Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '15

 
Kategori
Mizah
 

O, sizin bildiğiniz ' müsait ' kızlardan değil!... :)

O, sizin bildiğiniz ' müsait ' kızlardan değil!...   :)
 

net'ten...


Efendim, müsaitseniz, bir blog yazdım... Okur musunuz?..

Şâyet, müsait değilseniz, bir başka müsait zaman diliminizde okumanızı reca edeceğim...

Gülmeye ne çok ihtiyacımız var?.. Değil mi ?..

Ülkemizde insanımızı ' geren gündem değişiklikleri ' hiç, hız kesmiyor!..

Üstüne üstlük, devletin yetkili organlarından gelen bazı açıklamalar da bu gündemin daha da sıcak kalmasına katkıda bulunuyor.

Gün geçmiyor ki işgal ettikleri yüce makamlarında, kendilerinden hiç beklemediğimiz açıklamalarıyla, adeta bir çuval inciri berbâd edenleri mi ararsınız?..

Kaş yaparken göz çıkaranları mı ararsınız?..

Fazla konuştuğu için 'aklının tabanı görünenleri ' mi ararsınız?..

Kelini gizleyip takke takar; yazısında onlarca hata vardır ; kendi gözündeki merteği görmez; bir de çıkar garibana bilgiçilik taslar!..Günde beş vakit, Atatürk'e dil uzatırken zehirli çatallı dili görünür...

' Aleme verir talkını; kendi yutar salkımı !..'' pozunda olanların da sürüsüne bereket !..

Çok sevimli meczuplar dolaşır çevrede...:)

....

Kendi Türk Dili Profesörü olduğu halde, Türkçeyi doğru-düzgün konuşup yazamayanları mı arasınız?..

Çok renkli ve hareketli bir milletiz vesselâm...

....

TDK Başkanı Sayın Kaçalin ve yardımcısı, Sayın Karaçalı, bir toplantı çıkışında, MÜSAİT sözcüğünün uğradığı bu depremle ilgili olarak gazetecilerin sorularına muhatap oldular.

TDK başkanı, Sayın Kaçalin : '' -Valla, ben şahsen, henüz daha, bu konuda bir bilgiye vakıf değilim; olayı inceleyip tetkik etmem lazım '' dedi. (Basın )
....
Haydaa !.. TDK başkanının kurduğu cümle de MÜSAİT'in anlamı kadar bir hayli ilginç...

'' Ben ile şahsen'' ;  '' henüz ile daha '' ;  '' İnceleme ile tetkik ''... Aynı anlamlara gelen sözcükler yan yana halaya durmuşlar... :)

Alın size '' anlatım bozukluğuna '' muhteşem örnekler... Hem de TDK başkanı Türk Dili ve Edebiyatı Profesörünün ağzından...

...

Neyse ... Olabilir... İnsanlık  hali... Biz, çok bilmişler,  ne hatalar yapmıyoruz ki ?..O anda konuşmaya ''müsait değillermiş '' demek ki...  :)
....

Atatürk Devrimlerinin en önemli uzantılarından biri olan Türk Dili Tetkik Cemiyeti; yani bugünkü adıyla: '' Türk Dil Kurumu '', dilimizin yabancı sözcüklerden arınması konusunda, çok büyük başarılara imza atmıştı...

Ancak ne yazık ki son 20 yıldır, adeta kış uykusunda olan bu kurumun,Türkçemize değil de tam ters istikamete yönelip Arapçaya daha çok hizmet ettiğini görünce, Ömer Asım Aksoy, Cahit Külebi gibi yazmanların olduğu dönemleri, adeta mumla arıyoruz şimdi.
...
Son günlerde, sosyal medyada, MÜSAİT sözcüğü üzerinde yürütülen ''asabi ve mizahi'' muhabbetler dikkatimi çekince, bunların geyik muhabbeti mi gerçekten TDK'nın bir ' gafı mı ? ' diyererek TDK sitesine girince olayın gerçek olduğunu gördüm...
...

İşte...Kopyalayıp yapıştırdım...
......

MÜSAİT:
1. sıfat Uygun, elverişli
"Asla hissîliğe, ılık ve yumuşak duygulara müsait değiliz." - N. F. Kısakürek
2. Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (kadın)
....

Allah sizi inandırsın;  üniversitede, binlerce öğretmen yetiştirmiş bir Türk Dili Edebiyatı Hocası olarak, MÜSAİT sözcüğünün 'Kolay tavlanan bir kadın ' anlamına geldiğini yeni öğrendim ve tabi bir yaşıma daha girdim...:)
....

TRT Canlı yayınlarımda tanıştığım, dünya tatlısı TRT spikeri- yazar dostum, kardeşim : Hakan Urgancı, bir köşe yazısında MÜSAİT sözcüğünden değişik ilhamlar alarak dilimize önemli katkılarda bulunmuş...
....

