Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '15

 
Kategori
Blog
 

O da beni sever mi ki?

O da beni sever mi ki?
 

Alt tarafı bir “bağlaç” ama bana göre Türkçe’nin en kısa ve en etkili sözcüklerinden biri:


“Ki”!


Söyleyen öyle bir söyler ki…


Hem de hiç farkında olmadan…


Bende hoşafın yağı erir!


“Acaba gelir mi ki?”


“Ne zararı var ki?”


“Ben hiç yaramazlık yapmam ki!”


Bazen “zarf” olur, “edat” olur sözcük sonuna eklendiğinde:


“Sanki”, “çünkü”, “belki”…


Belirsizleşir, muallakta kalır ister istemez ama değerini yitirmez!


Sözcük değil; yemeğin (olamazsa olmaz) tuzu, baharatı mübarek!


Hangi sözcükte vardır “ki” deki tıflıyet, “ki ”deki masumiyet ve çaresizlik?

Sorarım size hangi sözcükte ver?


O değil de…

Anlatamadığım bir konu var, dostlar!


Klavye başına oturunca “ne anlattığınız” elbette önemli…


Ama kantara “nasıl anlattığınız” çıkar!


Ölçü budur!


Bakmayın siz “özeti çıkarılmış kitapları okuduğunu” söyleyen siyasilere…


Laf aramızda; o çıkarılmış “özeti” de okumaz onlar!


Yazar; ”Ben böyle çıkarım podyuma” der, yazdıklarıyla… Ele aldığı konu ikinci plandadır!


“Sentaks”, yani “sözdizimi” ustalıkları size hiçbir şey ifade etmiyorsa; yazıda kullanılan sözcükler sizi sallayıp silkelemiyorsa “okumak” beyhude bir uğraştır sonuçta!


“Konu neydi?” diye sorarsanız; ne “Steinbeck’in”, ne de “Orhan Pamuk’un” tadına varabilirsiniz!


“Lololo” gibi gelir size Yaşar Kemal’in tasvirleri!


Konu neydi?


Elinin körüydü!


Toparlarsak!


“Ki” bağlacı beni fena halde etkiliyor dostlar!


Beni alıp başka diyarlara götürüyor!


Hacmi küçük ama anlamı büyük benim için!


Kısıtlı “sözcük” hazinemi yokluyorum bazen ve soruyorum:


O da beni sever mi  ki?

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..