Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '07

 
Kategori
Sivil Toplum
 

O kahramanlar bizim atalarımız

O kahramanlar bizim atalarımız
 

Ruhlarınız şad olsun


Türk Hava Kurumu Çankaya Şubesi “Cumartesi Pilavı” geleneğini artık biliyorsunuz. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, çok özel koşullar dışında ayda en az üç cumartesi günü bu pilav pişiyor ve amatör- profesyonel havacılar, havacılığa ilgi duyanlar, THK dostları bu pilav etrafında buluşuyoruz.

Pilav bahane, havacılıkla ilgili konuları, ülke sorunlarını ve gündemdeki önemli konuları konuşmak için bir araya geliyoruz. Öğrenciler, öğretmenler, işadamları, memurlar, politikacılar, pilotlar, paraşütçüler, hemen her meslek grubundan insanların katıldığı bu pilavlı toplantılarda, kimi zaman da önceden belirlenmiş bir konuda konuşmacılarımız da oluyor.

Son aylarda Milliyet Blog Yazarlarının da katılımı ile grubumuz daha da çeşitlendi.

15 Aralık Cumartesi günü yapılan toplantımızın konusu; yazı başlığını hemen yanında yer alan, Çanakkale Savaşları günlerinde bir uçağın önünde çekilmiş iki Türk Askeri’nin resmi ve konuşmacı konuğumuz da; bu resmi Türkiye’ye kazandırmış olan, Türk Havacılık Tarihi Araştırmacısı Sayın Bülent Yılmazer’di.

Bu resimle ilgili olarak, Viyana Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığın dan gelen konuklarımıza anlattıklarımı ve onların gözlerinin yaşardığını "Bulgur pilavı sever misiniz?" başlıklı yazımda anlatmıştım. ( http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=34329 )

Sayın Bülent Yılmazer’in, havacılık tarihine duyduğu ilginin uçak maketleri ile başladığını öğrendik bu konuşmanın hemen başında. Maketlerle başlayan ve havacılık tarihi araştırmacılığına kadar giden yaşam öyküsünü dinledik. İşini seven, yaptığı işe saygı duyan bir insanın, duyduğu özgüvenle anlattıklarından, toplantıya katılanlar olarak çok yararlandık.

Çanakkale Cephesinde görev yapan Mehmetçiklerin bu fotoğraflarını gördüğüm ilk günü anımsıyorum. Nasıl da duygulanmış ve heyecanlanmıştım. Tüm toplum bir anda sahip çıktık bu kahramanlara. Bu resme bakıp, bizlere bu günleri hazırlayan büyüklerimizin özverilerini, yokluklar içinde kazandıkları o inanılmaz savaşları daha iyi anladık.

Sonra ne oldu? Bilmiyorum. Birileri rahatsız oldu bu resimden. Pek çok sav ile ortaya çıkan, kimi kişiler bu resimler üzerinde inanılmaz yorumlar yaptılar. Magazin kültürümüz burada da devreye girdi. Bu resimdekilerin asker olmadığından tutunda, Türk bile olmadıklarına ilişkin bir yığın laf salatası. Osmanlı askerinin hiç bu kadar zavallı duruma düşmediği söylemleri. Hatta fotoğrafın sahte olabileceğine ilişkin laf dokundurmaları.

Bu söylemlerin arkasında duranlar ise; gene bildik savlarla yıllardır tarihi gerçekleri saptırmaktan çıkar umanlar. Bilirsiniz, aynı çevreler, Çanakkale Savaşlarını da bize, sadece deniz savaşı olarak anlatırlar. Kara savaşlarını bir türlü anlatmazlar. Nedeni ise çok basit. Kara savaşlarını anlatırlarsa Atatürk’ten söz edecek olmaları rahatsız eder onları. Çanakkale Savaşları sırasında, kendi özgün uydurmaları olan ve koca bir İngiliz Taburu’nu içine alıp yok olmalarını sağlayan buluttan bahsederler de, Çanakkale ile ilgili yapılan filmde bir kare Atatürk Fotoğrafı koymazlar.

Son günlerde, bu fotoğraf üzerinde yeni haberlerin çıkıyor olması da üzüyor beni. İyi niyetli pek çok yurttaşımız bu resimdeki kahramanları kendi aile yakınlarına benzetip, "onlar bizim dedelerimiz, yakınlarımız" diye ortaya çıkarken, kimi kişiler de bu resimdeki kahramanlar sırtından rant sağlamaya yönelik akrabalık savları ile ortaya çıkıyor. En son olarak da, Bolu’da yaşayan bir yurttaşımız, bu fotoğrafın, 1930 lu yıllarda Çiğli Askeri Havaalanı’nda çalışan yakınlarına ait olduğu savı ile ortaya çıktı. Basın kuruluşlarımız bu habere inanılmaz önem yükledi ve baş sayfalarda, ana haber bültenlerinde yer verdi. Hiç birinin aklına Çiğli havaalanı’nın yapım yılını araştırmak gelmedi. Dedim ya , magazin kültürü dört bir yanımızdan kuşatmış bizleri.

