O Bebek Katili Bursa'da ağırlandı mı?

Aydınlık Gazetesi’nin manşeti sonrasındaki tartışmalara, Meclis’te Adalet Bakanı Sadullah Ergin; “Ben 2009 yılının Mayıs ayında Bakanlık görevine geldim. O günden bugüne kadar, bu yönde en ufak bir bilgi bizde yok. Yani, Öcalan’ın İmralı dışına çıktığına dair bilgi yok…” dedi.

2 Temmuz 2012 tarihli Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı açıklamasında; ''Hükümlü Abdullah Öcalan, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan hiçbir şekilde çıkarılmamış olup, halen İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda cezasını infaz etmektedir. Haberlerde yer alan iddialar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır'' denildi… (Cumhuriyet Gazetesi/ 2 Temmuz 2012…)

Temennimiz odur ki; ciddi bir devletin Adalet Bakanı da, suçlamanın hedefindeki devlet görevlileri de, doğruları kamuoyuna söylüyor ve Aydınlık’ta çıkan haber de asılsız çıksın!.. Aksi halde, bu yasa dışı ve Yüce Divan’da yargılanmayı gerektiren suçtan, hepsinin başı derde girecektir! En önemlisi de, bunu “şehit ailelerine” nasıl anlatacaklar, hangi haklı sebebi ortaya atacaklardır!?

Acaba Aydınlık Gazetesi; bu önemli olayı zamana yayıp, yetkililerin bu olayı inkâr etmelerini, iddiaları herkes yalanladıktan sonra, Bebek Katili Öcalan’ın Bursa’da çekilmiş fotoğraflarını ondan sonra yayınlayarak, iktidarı tuşa getirmeyi mi düşünüyor?

Eğer öyleyse, yandı gülüm keten helva!..

Aklı başındaki gazeteciler, nasıl olur da aslı - astarı olmayan, en az iki yerden teyit ettirilmemiş böylesi önemli çok ciddi yeni sonuçlar doğuracak bir haberi nasıl ortaya atarlar? Ellerinde Bursa’da ağırlandığına dair güçlü deliller, fotoğraf veya video görüntüleri olmadan, bu iddiayı ortaya atmaları için çıldırmış olmalılar, değil mi?

Belki bu yazı yayımlandığında, bu deliller de sunulmuş veya asparagas haber yaptılar ise de, defterleri dürülmüş olacaktır, bilemem!?

Ama benim gazetecilik hissim, Aydınlık Gazetesi’nin önümüzdeki günlerde yine gündemi sarsacağını söylüyor…

Bu haber gündeme düştü düşeli, aklıma hep; AKP hükümetinin OSLO’da PKK’lılarla gizli görüşmeler yaptırıp, bunu kamuoyundan uzun süre sakladıkları olay geliyor? MİT Müsteşarı için özel kanun çıkarıp, bu olaydan kurtarma çabaları geliyor…

Adalet Bakanı diyor ki; “Kayıtlarımızda, böyle en ufak bir bilgi yok” diyor…

E gizli görüşmelerin, zati gizli ve yasal olmayan eylemlerin resmî kayıtları mı olur?

Bursa koca şehir… MİT böyle gayrikanunî bir iş yaptı ise, arkasında da iktidar gücü varsa, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na bilgi vermemiş olamazlar mı? Hani şu OSLO’daki görüşmeler gibi yani…

Özal hükümeti zamanında neler yaşadık: “Seni kurşun manyağı yaparım”, “Alaaddin Çakıcı aradıkça vücut kimyam bozulurdu” gibi, çete-mafya döneminden dilimize yapışık kalan bir olayı hatırladınız mı? Müteahhit Selim Edes’e “Rüşvetin belgesini göster bakalım” diyen Banka Müdürü Engin Civan’a, Selim Edes mahkemede; “Rüşvetin belgesi mi olur lan pezevenk!?” deyivermişti…

Zaman değişti, her şeyin belgesi çıkar oldu. Darbelerin bile... Umarım bu “APO Bursa’da Ağırlandı” iddiasının belgesi çıkmaz, çünkü kimseye izah edemezler, hepsi bunun altında kalırlar artık… 

Nasılsa bu olay da bir gün aydınlanacak! Ama bunu Aydınlık Gazetesi mi yapacak, iktidar mı? Asılsız iddiaları yüzünden gazete mi, yoksa yasa dışı davranan ampul mü kararacak, hep birlikte göreceğiz…                                

Sakin KOŞAR…