Öcalan, son İslamcı söylemiyle ne demek istiyor?

Öcalan'ın son sözleri hayret verici; 

"Kürtçe ezan doğru değildir" 

"Biz Medine İslamiyetini önemsiyoruz. Medine İslamiyetinin doğru bir İslam anlayışı olduğunu savunuyoruz. Medine İslamı Toplumsal İslamdır, sosyal İslamdır. Dayanışmacıdır. Biz ikdidarcı anlayışa karşıyız. Ayrıca Kürtçe ezan gibi şeyler doğru değildir. Önemli olan İslamın özüdür" 

Gerçekten bu sözlerin altına İslamı doğru dürüst bilen Kuran'ı iniş sırasına göre okumuş anlamış, Hz. Muhammed'in hayatını çok iyi bilen herkes imzasını atar. 

Öcalan bu sözleri hangi samimiyetle söyledi?

İnancı gerçek sosyal özüne döndürme çağrısı olan bu sözlere ne oranda bir samimiyetle inanmakta? 

Öcalan'ın Hz. Muhammed'e en büyük devrimci dediği ve dünyanın en büyük devrimini gerçekleştirdiğini söylediği kitapları önceden de vardı, peki Onun gerçek peygamber olduğuna inanıyor mu? 

Öcalan'ın bu sözlerinde bir inanç gerçekten var mı? 

Varsa hala neden PKK'nın üst düzey kadrolarında inançlı namazlı niyazlı tek bir adam bulundurmuyorlar? Namaz kılanları örgütün içinde barındırmıyorlar ve atıyorlar? Sünni ve dindar bir militana asla güven duymuyorlar? Neden güvenmiyorlar ve korkuyorlar Dindar Kürtlerden? Örgütün Sünni ve İslamcı militanların eline geçerek İsrail karşıtı olmasından mı Korkuluyor? Yoksa Silvan Şalom'mu böyle olmasını istiyor? 

Hatta namazla alay eden militanların görüntüleri var. Militanlar neden İslamla ve Namazla dalga geçiyor? Yada buna izin veriliyor? 

Bu "Medine İslamı, Sosyal Toplumcu İslam" söylemleride Sünni Kürtleri PKK ve BDP'ye daha fazla engaje etmek için bir oyun mu? 

İşte bu noktada yukardaki "Medine İslamı" "Üzeri kapalı Sultanist İslam karşıtlığı" sözleri son derece doğru olsada, Öcalan, Samimiyet sınavını pek geçmiş gibi görünmüyor . 

Fakat gerçek olan şu; Yeni Demokratik Halkçı Anayasa ile hareket alanını kaybeden Öcalan, söylemini İslami alana kaydırarak Devletle olan satranç oyununda çok farklı hamleler yapmakta. Mazlum Şeyh Saitçilik oyunu Sünni Dindar Kürtleri yanına çekmek ve daha çok meşruiyet kazanma çabasıdır... 

İşte bu sözler onun çok okuyan ama okuduğu ve bildiği İslami gerçeklere inanmasa da iyi bir satranç oyuncusu olduğunu anlamamıza yetmekte. 

Öcalan gerçekten samimi olsaydı bu sözleri 15-20 sene önce islami hareketin doruk noktasında söylerdi, yada 28 Şubat sürecinde "Batı Çalışma Gurubu sürek avlarında" söyleyerek İslamcı düşünceye sahip insanları yanına çekerdi. Bunu yapmadı. Samimi olsaydı yapardı, arkasından bir sürü Kürt ve Türk Sünni jakoben Batı çalışma Gurubu ezilenleri ona destek verirdi. Yada demokratik halkçı Anayasa söylemlerine destek vermeli, ama vermiyor. Bence Öcalan'ın bu sözlerinde samimiyet sorunu var. Detaylar insanı ele veriyor. 

Öcalan ne düşünürse düşünsün ne oyun ve taktik uygularsa uygulasın Türkiye her şekilde Netekimci sözde ressamın bölücülüğü kışkırtan asker için darbelere ve muhalifler için dağlara yol veren Jakoben Anayasasından kurtulmalıdır. 

Herşeyin Adalet zeminine oturduğu, kişi hak ve özgürlüklerinin verildiği, ayrımcılıkların ortadan kalktığı bir Anayasa herkezin selameti için olmak zorundadır. Allah o Anayasayı seçim sonrası bu halka nasip eder inşallah.

Çünkü bir ülkenin bekası o ülkenin adaletinden ve sağlam hukuk siteminden geçer. Sağlık Sistemi, Hukuk Sistemi ve Eğitim sistemi güçlü olabilmesi için bu Demokrat Halk odaklı Adil Anayasa çok önemli. Öcalan ve Bazı siyasal parti liderleri bunu dile getirmiyor bile.