O Kadın!

Herkesi, din, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırmak hangi Dini İnançta mubahtır? Bilemedim. Lakin ülkemde inançlı muhafazakâr gözüken kimi çevreler bunu öylesine aleni yapmaktadırlar ki; insanın nutku tutuluyor. Hatta bunların inandığı neyse “ben ona inanmıyorum” diyesi geliyor.

Akıllarınca mübarek inanç değerlerini koruma adına yapıyorlar. Hâlbuki onlar çok iyi biliyor ki yaradanla kul arasına giren münafıktır. Bile bile münafıklık yapmaları ise; gözlerini körleştiren güç hırsıdır. Dini imanı sahiplenmedir. Öyle ya şeklen onlardan daha inançlısı nerde bulunur ki? Eşi, kızı, oğlu ve kendi gerektiği gibi giyinip çıkmıyor mu insan içine? Kim ne bilsin kalbindeki karartıyı. Dünya malına ve gücüne olan sınırsız bağlılığını kim nasıl görebilir ki?

İnancı, siyasal ideoloji haline getiren kimi çevreler; kendilerinden olmayana acımasızca saldırmayı kendilerine görev edindiler. Umarım arada kul hakkının ne demek olduğu akıllarına gelir de vicdanları sızlar…

Evet, “O Kadın!” öldü... Hem de “Ölünün arkasından iyilikle yâd edin” sözüne rağmen bu şekilde davranılması nasıl izah edilir? Ey mümin geçinen zat; sen kim “O Kadın” kim? Allah aşkına aynanın karşısına geçte bir bak kendine. Ardından seni en iyi tanıyan birine sor bakalım  “Beni nasıl bilirsin?” diye. Bi tek ricam var sorduğun kişinin gözlerinin içine bakmayı ihmal etme. Öyle ya; gözler kalbin aynasıdır, yalan nedir bilmez onlar...

“O Kadın!..”  Asmalı Konak, İkinci Bahar, Yedi Tepe İstanbul, Muhteşem Yüzyıl gibi başarılı dizilerin senaryolarını yazmış olan senarist, tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, Yaman Okay'ın eşi, Sezen Aksu şarkılarının söz yazarı, çoğumuzun dostu, arkadaşı...

“O Kadın!..”  hep üretti. Kimine neşe, kimine hüzünlü tebessümler armağan etti. Hiç yetinmedi, üretti, üretti, üretti…

“O Kadın!..”  ürettikçe kazandı. Paha biçilmez gönüller kazandı. Ardında sayısız eser bırakarak aramızdan ayrıldı.

“O Kadın!..”  aramızdan ayrılırken; birilerinin hoşuna gitmeyecek bir şey daha yaptı… Mirasını (sözlü beyanla ki bu miras beyanı ailesinin vicdanına kalmış) Ali Nesinin Matematik Köyüne bıraktığını söylemiş. Üretenlere, iz bırakanlara armağan olsun diye.

 Çok üzüldü birileri buna;  “O Kadın!..”  na bak sen ya! Ne asil ve cengâvermiş!..

Davasına inanmış ve giderayak düşündüğüne bak!..

İşte “O Kadın!..” 

Hasan Dede

10.04.2012