Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '09

 
Kategori
Güncel
 

Obama'nın kolbastısı

Obama'nın kolbastısı
 

kaynak:internet, leman


Bu Amerikalılarda şeytan tüyü var galiba. Aynı Clinton gibi Obama da bizi kendisine hayran bırakıp gitti. Ne kadar sevimli insandın, sen Obama...

Yandaşı olsun işbirlikçisi olsun medyamız da çok sevdi Obamayı. Güvenilir haber bültenlerinde bile "Obama'yı daha da fazla sevmemizi sağlayacak" haberler verdiler bize.

Önce medyamız bizi hazırladı Obama gezisine. Zaten öncesinde yapılan G-20 ve NATO zirvelerinden bolca haberler verdiler. Zirvede konuşulanlardan daha çok Carla ile Michelle karşılaştırılmasını dinledik bolca. Ne giyerler, ilk karşılaştıklarındaki tepkileri nasıl oldu, nasıl kaynaştılar falan... Zaten öncesinde de Bayan Obama en iyi giyinen lider eşi seçilmişti (şu gavurlar bize haksızlık ediyor ya neyse). Yani seçilmeden önce de sonrada hem Hüseyin'e hem de Michelle'e kanımız kaynamıştı zaten.

Bu gezinin önemini belirtmek için bazıları rotayı öne çıkardılar. "Bakın önce G-20 sonra NATO sonra Türkiye. Bu Türkiye'ye verdiği desteği gösteriyor, Avrupa'ya birşey diyor" diyerek gazlar başladı. Hatta kimisi ileri bile gitti "Türkiye'yi AB'ye alın" demekmiş bu. Acaba İslam alemine nasıl bir açıklama yapacak diye merakımızı uyandırdı haberler. Gerçi bir "ermeni meselesi" vardı ama korkudan hiç dillendirmedik galiba...

Önce uçağı indi hani Eyir Fors Van olanı. Canlı yayında uçağın Ankara Esenboğa'ya inişini izledik. Sonra haberler arka akaya geldi.

Melih Gökçek nasıl Obamayı güldürmüş (bu arada Gökçek'in keyfi yerine gelimiş anlaşılan, bir yazı da Ankaralılara yazmak lazım galiba)

Dublörü beyazmış ama biz kanmamışız. (ABD ne demek istiyor acaba, hani başkanı siyah yaptık ama dublorünü de yapacak kadar değiliz)

Karşılama töreninde top sesinden sıçradı. Ay ne insancıl bir hareket.(Biraz korkak mı ne, hem biliyormuş da)

Sonra Meclise geldi. O geldi diye adım atmayan Askerler bile geldi.

Muhalefetle de görüştü. Tam bir demokrasi haraketi olarak algılandı bu davranış. Helal olsun sesleri bir kez daha yükseldi.

Mecliste özel oturumda konuştu. "Laik Demokratik cumhuriyet, Atatürk" dedi, bir grup delicesine sevindi. Atatürk'e, laikliğe vurgu kimi kesimlerin hayranlığını daha da artırdı. Ama bu "bileşik kaplar teorisi" gibi çalıştığı için diğer kesimin hayranlığı düşerken, Obama bombayı patlattı "Benim ailemde de müslüman var". Vallahi bizden biri bu...

Herkes memnundu. Obama, Atatürk'ün laik ve demokratik cumhuriyetinin meclis kürsüsünden "islam alemine" seslenerek tüm kapları ağzına kadar doldurmuş hatta taşırmıştı bile.

Sonra O'na kayseri mutfağından yemekler sunduk. Yedi mi beğendi mi bilmiyoruz, haberi çıkmadı. Aç mı gitti yoksa adam, vallahi ayıp...

