir kişiyi” bende düşünemiyorum..

………………..“BİR GÜN” herkesin okuması, “şiddetle tavsiye edilir”…

 (BURCU KEÇECİOĞLU–28 Aralık, 02:07)