Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '11

 
Kategori
Futbol
 

Ödül için sevgi başka, başarı başkadır

Ödül için sevgi başka, başarı başkadır
 

Önce TV de gördüm. Sonra bir gazetenin internet ana haber sayfasında haber yapmışlar. 

Bilgi üniversitesi bünyesinde bulunan ‘’Bilgili kartallar’’ adlı bir spor kulübü, yılın en iyileri ödülleri dağıtmış.. 

Üniversitenin bilim, buluş, çevre v.s ödülleri de var mıydı, bilmiyorum ama haber futbol olunca ilgimi çekti. Bakalım hangi başarılı spor adamları ödül almış?.. 

Başkan Demirören’in eşi ve eşinin annesine ödül verildi. Kulüp bünyesinde önemli çalışmalar yapmış olabilirler. Onların çabalarını ödülle değerlendirmek güzel de, diğerlerini bir futbolsever olarak pek anlayamadım.. 

Beşiktaş kulübü Futbol şube sorumlusu Serdal Adalı ve yönetici Cengiz Zülfikaroğlu ile futbolcu Quaresma, kendilerine verilmek için hazırlanan başarı ödüllerini kaldırmak için sahne almışlar. 

Beşiktaş futbolda, basketbolda, voleybolda bu yıl hayal kırıklığı. Futbolda ligde daha ilk yarı bitmeden havlu atmış. 2. yarı yeni transferlerle 17 de 17 konuşulmaya başlamış ama sonuç 11 de 4. Buna İnönü’deki Trabzon ve Fenerbahçe mağlubiyetleri dahil. Avrupa’da 5 takımdan 3 ünün çıkacağı grubu çıkmak başarı sayılamamalı. Ardında 4 er farklı Dinamo Kiev maçları unutulmamalı. Beşiktaş şimdi Avrupa’ya gidebilmek için Kupayı kazanmak zorunda. 

Bu hatırlattıklarım Beşiktaş’lı okurun hoşuna gitmeyebilir. Haklılar. Bir takıma gönül veren kişiler, takımları hakkında iyi şeylerden bahsedilmesini isterler ama onu da o kulübü yönetenler sağlarlar. 

Sevgi başka şey, ödül ayrı şey, ödülü hak etmek ayrı şey. Üniversite gençliği bunu iyi ayırt etmeli. Bu ödül bir hizmet ödülü olabilir, bir en sevilen futbolcu-yönetici ödülü olabilir ama... 

Bugün her yerde saygıyla anılan, adının geçtiği her yerde kendinden özlemle bahsedilen efsane Başkan Süleyman Seba takımı şampiyon yapamıyor diye ‘’Seba gitsin, Ahmet Dursun’’ sloganlarıyla tribünlerce istifaya çağrılırken, ne her yıl onlarca milyonlar harcayıp takımı sil baştan yapıyordu, ne de onun takımı, bitime 5 hafta kala liderin 24 puan gerisinde ne 6. lığı ne 7.liği bulunuyordu. 

Yıllarca başarıyla yönettiği, gençliğinde formasını giydiği sevgili Beşiktaş’ından en gaddar, en acımasız ve en haksız protestolarla ayrılmıştı o. Bugün, o vefasızlığa, o inkarcılığa hala üzgün, hala kırgın. 

Ödül almak, ödül vermek güzeldir. Yalnız; 

Bu kadar büyük başarısızlık veya hayal kırıklığının üstelik bir üniversite tarafından başarı ödülü ile ödüllendirilmesi, ödül alan kişiler üzerinde ‘’yahu hedef medef kalmadı ama amma da başarılı olmuşuz?’’ gazına yol açar ki, kulübe bundan daha büyük zarar veremezsiniz. 

Futbolcu veya yönetici başarılı olduğunda yalnız o kulübe gönül verenler tarafından değil, tüm spor kamuoyu tarafından değerlendiriliyor, en büyük ödülü onlardan alkış ve prim olarak alıyor. Aksi halde durumun OYSM işine dönmesi kaçınılmazdır. İstediğiniz kadar başarılı olduğunuzu zannedin, Hatta Futbol Federasyonundan, Cumhurhurbaşkan’ından, Başbakan’a, Devlet bakanlarından, Meclis başkanına, YÖK başkanına kadar kim bu devleti idare ediyorsa, istediği kadar TATMİN olsunlar, kamu vicdanını, taraftar hüsranını tatmin edemezsiniz.. 

Son zamanlarda bu konu kamuoyunu fazlaca rahatsız etmeye başladı. 

Ödül, olmayan başarıların hayali aksesuarı olmamalı, hak edildiği zaman gururla alınmalı, herkes alkışlamalı, suyu çıkartmamalı… 

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..