15 Aralık Cumartesi günü, Sayın Bülent Yılmazer, bu fotoğrafa ulaşma öyküsünü, 1915'den 1918'e kadar Çanakkale Cephesindeki Tayyare Bölüklerinde görev yapmış olan Alman asıllı pilot Emil Meinecke'nin fotoğraf albümünde yer alan, Çanakkale Savaşlarıyla ilgili tüm fotoğraf albümleri ve belgelerini Kanada’da yaşayan oğlu Hans Meneke’den 1998 yılında nasıl satın aldığını anlattı.

Çanakkale Cephesindeki tayyare meydanında Mehmetçikleri gösteren bu fotoğrafrafın, Emil Meinecke albümlerinde yer alan Çanakkale Savaşıyla ilgili yüzlerce özgün fotoğraftan sadece bir tanesi olduğunu, kendi yazdığı hatıratında, Çanakkale Cephesindeki silah arkadaşlarıyla birlikte Türkiye’de geçirdiği günlerini, savaş şartları altında olsa dahi, hayatının en güzel günleri olarak tanımladığını, albümlerde yer alan tüm fotoğrafların altına ve bazılarının arkasına kısa notlar yazmış olduğunu, Emil Meinecke’in, Birinci Dünya Savaşı yıllarında çekilen bu fotoğrafın altına "Türkiye'nin gururu, Türk askerleri" diye yazmış olduğunu, ayrıca fotoğrafın arkasına da tarih düşerek Almanca olarak Çanakkale (Dardanellen) yazdığını ve "Türk askerleri" olduklarını yazdığını , Sayın Bülent Yılmazer’in anlattıklarından öğrendik.

Sayın Bülent Yılmazer’in gösterdiği bir başka Çanakkale Tayyare Bölüğü Fotoğrafında da bir askerimizin, yıpranmış olan üniformasının ceketini ters yüz ettiğini ve düğmelerin ters tarafta kaldığını gördük.

Sayın Bülent Yılmazer’in izniyle, bir uçağın önünde çektirdikleri resimle yıllar öncesinden bize kahramanlılıklarının ve özverilerinin bir abidesi gibi duran iki Mehmetçiğin resimlerinin hem ön hem arka yüzünün görüntülerini ve yıpranmış ceketini ters yüz etmiş Türk Askeri’nin resmini de yazımın ekine koyuyorum.

Genelkurmay Başkanlığı Arşivlerinden sağlanan, Çanakkale Cephesinde tutulan harp ceridelerinde ( resmi günlük kayıtlarda) ve orada görev yapan askeri personelin özel günlüklerinde de Çanakkale Cephesinde sadece silah, mühimmat ve yiyecek konularında değil, kıyafet konusunda da sıkıntılar çektiklerinden açıkça bahsedildiğini öğrendik.

Kim ne derse desin. Bu resimler bizim öz varlığımız, kahraman atalarımız. Onlara borcumuzu ödemenin tek yolu da, gereken saygıyı göstermek ve aziz anıları önünde saygıyla eğilmektir.

Bu ülke hiç kolay kurtarılmadı. Kutsal Kurtuluş Savaşımızın da hazırlayıcısı olan Çanakkale Savaşları da, bu gün hayal dahi edemeyeceğimiz zorluklar ve özverilerle kazanıldı. Selam olsun o soylu mücadeleyi kazanan, Kutsal Kurtuluş Savaşı Destanı’nı yazan Komutan, Ulu Önder Atatürk’e, Selam olsun o şanlı mücadele de görev alan komutanlara, kahraman Mehmetçiklere ve Soylu Anadolu halkına..

Sizlere minnettarız.

Unutmayın1: THK Yangın Uçağı alım kampanyası için, tüm operatörlerden yangın yazıp, 3919’a gönderin. Bedeli 6 YTL’dir. Ülkemize katkısı, yemyeşil ormanlar.

Unutmayın2: Kurban Derilerini, lütfen THK’na verin. Kanatlı bir Türk Gençliği yaratılması çabamıza destek olun.

 
Toplam blog
: 182
: 2395
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

10 Kasım 1954 tarihinde doğdum. Sosyal Hizmet Uzmanıyım. Pilotum. (ultralight licence no:151)..