" Eğer 'Müsait' sözcüğünü artık 'İlişkiye uygun kadın' anlamında kullanacaksak, başka pek çok sözcüğü de böyle kullanabilir, bu mantık çerçevesinde üretebiliriz.

Bir kere bu işin mantığını tartışmayalım.

TDK uygun (!) gördüyse, ihtiyaç vardır. Eleştirmek yerine herşeyi onlardan beklememek, aksine eli kalem tutanlar olarak bu sözcük üretme misyonuna katkıda bulunmak gerekir.

İlk katkıları da ben yapayım, istedim. Buyrun!
....

Müsait: Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (Kadın) (TDK).
....
Mürüvvet: Flört etmemiş kızın gelinlik çağına gelip alelacele başgöz edilmesi.

Müsamaha: Müsait kadının, erkeğin yiyecek gibi bakmasını hoşgörmesi,' eh o kadar da olur' , demesi.

Müteahit: Müsait kadınların zengin bulup yanaşmayı sevdiği meslek grubu.

Mülakat: Flörtöz kadının çapkın bir erkeğin işyerinde görüşmeye çağrılması.

Münasebet: Flört eden bir kadınla erkeğin işi iyice ilerletmesi.

Müdafaa: Flört etmeye hazır kadının tecavüze uğradığında hakkı bulunmayan, kendini savunma hakkı.

Müstakil: Müsait kadınların hizmet verdiği, içkili müstakil eğlence yeri, bkz. Gazino.

Müşteri: Müsait kadınlara ilgi duyan, bu uğurda gerekirse para harcamaktan çekinmeyecek kişi.

Müşteki: Hem uygun görünüp hem de flörte yanaşmayan, gösterip de hakkını
vermeyen (!) kadına karşı duyulan his, şikayetçi olma hali.

Müzmin bekar: Müsait kadınlar tarafından şımartıldığı için bir türlü evlilik kararı verememiş talihsiz, kurban erkek modeli.
( Y.Asır.H.U.)
....

Eh!.. Şimdi TDK ne istedi de biz vermedik ?..

Benim de çorbada tuzum olmalı... MÜSAİT sözcüğünün muhteşem(?) anlam içeriği, bana da ilham perilerini getirtti...Anlam ürettiğimiz bazı sözcükler, 'Na müsait tezahür edebülür..''  Olsun biz türetelim de halk beğenmezse konuşmasın...Beğenmeyen, ''kızım müsait değil '' desin ve vermesin abi !..

Buyrun...
...
Mütekaüt : Flört dönemini hızlı yaşamış; çaptan düşmüş kişi.

Münazara: Müsait kadınlarla yapılan ticari alışveriş faslı. (Bkz: temsil )

Müneccim: Kiminle flört edebileceğini önceden tayin eden kişi.

Münferit : Müsait kadınların tekil hali.

Münhal: Flört etmeye hazır kadının, uygun olma hali.

Münzevi: Kadının uygun olamama hali; özel durum yani.

Müphem: Kiminle flört ettiğini sürekli gizli tutan kadının gizemli duruşu.

Müptelâ: Her an flört için yanıp tutuşan kadının, ' -de hali.'

Mürebbiye: Geleceğin müsait kadınlarını yetiştiren emekçi kadın.

Mürit: Flört dergahının müdavimi olanlara verilen genel ad.( Bkz: Şakirt)

Müsamere: Müsait olan kadınların toplu gösterisi.

Müsabaka: Flört sonrasında değişik stillerde yapılan spor türlerinden biri.

Müsekkin:  Flört eden kadınla erkeği rahatlatan bir stres giderici hap.

Müshil: Flört etmeye niyeti olmayan kadının ' mazerete  dayalı eyleme geçiş hâli.' (Bkz:İshal)

Müstafi: Üç gün üstüste uygun olamayan kadının azledildiği an.

Müstakbel: Uygun olan bir kadının, flört sonrasında eşi olarak kabul edeceği erkeği tayin kararı.(Bkz:İstikbal)

Müstecir: Flört işlerine aracı olan ticaret ehli. (Bkz: ticaret )

Müstehcen: Flörte uygun hale gelen kadını istismar etme eylemi. (Bkz: Gayri ahlâki)

Müstesna: Uygun halde bulunan kadınlardan, en seçkin olanı. (Bnz: İstisna )

Müsvedde: Flört etmek için kendini hazırlayan erkeğin, geçici dostluk kurduğu kadın.

Müşâvere: Kolayca flört edebilen; yani '' müsait kadının erkeği tanımak için  yaptığı, '' -Bi çay içelim mi kanka ? '' eylemi.

* * * * * * *
Türkçemiz çok zengin bir hazinedir ...Bozdur, bozdur harca !..  :) 

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..