Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '12

 
Kategori
Felsefe
 

O biz mi, biz o mu?

O biz mi, biz o mu?
 

Yaratıcı Güç


İnsanlık kendini anlama çabası içerisine girdiği günden beri düşünmektedir. “Nereden geldik?, Kimiz?, Atamız kim?, Kim yarattı bizi?” gibi sorular sorarak anlamlandırmaya çalıştı yaşamını…
İnsanoğlu, yaratıcı gücün dışarıda ulaşamayacağı bir yerde olduğunu ya da tamamen kendi içerisinde olduğunu düşünür oldu. Bununla ilgili çeşitli deneyler yaptılar; kimi yaratıcı güç olan yüce, kutsal varlığı gökyüzünde aradı ve bununla birlikte Astroloji ile ilgilenir oldu ve yeni bilimler oluştu. Kimi ise kendi içinde aradı O’nun yüce gücünü, enerjisini. Antropoloji gibi insan bilimleri, insan varlığını araştıran bilim dalları oluştu. Fakat her ne kadar O’nun gücünü içimizde, gökyüzünde arar olsa da insanlık çoğu zaman kendi olmayı unuttu, kendini bilmeyi unuttu!!!

Bu evreni yaratmış olan gücün merkezi, insanlığın görebileceği bir yerde değildi. O’nun merkezi sadece O tarafından bilinirdi… Sadece O görürdü her şeyi… Sadece O yaratırdı her şeyi… Ancak insanoğlu zamanın ilerlemesi ile O’nu unuttu, deformasyona uğrattı, yıprattı, öldürdü!!! Kendini yüceltti insanlık ve O’nun yerine geçmeyi düşündü. Bunu tarihin her bölümünde görür olduk. Bakınız binlerce yıl önce insanoğlu Tanrılarını reddeder ve bunun üzerine insanoğlu Tanrılardan daha üstün olduğunu kanıtlamak adına savaş ilan eder. Ve insanoğlu aslında unutur Atasını O’na ait olduğunu, bir parçası olduğunu… Fakat bu isyan pek fazla uzun sürmemektedir ve bunun üzerine Tanrılar bu küstahlığı, cezalandırırlar. Böylece insanlık bir müddet yerinde durur ve Tanrıların gazabına karşı dualarını sunar ve yaşam mücadelesi vermek için onlara adaklarını sunmaya devam ederler…

Her ne kadar da insanoğlu O’nun varlığını küçümser olsa da O her zaman her yerde var olmuştur. Ve sonsuzdan öteye var olacak olandır. Nasıl ki bizlerin ölümsüz olan ruhlarımız gibidirler… Ki unutulmamalıdır ki aslında insanoğlunun sahip olduğu ruh aslında yine bir bütün olacak olan O’dur. Biz aslında O’nun ta kendisinin bir parçasıyız. Ufacık bir parçasıyız. Bunu anlamak zor değil gökyüzüne bir bak ve bu bütün evreni yok edebilme ya da yaratabilme gücün var mıdır? Bilimin her dalında aslında biz ne kadar O’nun bir parçası olduğumuzu görmekteyiz.

Büyük Patlama (Big Bang) deneyi, uzak geçmişe gitmeye gerek yok… Bakıyoruz ki insanoğlu, deney yaparak yaklaşık evrenin 14 milyar yıl önce nasıl meydana geldiğini o eşsiz doğumun nasıl gerçekleştiğini öğrenmeye çalışıyor. Bunun üzerine yapılan deney sonucu yeni bir madde ortaya çıkararak Hikmet Parçacığını bulmayı başarıyorlar. Böylece aslında, ilk doğumun oluşmasında ortaya çıkan evrenin temel taşlarının küçük bir örneği bulunuyor. O’nun paradigması içerisine git gide yaklaşıyor insanlık deneyleri ile ve bu yakın bir zamanda ilk doğumun yani Evrenin Oluşmasının sırlarının ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

Yaratıcı gücün kaynağı, çok uzaklarda olmadığını bilmeliyiz… Aslında O bizim olduğumuz her yerdedir…

Rüzgar Yılmaz

 
Toplam blog
: 31
: 2969
Kayıt tarihi
: 17.05.12
 
 

Eleştiri, Metafizik, Filozoflar, Bilim, Teknik, Satranç, Antikçağ, Dinler ilgi alanlarıdır. ..