Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

ODTÜ yine direnişte

ODTÜ yine direnişte
 

ODTÜ’yü bazı çevreler Emperyalizm’in kalesi gibi göstermeye çalıştılar ama hiçbir zaman ODTÜ Emperyalizm’in maşası olmadı; bilakis bunun aleti yapmaya çalışanlara en sert şekilde cevap verdi. En sert yanıtlarını verdi.

Geçen hafta ODTÜ’lüler yine ayaktaydı ve bir Emperyalizm temsilcisini Okullarına sokmamak için büyük bir direniş içindeydiler.

Ve onlar her türlü zırhlı araçları içinde modern savaş aletleriyle, zırhlarıyla, kasklarıyla, zehirli gaz bombalarıyla ODTÜ’ye geldiler. 

Gösteriş için; Üniversiteleri baştanbaşa zapt ettiklerini göstermek için; zaferlerini kutlamak için.

Tankla, topla, gaz bombalarıyla bile gelseler 10 tane değil binlerce genci tutuklayıp götürseler; ODTÜ’yü Emperyalizm’in savunucusu bir kale yapamazlar. Tüm üniversiteleri de  tam anlamışla “Medrese”  yapamadan teslim alamazlar.

Mısır’da görüyoruz bunların kafadaşları  olan  “Müslüman Kardeş”lerin işi kolay mı?  Ne kadar numaralarla, dubaralarla iktidarı ele geçirseler , aydın kısmını tümden öldüremedikten sonra  direniş ebedi sürecektir. Çünkü direnişin nedeni “Medeniyet”tir, “Çağdaş Uygarlık”tır.

Geri bir hayat için direnen Afgan afyonkeşlerinin en büyük hedefi çağdaş okullar ve okutulmakta olan kız çocuklarıdır. Bunu istemiyorlar. Kızların okutulmasını istemiyorlar; Uygarlık araçlarını istemiyorlar. Ve kız çocumlarını öldürüyorlar. Niye?

Onun için, biz daha ileri bir Uygarlık’ı savunan , karısına çarşaf taktırmayan Esad’ı istemiyoruz. Onun için, orada da “Müslüman Kardeşler”i tutuyoruz, onları savunuyoruz. Onlar için elimizden geleni yapıyoruz. Yarın bir gün onlar iktidara gelecekler ve  bir Cumhurbaşkanı seçecekler, karısı çarşaflı bir Cumhurbaşkanı… Ondan sonra mutlu olacağız ve kardeş kardeş geçineceğiz. Ama bir soykırım olur mu, onu da bilemem. Neler planlıyorlar, nereden bileyim?

Evet, tanklarıyla, toplarıyla, ve bilenmiş bütün silahları ve gaz bombalarıyla ODTÜ’ye girdiler . Büyük bir meydan savaşı oldu. Kendi kalelerini savundular. Ne adına? Özgürlük adına, eşitlik adına, cumhuriyet adına, demokrasi adına, çağdaşlık adına, insan hakları ve sanatın ve bilimin bağımsızlığı ve yüceltilmesi adına… Direndiler.. Her zaman da direneceklerdir.

Türkiye’nin henüz bütün kaleleri düşmüş değildir. Bir çok kurumu teslim olmuş olabilir. Fakat gençlik en son kaledir; onu teslim alabilmek de kolay değildir.

On tane gencimizi tutukladılar. 100 kişi de tutuklanabilirdi. Böyle olaylardan sonra her şey beklenir.

Şimdi , bütün OTÜ öğrencileri (24.500 öğrencisi var) ve bütün Öğretim Üyeleri (2200 Öğretim üyesi var) bir bakıma bu olaylardan fena halde suçlanıyor…

Üniversiteyi Medrese sananlar istiyorlar ki, onların da önlerine bir kitap koysunlar; sallana sallana ezberlesinler; kitap bitince mezun olsunlar. ..  Üniversiteyi biat etmiş mollaların çıkış noktası olarak görüyorlar. Üniversite öyle bir yer değildir. Üniversite hayata karşı bir tavrın belirlendiği ve olgunlaştığı bir yerdir.

TÜBİTAK’ı teslim alanlar; sanatın içine tükürürüm diyenler;  gerçek bilime ve sanatı küçümseyip, tiyatroyu yıkıp yerine kendi istedikleri binaları yapmak isteyenler ne istiyorlar. Niye Üniversitelere hücum ediyorlar. Bir dönek Bakan gibi yumurtayı yiyip, terse forse olup, bozularak geri dönüyorlar… sebepleri belli. Çünkü bunlar
-Çağdışı bir yaşam biçimini savunuyorlar.
-Gizli olarak iflas etmiş bir bütçeyi savunuyorlar.
-Emperyalizm’in kalesi olmak istiyorlar.
-En iyi silah alıcısı olmak istiyorlar.
-En iyi ithalatçı ülke olmak istiyorlar.
-Herkesi en iyi tüketici  yapmak istiyorlar,
-Herkesi zalim banka kurbanları yapmak istiyorlar,
-Herkesi sanat ve bilim düşmanı yapmak istiyorlar.
-Üniversiteleri Medrese yapmak istiyorlar…vb.,vb.,

Daha da sayalım mı? Gerisini siz biliyorsunuz. Birer birer; adım adım gittiğimiz yön bellidir. Adamların istedikleri şey bellidir . Ama açık istedikleri değil, onun adına “Takiyye” diyorlar. Gizli gizli… Adını yine kendileri bulmuşlar. Onlara bakacak olursanız; öyle bir şey yok… Her şey açık açık… Ama değil… Kokusu sonradan çıkıyor. Tıpkı İran Devrimi gibi….

Görülmese ve gösterilmese bile insanlarımız Emperyalizme ve onun araçlarına gizli veya açık direniyorlar. Fakat kaleleri alınmıştır; limanları teslimdir… Ne yapsınlar, ellerinden geldiği kadar. İşte gençler bunu istiyor, bunu yapıyorlar! İnsan gibi yaşamak istiyorlar ; çağlar öncesinin dogmalarına, naslarına göre değil…

Çünkü onların Atatürk’ten kalan bir emanetleri var , bir yurtları, bir üniversiteleri var... Onu savunmak istiyorlar . Bu da onlara Atatürk’ten kalan miras. Ne yapsınlar yani! Onlar da ellerini kaldırıp hemen teslim mi olsunlar.

ODTÜ’lülere yakışmaz!

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..