- Kategori
- Güncel
O, Çok Şey Söyleyerek, Gitti
Unutulmazlardan olacağı kuşkusuz
Ekrandan görmeye alıştığımız yüzlerin ölüm haberini aldığımızda, bir yakınımızı kaybetmiş hissine kapılıyoruz.Çünkü onlarla yaş alıyoruz,onlarla ülkenin, dünyanın gel-gitlerini değerlendiriyoruz, onlarla kızıp,üzülüp,gülüyoruz.Tıpkı yakınlarımızla,tanıdıklarımızla olduğu gibi...Geçmişteki ülkeyi,dünyayı ilgilendiren önemli olaylar gözümüzün önüne geldiğinde, o dönemdeki kendimizle ilgili gelişmeleri de birlikte anımsarız. Ali Kırca ,Mehmet Ali Birand,Uğur Dündar üçlüsü, seksenli yılların anıları içinde en belirgin simalardandır özellikle bizim kuşak için...
Ali Kırca ,Mehmet Ali Birand'ın ölümü ile ilgili konuşurken ağlamamak için oldukça zorlandı, onun yerine birçokları gibi ben, o görevi yaptım... :(((
Kırca , "O, konuşurken çokca "şey" derdi, evet O, çok şey söyleyip gitti" diyerek söz ustalığını bir kez daha kanıtladı..."Mehmet Ali Birand entel mi, entellektüel mi" başlıklı yazımda,onu eleştirmiştim, kendimce... Gafları, onun dinleyicisi ile içten, samimi bir tarzda iletişim kurmak istemesinden kaynaklanıyordu. Bu da, onu özgün bir konuma getiriyordu.
Sevenleri olduğu gibi sevmeyenleri de vardı,hepimizin olduğu gibi... Ama onun, özellikle son otuz yılın olaylarını değerlendiren , araştırmacı gazeteciliğin en önemli isimlerinden olduğu konusunda ,herkes hemfikirdir sanırım.
Kanser ameliyatından sonra bile yaşama olabildiğince asılmasından, hastalığını konuşmaktan kaçınmasından söz etti onun otuz yedi yıllık dostu Ali Kırca. Bütün insanlara da "Siz de, yaşama, sonuna kadar asılın,bırakmayın" mesajını vererek gitti dedi.
Kanal 7'de, Esra Ceyhan'ın programını izliyorduk. Hemen sonrasında haberler başladı.M.Ali Birand'ın ölüm haberinin asparagas olduğu verildi haber başlıklarında...Oysa, tam o dakikalarda hayata veda etmiş,ünlü sunucu...
Arkamızda kalıcı bir şeyler bırakmayı ilke edinmeliyiz. İyi yetiştirilmiş bir evlat, örnek bir davranış, bir kitap, bir sanat eseri...
Birand'la özdeşleşen 32. gün programları , bir belgesel, bir arşiv olarak onun ismiyle anılacak ülkemizle ilgili olaylar gündeme geldiğinde. Ayrıca ,birkaç ay önce ekranlarda olan 28 Şubat belgeseli de, yakın tarihimizin karanlık dehlizlerine, bir tutam ışık tutan bir fener olacak, gelecek kuşaklar için...
Mekânı Cennet olsun...
Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 100 kez görüntülenmiştir