Ermenistan açılımı yapmış Cumhurbaşkanı Gül'ün yanında "ermeni meslesi"ne de değindi, kendi ülkesinden bir gazetecinin sorusuna karşılık. (Bu sorular ayarlanır, bilirsiniz değil mi). Gazeteci Türkiye topraklarında "ermeni soykırımı" ifadesini kullanıp kullanmayacağını sordu. Tam içimizden biri derken bizi hayal kırkılığına mı uğratacaktı yoksa. "Görüşlerimde bir değişiklik yok (not: seçilmeden önce ermeni lobisine, "ermeni soykırımı tasarısı"nı destekleyeceğini söylemişti), bunlar iki ülke arasındaki şeyler, ama ülkeler tarihlerindeki acı olaylarla yüzleşebilmeli" dedi. Anlama özürlü bazıları çok sevindi yine, ermeni meselesine değinmedi diye. Daha ne diyecekti ki...

Sonra İstanbul'a gitti. Yine canlı yayında uçağın İstanbul Atatürk Havaalanı'na inişini, sonra da hangara girişini bile izledik. Alınan önlemleri heyecenla anlattı bize canlı yayındaki spiker; "Havaalanına uçuşlar durdu, uçaklar uçmuyor, eğer izinsiz uçuç olursa vurulacak" diyerek önce akisyon yarattı. Sonra Eyir Force Van'da Obama ile aynı kan grubunda olan 3 kişinin yer aldığını, her türlü tıbbi müdahalenin yapıldığını belirterek bize "Vay beee" dedirtti.

Camileri çorapla gezdi, yanındaki bayanlar başını örttü.

Atatürk'ün laik ve demokratik ülkesindeki bir üniversiteye gidip öğrencilerle konuştu ama konuşmasını namaz saatine göre ayarladığı konusunda vurgu yapma gereği duydu.

Sonra çekip gitti...

Herkese birer parmak bal çalıp, hatta anlayanlara ağzımızda acı bir tat bırakıp gidiverdi bu ülkeden. ABD başkanlarının PR (halkla ilişkiler) uzmanı olduğunu bilmeyen halkımda büyük bir hayranlık bırakarak.

Yazmak istemiyorum ama, 3 gün boyunca bu haberleri dinledim ben ve maalesef 3. dünya ülkesinde yaşadığımı bir kez daha gördüm. Eğer ben gelişmiş bir ülkede yaşıyor olsaydım benim haber bültenlerimde şunlar olurdu:

Türkiye ve ABD uzay çalışmaları için ortak bir ekip oluşturulmasına karar verdi.

İki ülke Bor madenin çıkarılıp işlenmesi konusunda araştırma merkezleri oluşturmayı kararlaştırdılar.

Ülkelerin ekonomi bakanları bir araya gelerek küresel kriz konunda ortak yapılacakları belirledi.

İki ülke üniversiteleri arasında öğrenci ve öğretim üyesi değişimleri konusunda yeni fırsatlar yaratmak için anlaşmalar yapıldı.
....
Anladınız mı...

Zaten benim düşündüğümü Michelle de düşünmüş olacak ki Carla'ya yaptığını Hayrünissa ve Emine Hanımlara çok gördü, çocuklarını bahane ederek. Dünyanın Lider ülkesinin eşi çocukları nedeniyle Türkiye ziyaretine katılmadı, günlerce Avrupa'da kalmışken. Avrupa'ya var sana yok dedi, anlayana...
Keşke bizimkiler gibi yapıp çocuklarını da getirseydi...

Bir de rotaya takanlar vardı. Ama nedense bunlar bizden sonraki rotaya aldırış etmediler. Obama Türkiye'den evine gitmemişti. Süpriz (ben de inandım) bir ziyaretle Irak'a gidiverdi, ne hikmetse...

Gelelim başlığa. Eğer bir de Kolbastı oynasaydı Obama, vallahi bu yazıyı yazmazdım. Kolbastı yapmadı ama...
 
Toplam blog
: 24
: 743
Kayıt tarihi
: 24.03.09
 
 

İzmirliyim, ve İzmirli olmaktan gurur duyuyorum. İşlerimden fırsat buldukça kitap okumayı çok seviyo..