Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '09

 
Kategori
İlişkiler
 

O

O
 

O evin içinde hayal edilebilirliğimiz var hala. Bizden daha karanlık değil üzerinde oturduklarımız, üzerini örtüklerimiz ya da kapılarını kapattıklarımız. Her biri bizim yansımamız. Oluşturduklarımız ya da oluşturmaya çalıştıklarımız melodilerin- o kulağımıza işleyen melodilerin şekillendikleriydi. İşte, bu yüzden o evin içinde hayal edilebilirliğimiz kalmış olmalı. Çünkü melodiler tükenmedi. Tükenmez ki. Senin kendi içinde tükettiklerin bende yeniden doğmaya başlıyor. Ölüm gelse keşke, diyorum tam da o anda.

O evin içinde bir oda vardı. O odada öldürmeliydin beni ki daha sonra bu acınası lafları söylemezdim böylece. Çok sıradan bunlar, kötü, bayağı… Herkesin derdi kendine, kimin ihtiyacı var benim güzel sözlerime. Dinlemeseler de olur beni, okumasalar da olur. Ben yazarım, koyarım ortaya, hepsi bu. Hepsi kendi yarattığımız zaman aralığı ile sınırlı. Ölseydin, sonsuz olurdu. Denemiştin oysa… Her dile getirdiğinde ben tadıyordum zaten o leziz zehiri. Anlamazdın yaşamadığın sürece. Tadına vardıklarım senin anlamanla sınırlıydı. Senin yaşadıkların benim hayal ettiklerimle…

O odanın içinde belgelediklerin var. Bizden daha karanlık değil. Kimin bizi bilmeye ihtiyacı var zaten? Bizden daha karanlık değil sözcüklerin. Hepsi bir şeylerin yansıması. O şeyler – nerden bilebilirdik ki- şimdinin sızılarına kaynak olsunlar. Bilseydik de – bile isteye, göre göre olur muydu? Değer miydi? Şimdinin sızıları… Günü yaşa, derdin ya işte ben en çok bundan korkardım. Korktuklarım başıma geldi. Ettiğim o kocaman laflar sayesinde ufaldım, ufacık kaldım. Ölseydik çıkarsız, sonsuz olurduk. Benliklerimizi çıkarıp asaydık ya dolabın askılarına ya da, bir son olmaksızın bize ebediyet bahşedilirdi Tanrı tarafından. Başlangıç sebebi de kendisi değil miydi? Önümüze sunulan bin bir nimetten bunu seçtik ve layık gördük kendimize.

“O” diye tabir ettiğim; kişi, olay, zaman, mekan… Şaşırtmadı beni. BEN bir “o” yum şimdi onun için. Kimlerdi onlar? Hani şu görüntülerinden korktuklarımız, bizi kandırdılar diye küstüklerimiz… BİZ’i “sen” ve “ben” olarak ONLAR kişileştirmedi. Nihayet! Bütünleşme gerçekleşiyor yalnızlığımızdan artan kalanlarla. İğrençliğimiz kendimize, acımız… Şimdinin sızıları hoşumuza gidebilirdi öncekiler olmasa.

O şehirde kanıtlanabilirliğimiz var hala ve bekliyor, bekliyor tüm şehveti ile daha iştahlı yutabilmek için. Günü yaşa, derdin ya ben de en çok bunu istiyorum tam da şu anda. Şimdinin sızıları tanıklık etsin kendisinden sonra geleceklere.

 
Toplam blog
: 7
: 541
Kayıt tarihi
: 06.06.08
 
 

1987 İzmir doğumluyum. İngiliz Dili ve Edebiyatı 3.sınıf öğrencisiyim. Bu bölüme girmemle birlikte y..