O mührü çalacağım

Türkiye çirkin bir kamplaşmanın içine giriyor. Siz buna halkın siyasallaşması diyebilirsiniz. Katılmıyorum. Halk siyasallaşmıyor. Siyasallaşma farkına varmak demektir. Siyasallaşma sonsuz bir ışık kaynağının aklınızı ve mantığınızı aydınlatması demektir. Siyasallaşma beyninizin içindeki çatışmasın sonunda yeni gerçeklerinize erişmeniz demektir. Bugün Türkiye'de kitleler bir siyasallaşma yaşamıyor. Altı boş ve slogancı bir kamplaşmaya maruz kalıyorlar.

Bu kamplaşmanın birinci sebebi referandum elbette. İlk etapta iki kutuba bölünmüşlük var. Evet ve hayır diyenler. Sonra onların yanına üçüncü grup ekleniyor; Boykot diyenler. Sonra gruplar kendi içlerinde çoğalıyor, görüşler çatallaşıyor;

Önce evet cephesi
- Evet (AKP ve Liberaller)
- AKP Zihniyetine Hayır, Referanduma Evet (EDP)
- Yetmez Ama Evet (Özgürlükçü Sosyalistler)

Sonra hayır cephesi
- Hayırda Hayır Vardır (CHP, DSP, Kemalist Gruplar)
- Bilerek Hayır (10 Aralık Hareketi)
- İki Hayır Birden (Devrimci Sosyalistler)

Boykotçuların yanısıra irili ufaklı bir çok grubun fikirleri var elbette. Ama en çok dikkatimi çekenler ÖDP ve 10 Aralık Hareketi. Anayasa konusunda en etkili çalışan ve neden hayır denilmesi gerektiğini sebepleriyle ortaya koyan iki grup.

İlgilenenlerin bakması gereken siteler;
http://10aralik.org.tr/
http://www.odp.org.tr/

Olup bitenler şimdilik bunlar. Halk bilmekten, yorum yapmaktan, tavır almaktan çok uzak. Sloganlaştırılmış iki kampanya sürmekte. Böyle bir ortamda oyumuz rengi bize kalsın ve mührü çalarak anahtarlıklarımızda tatlı bir anı bırakalım. Tavsiyem budur.
...