O protokolde bir tek sanat adamı vardı; Hasan Cihat Örter...

Evet... Uluslararası Sanat adamı Üstad Hasan Cihat Örter ile başlamak istedim söze. Yedi kuşak İstanbul'lu Hasan Cihat üstad ve bir İstanbul aşığı. iki bestesinin biri hep İstanbul'adır Hasan Cihat'ın.. Durmadan üretir, gece ve gündüz yoktur Hasan Cihat için. zaman kavramı istanbul'dur. Zamansızlık yine İstanbul...
Uluslararası üne sahip bir sanat adamının, ülkesine Anadolu ezgileriyle altın plak kazandırmış bir sanat adamının, üçbini aşkın ödülün sahibi, ikibini aşkın besteye imza atmış bir sanat adamının sayın Kadir Topbaş'ın bu anlamlı ve takdire değer, sanat ve sanatçı buluşmasında görmek onur verdi biz sanatseverlere, müzikseverlere..
Sanat ve Sanatçı kavramı kimine göre göreceli belki, ancak ben sanata 'SANAT ADAM'ı kapsamında bakıyorum bir İstanbul aşığı olarak. Ve bunlardan biri de elbette ki HASAN CİHAT ÖRTER...

Yaklaşık 30-35 sitede çıkan haberi inceledim. hepsi tornadan çıkmış gibi birbirinin aynı idi. Ve nihayet bir sitede bulduğum yazıma konu olan haber, Hasan Cihat Örter'in konuşmasından çok kısa da olsa bir bölüme yer vermişti. Üstad anlamlı konuşmuştu. Evet İstanbuldan yükselen sanat sesi olarak, elbette Doğu ve Güneydoğuya uzanmalıydı 'Sanatçıyım' diyen herkes.
Madem İstanbul için varız. İstanbul bu ülkenin KÜLTÜR BAŞKENTİ ve ben sanat adamıyım diyen herkes elini taşın altına koymalı, yüksek paralarla sahne almayı unutmalı , en az bir kez olsun Üstad Hasan Cihat örter gibi , terörün kol gezdiği Yüksekova'ya gitme zahmetin göstermeli, yine Hasan Cihat Örter gibi hiçbir şekilde ücret almamalıdır.
Gerçek sanat adamı sorumluluğu budur ! İstanbul , anadoluya kol kanat germeli sanat anlamında, ve anadolu insanı 'bizim bir kültür başkentimiz de varmış, ve kültür başkentimizi vareden sanat adamlarımız, gerçek müzisyenlerimiz de varmış' diyebilsin.
Üstad Hasan Cihat Örter'in 'Türkiye'de Müzik ile Aydınlanma' mücadelesi (bu uzun yıllardır tek başına , müzikte yozlaşmaya karşı verdiği mücadeledir üstadın) İstanbul 2010 Kültür Başkenti kapsamında, ödüle layıktır .
Ve üstadın adı, Salacak'ta bir sokak ismine verilmiş sonra da tabela sökülmüştür. Ve İstanbul 2010 Klütür Başkentine bu manzara yakışmamıştır. Üstadın adına verilen sokak tabelası sanat ve sanat adamlığının onuru adına yakışırcasına iade edilmelidir. İşte bizim Sanat ve sanat adamlarına verdiğimiz gerçek değer!
ki, HASAN CİHAT İSTANBUL'UN YÜZAKI BİR YAŞAYAN EFSANEDİR."