Obama mı? Güldürmeyin insanı...

ABD halkı başta olmak üzere dünya halkları, ABD'nin Irak'da yaşadığı büyük "bunalım" sonrası yeni Başkanı Barack Obama sayesinde pek çok şeyin değişeceği düşüncesinde. Dış politikayı yakından takip edenler iyi bilirler ki ABD, her zaman çıkarları doğrultusunda hareket eder. ABD dış politikalarını başkanlar değil lobiler belirler. Bu lobilerin başında da yahudi lobisi gelir. ABD'de güçlü lobiler ne derse o olur. Bu yüzden ABD Başkanları Şah değil birer piyondur. Barack Obama da bu piyonlardan biri...

Yahudiler 600 yıldan fazla süredir dünya politikalarını yönlendirecek yatırımları yapıyorlar. Bu yatırımları ve uyguladıkları politikalar nedeniyle bugün dünya üzerinde hemen hemen her ülkede çok stratejik noktaları ellerinde tutuyorlar. Zaten sahip oldukları bu güç nedeniyle dünya üzerinde başta soykırım olmak üzere işledikleri suçlar görülmezden geliniyor.

İkinci Dünya Savaşı sırasında yapılan yahudi kıyımı sonrası hala tüm dünya yahudilere acıyor. Oysa İsrail'in Filistin'de, Gazze'de yaptığı katliamlar ve soykırım sanki günlük bir olaymış gibi geçiştiriliyor. Üstelik bu soykırımın suçlusu da Hamas'mış gibi gösteriliyor. İşin üzücü yanı ülkemizde de bu düşünceye çok sayıda insanın katılması. Onları da anlayabiliyorum çünkü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli medya organları yahudiler ile yahudilere hizmet eden güçlerin ellerinde. Bu medya organlarının bünyesinde yazılan yazılar halkımıza o kadar iyi enjekte ediliyor ki halkımız Hamas'ı bir terör örgütü sanıyor. Oysa Hamas halkın oylarıyla seçilmiş bir parti.. Filistin de bir dönem İngiliz işgalindeyken yahudi vatandaşlarının bu ülkeye getirilip yerleştirilmesi sonrası bu duruma düşmüş bir ülkedir. Yani Filistin bugün İsrail'in işgali altındadır. İşgale direnen milliyetçiler de İsrail ile mücadele etmektedir. Bugün kendi ülkemizde bir Kürdistan kurulmasına ne kadar karşı isek ve bu uğurda onbinlerce şehit verdiysek Filistinlilerin de bu şekilde davranması son derece doğaldır.

Türkiye'de cesur bir dış politika uygulayan hükümetin iktidarda olması ve bu hükümetin ABD ile İsrail'in uyguladığı dış politikalara yüksek sesle itiraz etmesi bu ülkelerde büyük rahatsızlık uyandırıyor. Türkiye'nin zaten İran'a duyduğu yakınlık ve ekonomik ilişkiler nedeniyle rahatsız olan ABD ve İsrail, son Gazze soykırımından sonra Başbakan Erdoğan'ın Birleşmiş Milletlerde gerçekleştirdiği konuşmadan sonra Türkiye'ye karşı iyice kin beslemeye başladılar. Açıkçası ben sadece hükümetin değil muhalefetin de aynı cesur tavrı göstermesini beklerdim. Başta CHP olmak üzere muhalefet partilerinin başındaki sözüm ona liderler sessiz kalmakla bu ülkeye ne kadar "yakışan!!!" liderler olduklarını gösterdiler.

İşin daha vahim tarafı CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Başbakan Erdoğan'ı tarafsız politika izlememesi nedeniyle eleştirmesi!.. Burada tarafsızlık İsrail'e ses çıkarmamak anlamı taşıyor. Zira Türkiye dışında BM de dahil olmak üzere dünya ülkelerinin hemen hemen tamamı İsrail'in dünya üzerindeki gücü nedeniyle "tarafsız" kaldılar. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal demek ki es kaza bu ülkenin başbakanı olsa dünya yıkılsa bile tarafsız kalacak. Ne yazık ki Türkiye'nin bugüne kadar saygın bir ülke olmamasının temel nedeni belki de 40 yıldan fazla süredir "tarafsız" politika izlemesidir.

Barack Obama döneminde ABD-Türkiye ilişkilerinin daha iyi olacağını düşünenlere öngörülerimi söyleyeyim:

Bence Obama kendi döneminde Ermeni lobisine daha önce vaad ettiği gibi "Ermeni soykırımını" tanıyacaktır. Bu dönemde de Türkiye ile ABD ilişkileri gerilecektir. ABD'nin dışarıda Kennedy öncesi dönemden bu yana izlediği işgalci politika da aynen devam edecektir. Zira ABD, tüm ekonomisini başka ülkelerin "değerlerine el koyma" üzerine kurmuştur. Bunun için gerekli olan silah gücünü de devletin üst kademesindeki poltikacıların ve yahudi localarındaki güçlü liderlerin sahip olduğu silah sanayinden karşılamaktadır.

Rusya'nın sonunu her zaman güttüğü işgalci politika getirmiş, Afganistan'a saldırısı sonrası Rusya parçalanmıştır. ABD'nin sonunu da "taptığı" para politikası getirecektir. Ekonomisini milyonlarca insanın kanı ve canı üzerine kuran bir ülkenin tarihte çok uzun zaman varolamayacağını tüm dünya bir kez daha görecektir. Benim düşünceme göre en geç 10 yıl içinde krizin de etkisiyle ABD, eyalet cumhuriyetlerine bölünecek ve bu kez eyaletler arasında güç ve para savaşları başlayacaktır. Dünyadan bihaber amerikan halkı da bugüne kadar başlarını soktukları toprak altından kafalarını çıkartarak gerçeklerle yüzleşeceklerdir. Aslında Amerikan halkına da kızmıyorum. Zira gerek yazılı, gerekse görsel medyayı ellerinde bulunduran yahudiler, dünyada olup bitenleri Amerikan halkına göstermeyerek onları uyutmaktadırlar. Ama bu durum onları sorumluluktan kurtarmaz.

ABD'nin parçalanması İsrail'i bölgede yalnız güç haline getirecek ve bu durum neticesi İsrail'in de sonu gelecektir. Bunları görmek için kahin olmaya gerek yok. Dünyanın tarihi boyunca başka ülkeleri sadece güç nedeniyle işgal eden silahlı güçler asla varlıklarını sürdürememişlerdir. Gerçi İsrail'in Müslümanlara karşı olan kininin nedeni güç gösterisi değil. Bunun peygamber efendimiz dönemine kadar uzanan dinsel nedenleri var. Yahudiler son peygamberin kendilerine geleceğine herşeyden fazla inanıyorlardı. Son peygamber kendilerine gelmeyince, üstelik de İsrail oğullarını Müslümanlığa davet edince bunu kabullenemediler. O günden bu yana da Müslümanlara karşı büyük bir kin duymakta ve bu kini her fırsatta göstermekten çekinmemektedirler.

Bugün Irak ve Filistin, yarın sıra Türkiye'ye de gelecek. Bunun bilincinde olmamız tarihte varlığımızı sürdürmemiz ve bölgede önemli bir güç olmamızda büyük önem taşıyor.

Saygılarımla...