Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '12

 
Kategori
Magazin
 

O ses sensin. Veya 'git gözüm görmesin'. Yok böyle dans. Veya 'bu bildiğin kalas'.

Hiiiiiç televizyonun başından kalkmadan bütüüüüüün konulara vakıf olabilirsiniz, biliyorsunuz di mi? Misal.. O gün ne giyeceğinizi... Akşam ne pişireceğinizi... Master Şef olmanın kurallarını... İzdivaç yapmanın püf noktalarını... Yeteneklerinizi... Yeteneksiz misiniz, yetenek siz misiniz gibi soruların cevabını...İçinizdeki dansçıyı... O güzel figürleri... ‘O ses’i... İyi bir sesin kime, neye benzeyeceğini... Herrrrrr  ama her şeyi. Siz oturun, televizyondaki bu pek öğretici programlar herrrr şeyi halleder. Oturun dedim.

Bu vaziyet bana şu şarkının sözlerini ve klibini  hatırlattı.
İsterseniz buyrun izleyin. Efsane kliptir.

Adam anormal derecede tembel bir kişidir.  Ve kendine öyle bir düzen kurmuştur ki, yerinden kalkmadan çişini yapar, yumurta kırar, ekmek falan kızartır. O derece. Yukarıdan bir makine gelip beyefendinin saçını bile tarar.  Bence şu an televizyonun efendisi olan bu programların izleyiciye verdiği şey bundan hiç farklı değil bonibonsporlar. Sana yapman gereken herrrrr şeyi söylüyorlar, hatta senin yerine yapıyorlar işte. Oturduğun yerden yönetiliyorsun.

Bügün ne giysem. Yarın ne pişirsem. Yeteneksizsin be hacı. Yetenek sensin aslında. O ses de sensin. Git seni gözüm görmesin. Yok böyle dans, ulan bu da dans mı, bu bildiğin kalas. Hep bir jüri, hep bir sınav... O onun azına sı...,  öbürü diğerinin... Hep bir tane daha çok 'bilen' var. Hep bir tane 'boynunu büken',  yarışmacı arkadaşlarına başarılar dileyerek sepetlenen var.



(Duygusal anlar da yaşanmıyor değil..)

Ama bu programların açık ara en korkuncu, thriller-gerilim kategorisinden horror-korku kategorisine yükselen, izlerken korkudan tırnaklarımızı kemirdiğimiz, Öykü Serter’in sunuculuğunu yaptığı Master Şef. Yarabbim o ne ciddiyet. Ne asabiyet. O ne ürperti...  Kaşlar çatık, sinirler gergin. Azarlamalar desen gırla... Sanırsın Ay’a roket fırlatacaklar veya II. Dünya Savaşı’na katılıp katılmamaya falan karar verecekler. Gerim gerim gerilen  zavallı yarışmacıların eli ayağı öyle bir karışıyor ki, domates bile kesemiyorlar zaten titremekten. Neymiş efendim, yemek yapacaklarmış. Jürilik yapan tipler de karar verecekmiş.. Heyyyt be. Zaten bu yarışma aşağılayıcı tavrı nedeniyle RTÜK’den uyarı cezası almış bir ara.



( Yavrum bilmiyor ki şimdi paparayı yiyecek... Dolmalar da çöpe gidecek...)

Ama izleniyor işte... Birilerinin birilerine neyi nasıl yapması gerektiğini anlattığı programlar izleniyor arkadaş. Öyle ya da böyle. Anlamıyorum ki neden birşeylere kafa yormaktan bu kadar korkuyoruz? Muhtemelen ben bu işten anlamıyorum. Ve bu programları izlemeyi reddederek daha yetkin bir kişi olmam için bana verilen önemli bilgilerden mahrum kalıyorum. Benim kaybım.

 
Toplam blog
: 13
: 1307
Kayıt tarihi
: 30.01.12
 
 

Sondan başa gideyim. İş: Temmuz 2011'den itibaren freelance yazar olarak yola devam ediyorum. Cos..